Herşeyin Bir Nedeni Var

48 6 1
                                    


Soğuk bir kış günü güneş yeni yeni tepeye ulaşırken alarmı'mın sesiyle güne gözlerimi açtım.Aslında şuan en sevdiğim anlardan bir tanesini yaşıyordum.Yavaş yavaş cama yaklaştım hafif bir şekilde camı açıp içime o güzel yağmurdan sonra oluşan toprak kokusunu çektim.Gözlerim kapalı çatıda kalmış yağmur damlalarının yere düşüp 'şıp şıp' sesini dinlemeye başladım.Aslında yağmuru dinlemesini de izlemesini de çok severim ama sabahın bu saatinde uyanmasam işe gitme zorunda kalmasam.Bir kere daha sabahın bu saatinde kalktığım için lanet ettim.

Ben Zeren Demiroğlu.Ve yetişmem gereken bir işim var.

Üzerime siyah dar pantolonum siyah boğazlı kazağım yağmurluğumu ve uzun çizmelerimi giyerek çantamı alıp dışarı çıktım.Sokaklar sessiz ve tenhaydı.Ama burası yaklaşık yarım saate esnaflar tarafından canlanlamaya başlardı.Evim Kuledibin'de minimal bir yaşam yeri.Yaşam yeri diyorum çünkü benim için birşey ifade etmiyor.Evimi seviyor olsam da evde tek olduğumdan dolayı zevk alamıyorum.

Evde tek olduğum aklıma gelince aklıma yine ailem geldi.Benim canım ailem...

Ailemi 5 yıl önce ben 18 yaşındayken talihsiz bir trafik kazasın da kaybettim.Ailemle aram çok iyiydi 18 yaşıma kadar istediğim herşeyi elde etmeme izin vermişlerdi.Ama gelin görün ki hayatım bir anda tepe taklak oldu.Ailem öldükten sonra çok zor zamanlar geçirdim.Arkadaşlarım hariç kimse yanımda olmadı.Akrabalarım desen bir varlar bir yoklar ama olmamaları benim için daha iyi hayatıma yarardan çok zararları olmuştur.Allahtan akraba ilişkilerimiz çok sıkı değildi.Annemin ve babamın vefatından sonra zor zamanlar geçirdiğimi söylemiştim.Anksiyete krizleri, panik ataklar, strese bağlı hastalıklarım.O dönemi hatırlamak bile istemiyorum destek verenim olmasa kendimi asla toparlayamazdım.Evet evimden  bu konu açıldı ama gerçek düşüncelerim bunlar.O ev için de insan olmadan, sıcak yemek ısıltılmadan, nefes olmadan eve gidince anahtarını unuttuğunda zile basıp açılmayan bir evse o ev benim için evden çok yaşam yeridir.Uyumaya kullandığım otel gibi kullandığım bir yer sadece.Öyle ya da böyle hayat ilerliyor şuan 23 yaşındayım ve hep hayalini kurduğum kütüphanemi açtım.Bir yıl önce Kuledibinde.Çok severek açtım fakat asıl mesleğim çok farklı.Üniversite de Fotoğrafçılık bölümü mezunuyum.İnsaları analiz edip onları uzaktan çekmeye bayılırım.Her fotoğrafta başka hikayeler yaşanmışlıkları yakalamaya özen gösteririm ve bunu beni çokmutlu eder.O an bulduğum huzur inan ki hiç biryerde bulamam.Bunları düşünürken dükkanımın olduğu sokağa ulaştım.Dükkanımla evimin arası yürüme mesafesiyle 20 dakika bu yüzden toplu taşıma vs araba sıkıntım hiç olmadı.Dükkanımın panjurunu çantamdan çıkardığım otomatik kapı anahtarıyla açtım.Daha sonra anahtarlığımla kapıyı açıp içeri girdim.Tabi her kapı açıldığında ses veren kapı zilimle birlikte.Üzerimi askılığa asıp içeriye masama geçip biraz oturduktan sonra bir kaç kitabın sıra numarasının karıştığını fark edince ayağa kalkıp kitapları teker teker aşağıya indirdim.Sonra kitapları teker teker özenle yerleştirmeye başladım ve o sırada kapının zil sesiyle birlikte açıldığını gördüm.

İç tarafa geçtim ve ''Merhaba nasıl yardımcı olabilirim'' dedim.Karşımda kambur iki büklüm olmuş bir insanla karşı karşıya geldim.Kafasında kapşonu vardı ama vücut hatlarından yaşlı biri olduğu anlaşılıyordu.Daha sonra biraz daha yaklaştım görüş açımı netleştirmek için.

''Beni duyabiliyor musunuz?'' diye tekrardan seslendim.Saçları önde olan bir kadındı yaklaştıkça durumlar daha da netleşiyordu.İyice yaklaştıktan sonra kadının omzuna uzanarak 

''Hanımefendi beni duya...'' dememe izin vermeden kafasını kaldırdı.Kapşonunun altından çok ürkütücü bir şekilde bana bakmaya başladı.Gözleri safir rengindeydi ve renk değiştirdiğine yemin edebilirdim.Hemen elimi gerçi çektim ve korkudan bir yere kıpırdayamıyordum.Sonra bir anda tıslama gibi bir ses duydum bu beni daha da korkuttu.Kadın bana doğru yaklaşmaya başladı.Kadın bana yaklaştıkça ben bir adım geri gidiyordum.Ta ki bacağımın çalışma masama değdiğini ve gidicek başka yerimin olmadığını  görene kadar.Kadının gözlerine bakmamak için sürekli gözlerimi kaçırıyordum.O kadar ürkütücü bir rengi vardı ki!

Korkudan sesim de çıkmıyordu.Daha sonra bir el çenemden tuttu.Kadın ona bakmamı zorladı.Gözlerinin içine tekrardan odaklandığımda yavaşça kafasını bana doğru getirmeye başladı sonra kulağıma yaklaşarak;

''Se te amo vi bæıok'' diye fısıldamaya başladı.Söylediklerine hiçbir şekilde anlam veremiyordum.Bu cümleyi 2-3 kere tekrarladı ve her tekrarladığında göz renkleri değişiyordu.Ben çenemi çekmeye çalıştım fakat izin vermedi daha sonra 

''Sen o sun '' diye fısıldamaya başladı aynı zamanda tıslıyordu.Yılan sesi gibi.Ben de cesaretimi topladım elimi yumruk yaparak.

''Bakın ben söylediklerinizi anlamıyorum.Lü--tfen bır----akın gideyim.''dedim.Lanet olsun ki korkudan kekeliyordum.Kadın sürekli ' sen o sun' diye tekrarlıyordu.Gitgide daha çok korkmaya başladım.

En sonun da 

''Ait olduğun yere geri gidiceksin sen ve onlar.Bunu takip et.Kalbin seni ait olduğun yere geri götürücek'' dedi.Ve masaya parşömen gibi bir kağıt bıraktı.Daha sonra ben kağıda bakarken kadın bir an da kaybolup gitti.Nasıl geldi nasıl çıktı gitti hiçbir şekilde hatırlamıyorum.Tek bildiğim birşey varsa korkudan bayılmak üzere olduğumdu.Sakince parşömeni elime aldım ve incelemeye başladım.Üzerinde çok farklı semboller ve şekiller vardı.Sanki bir haritaya benziyordu.Daha fazla dayanamayacağımı anlayıp arkadaşım Büşra'yı aradım ve yanına gideceğimi söyledim.Elimdeki parşömeni çantama atıp dükkanı kapatıp dışarı çıktım.Yolda ilerlemeye başladım birden takip ediliyormuş hissine kapıldım ama arkamı döndüğümde kimse yoktu.Bunu bugün ki korkuma bağladım ve hemen önüme döndüm.Önüme döndüm ama birşeye çarptım.O kadar serttki ki burnumu kırdığıma yemin edebilirim.Kafamı yavaşça kaldırdım ve bana bakan o kişiye baktım.

AMAN ALLAHIM!








&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Herkese merhaba arkadaşlar.İnanın en güzel yerinde bırakmak istemezdim ama biraz gizem her zaman iyidir.Umarım beğenirsiniz:) Yorumlarınızı bekliyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 07, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

VAROLUŞSAL SANCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin