"Gülfem Hanım oğlunuz yemiş bir bok!"Gülfem Hanım'ın konuşmasına fırsat kalmadan Simay atladı mevzuya "Yemişse tek başına mı yemiş, beraber yemişler." dedi. Ecrin ağlıyordu, Ufuk yüzünü yerden kaldıramıyordu, Esra ve Deniz bir köşede sessiz sessiz duruyorlardı, Caner de Ufuk'un yanındaydı.
"Arzu Hanım sakin olun, lütfen. Yapmışlar bir hata üstlerine gitmeyelim bu kadar. Bir çaresi bulunur elbet."
"Ne çaresi bulunacak Gülfem Hanım?"
"Sakinleşip düşünelim. Çaresi olmayan bir durum değil ki bu."
"Arzu teyze gitmeyin Ecrin'in üstüne Allah aşkına." dedi Ufuk.
"Ufuk ağzını açma! Oğlum dedim ben sana bunca sene, yaptığınız rezilliğe bak!"
"Arzu teyze yaptık bir hata, evet. Ama ben kızınızı çok seviyorum. Her şeyden çok." dedi Ufuk. Son cümleyi Ecrin'e bakarak söylemişti. "Bu yüzden sizin de izniniz olursa, ben kızınızla evlenmek istiyorum."
Salona bir sessizlik çöktü. Ufuk'un ciddiliği biraz yumuşatmıştı Arzu Hanım'ı. Ecrin şoka girmişti. Diğerlerinin de Ecrin'den bir farkı yoktu.
"Ecrin..." dedi Ufuk, Ecrin'e yaklaştı. "Benimle evlenir misin?"
Ecrin kalakalmıştı. Herkes şaşkın şaşkın birbirine bakıyordu. Ufuk Ecrin'in ellerini tutup kulağına eğildi. "Ne diyorsun, yapalım mı bir çılgınlık daha?" diye fısıldadı.
"Yapalım." dedi Ecrin de aynı şekilde fısıldayarak.
Esra, Deniz, Simay ve Caner dörtlüsü alkışlarken Gülfem Hanım da gülerek Arzu Hanım'a döndü. "Bakın bizim düşünmemize gerek kalmadan gençler buldu bir çaresini." dedi...
Düğün hazırlıkları kısa süre içerisinde tamamlandı. Ecrin büyük ve abartı bir düğün istememişti.
"Yuvadan uçan ilk kuş Ufuk oldu." dedi Yağmur.
"Darısı benim başıma, amin deyin." dedi Berk buruk bir gülümsemeyle. Aklı hâlâ Alya'daydı.
Alya'nın ise kafası çok karışıktı. Umut ile evlenmek istediğinden emin değildi. Birlikte oldukları her dakikada aklında Berk oluyordu. Berk'e içten içe beslediği aşkı inkar edemezdi ama karşılıksız olduğunu düşünüyordu. Umut'la geçinebiliyorlardı. Bir süreye kadar her şey yolundaydı fakat Umut Berk ile tanıştığından beri çok değişmişti. İğrenç davranıyordu ve Alya artık bıkmıştı. Umut'la evlendikten sonra pişman olacakmış gibi hissediyordu.
"Senin düğününe de az kaldı..." dedi Berk düşünceli görünen Alya'nın beline sarılıp.
"Evet..."
"Pek mutlu etmiyor galiba bu seni?"
"Ediyor dersem yalan olur."
"Anlayamadım?"
"Kafam çok karışık Berk... Gerçekten istediğimden emin değilim." dedi Alya.
"İstemediğin hiçbir şeyi yapmak zorunda değilsin Alya."
"Düğüne bir buçuk ay kaldı... Artık zorundaymışım gibi..."
"Sen nikah masasına oturup 'evet' demediğin sürece hiçbir şey için geç değil. Ne karar verirsen ver hepimiz arkanda olacağız Alya'm."
"İyi ki varsın Berk."
"Sen de iyi ki varsın Alya."
• • •
![](https://img.wattpad.com/cover/257428972-288-k654152.jpg)