Tekrardan yorucu bir iş günüydu sessiz ve kimsenin olmadığı koridorda yalnızlığıyla yürüyordu sarı saçlı, jungkook'un odasının önüne gelmişti elini uzattı kapı koluna tam açacakken biri bağırdı arkasından
-JİMİN BURAYA GEL
müdürüydu bu korkarak ona bakmaya başladı acaba hoseok birşey mi söylemişti..
J:hastama bakmam lazım üzgünüm bay kim.
-yaşasaydı bakabilirdin jimin
Jimin hızlıca müdürün un yanına gitmişti ne dediğini anlamamıştı derin bir nefes aldıktan sonra kısık bir sesle konuşmaya başladı
J:anlamadım
Jeon jungkook dün akşam öldürüldü
Jimin akan göz yaşına hakim olamamıştı kafasını eğmiş akan göz yaşlarının yanaklarını okşamasına izin vermişti, devam etti müdür..
-jung hoseok, tarafından
Eğdiği kafasını hızlıca kaldırdı jimin ağzı açık akan gözyaşları çoğalmış bir şekilde müdürüne bakmaya devam etmişti..
-şarap şişesinin camlarıyla öldürüldü, cam parçalarıyla organlarını parçaladı, kanlarıyla duvara jimin yazmış, lanet olsun ne yaptın ona
Jimin in gücü kalmamıştı dizleri üzerine çoktu kafasını eğip göz yaşlarının ona hakim olmasına izin verdi,
-nasıl biliyormusun parçaladığı oranlardaki kan-
J:yeter lütfen
Jimin buna rağmen onu görmek istiyordu, bunu jhope yapamazdı göz yaşlarına hakim olamıyordu bir an önce jhope u görmek istiyordu..
J:nerede, hücredemi
-evet
Jimin hızlıca yerinden kalkıp hücreye doğru koşmaya başlamıştı aklında hoseok'un bağırışları yankılanıyordu gücü kalmamıştı, hücrenin önüne geldiğinde yavaşça içeri girdi parmaklıklar arkasındaki kızıl saçlıyı gördü, yine parlak kızıl saçları kendisini ele vermişti
J:hope
H:jimin
Parmaklıkların önüne gelen jimin i görünce kendine hakim olamayıp, karşı taraftan parmaklıklara koşmuştu kızıl saçlı sıkıca tuttu parmaklıkları diz çoktu miniğinin karşısında göz yaşlarını serbest bırakmış, kafasını eğerek tekrarlamaya başladı o cümleyi *ben yapmadım*
Onun bu hali jimin'nin canını yakıyordu, parmaklıkları sıkan eli tuttu jimin, kızıl saçlının karşısında yenik düşmüştü, karşısındaki kızıl saçlı gibi diz çoktu aniden kısık bir sesle konuşmaya başladı..
J:Biliyorum, sen yapmadın
H:hoseok beklemediğim bir anda geldi, jimin ben yapmadım özür dile-
J:özür dileme hope sen yapmadın biliyorum, kendine gel
H:üşüyorum burda burada kalmak istemiyorum, kurtar beni burdan
J:tamam seni burdan kurtaracağım hope..
Tekrardan tatlı şeytanın oyununa düşmüştü sarı saçlı..
Hayatımda bu kadar saçma bir bölüm görmedim
