Jiminden:
Geçen 2 yıl içinde jhope u veya hoseok'u her neyse artık onu unutmuştum en azından ben böyle sanıyordum bir kaç gün içinde nasıl beni kendine bu kadar bağladı nasıl tüm hayatımı tamamen kendi yaptı, artık bir hastahanede hemşire olarak çalışıyordum dışarda yürürken gözüme vuran güneş gözlerimi bulanıklaştırmıştı, siktir..Yazar
Jimin gözleri dolmuş bir şekilde tek bir yere odaklanmış bakıyordu ellerini saçları arasına geçirdi ve fısıldadı o kadar sessizdiki kendisi bile duymamıştı söylediği kelimeyi *hoseok..* sesini yükselterek bağırmıştı bu sefer "hoseok." arkas dönük duran tam karşısında siyah pantolonlu kızıl saçlı ve beyaz gömlekli bir adam duruyordu bunun hoseok olma düşüncesi bile jimin'i ağlatmaya yetmişti göz yaşları içinde hoseok a doğru koşan jimin bir eliyle hoseokun bileğini kavrayıp hızlıca kendine çekti göz yaşları içinde karşısındaki adama bakıyordu..-lütfen bileğimi bırakırmısınız siz kimsiniz
Jimin tekrardan gelmiş hayal kırıklığıyla karşısındaki hoseok sandığı adamın bileğini bırakıp hiç birşry demeden uzaklaşmıştı ordan kafasında hoseok un sesleri yankılanıyor ona dokunduğu yerler her santimine kadar yanıyordu, bacakları onu ayakta tutamıyordu ilk bulduğu kafeteryaya geçmiş oturan jimin bir süre sonra tekrardan bir ses duydu bu, evet bu gerçekten hoseok un sesiydi kafasını aniden döndüren jimin karşısında çokmuş ve bitmiş olan kızıl saçlıyı görmüştü berbat haldeydi saçları dağılmış göz altları tamamen şişmiş ve morarmış yüzü çökmüş.. Yinede o kadar mükemmeldiki kızıl saçlarını boyatmamış her karanlıkta parlayarak kendini belli eden o mükemmel kızıl saçları... Yavaşça ayağa kalkan jimin ayakta duramayacağını anladığında bir eliyle masadan destek alırken karşısındaki bir kelimesiyle onu mahfeden insanı dinliyordu..
Hs:saçlarını boyatmışsın.
Hs:artık siyah civcivmisin
Jm:gittiğin yerde mutlumuydun, neden geldin
Hs:evet mutluydum, orda tektim ve çoğu şeyi yendim kafamda olan saçma şeyleri yendim
Jm:eminmisin
Hs:hiç olmadığım kadar
Jm:peki jhope ona ne oldu
Hs:o artık yok
Jimin tekrardan hayal kırıklığıyla kafasını onay vermişçesine sallayıp yürümeye başlamıştı iş'e geç kalıcaktı yoksa, şuanda hissettiği şeyleri kimse anlayamazdı bacakları jimini zor ayakta tutuyordu arkasında bıraktığı hoseok a koşup sıkıca sarılmak tüm bedeniyle onu hissetmek istiyordu Ama yapamıyordu koşmaya başlayan jimin hastahanenin önüne gelince durdu büyük bir iş çekerek içeriye adımını attı sürekli gözünde hoseok un o hali canlanıyordu çantasından ve diğer fazlalıklardan kurtulduktan sonra boş ve karanlık koridorda yürümeye başladı her yer çok karanlıktı hiç birşey göremiyordu adım sesleri yankılanıyordu koridorda, bir süre yürüdükten sonra yerde çökmüş vaziyette ağlayan hoseok u görmüştü
Hoseok ağlıyordu, onu ilk kez ağlarken görmüştü ama ona kalsa hiç görmemeyi tercih ederdi elleri kafasında kafasına vurarak saçlarını çekiştirerek ağlayan bir hoseok vardı onu engellemek için yanına eğilen jimin hoseok un kendine vurmaması için sıkıca ellerini tutmuştu parlak gözleri ağladığı için daha parlak bir hal almıştı gözleri jimini esir alıyordu jimin nin gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladı hoseok..
Hs:ben yalan söyledim kafamdaki lanet olası şeylerden hiç bir zaman kurtulamadım
Jm:hoseok sorun değil lütfen sakin ol ve ağlama
Tüm bedeniyle hoseok a sarılmıştı jimin, kokusunu içine çekmişti o kadar huzurluyduki sarıldığı bedeni yavaşça bırakıp elleri arasına almıştı hoseok un yüzünu, yanaklarından süzülen gözyaşlarını silmişti baş parmağıyla.. Yavaşça jimin nin dudaklarına yaklaşan hoseok ani bir hareketle kalkmış jimini duvara sıkıştırmıştı jimin o sırada hiç bir tepki vermemişti sadece o an hoseok u istiyordu onu yanında istiyordu.. Bir eliyle jimin nin belini kavrarken diğer eliylede yanaklarını okşuyordu hoseok, yavaşça jimin nin dudaklarına yaklaşmaya başladı jimin ise öylece bekliyordu dudaklarını jimin nin dudaklarına bastırdığında ise, birbirlerini ne kadar özlediklerini bir kez daha anlamışlardı..
Boş ve karanlık koridorda sadece birbirlerine olan özlemleriyle öpüşen iki genç vardı koridorda tek yankılanan şey onların öpüşme sesleriydi jimin nin kavradığı belini kendine daha çok bastıran hoseok jimin nin yanaklarındaki elini çekip yanlarındaki bir kapıya yöneltti kapıyı açtıktan sonra öpüşmeyi hiç kesmeden jimini kucağına alarak odadaki yatağa uzandırmış ve üstüne çıkmıştı aniden öptüğü dudakları bırakan hoseok eliyle jiminin elini ezmeye başlamıştı jimin sadece acı içinde inliyordu..
Hs:özür dilerim.. Dedi titrek sesiyle bunları kendisi yapmıyordu bilinç altı yaptırıyordu
Jimin ise hoseok u üzmemek için güler yüzle cevap vermişti..
Jm:sorun değil lütfen devam et
Jimin cümlesini bitirir bitirmez tekrardan dudağına yapışan hoseok un saçları arasına ellerini geçirmişti
Hoseok bir andan jimini öperken diğer yandanda üstündeki kıyafetlerden kurtulmaya çalışıyordu hoseok un ne istediğini ne yapmaya çalıştığını ve ne yapacağını jimin çok iyi biliyordu fakat şoyle bir sorun vardı kendiside istiyordu.. Hemde fazlasıyla..