Sabah uyandığımda yanımda arkası dönük ve çıplak bir şekilde yatan hoseok vardı ona sarılmak için dahada fazla yaklaştım üstüne örttüğü yorganı hafifçe aşağı çektim, ne, bu gerçek olamaz öyle değilmi, lütfen gördüklerim rüya olsun, lütfen... Sırtında o kadar kötü izler vardıki bu izler iğne izleriydi çok belliydi ama bir iğne izi bu kadar uzun süre vücütta iz bırakmazdı yıllardır hemşire olarak çalışıyordum azda olsa bir bilgim vardı bu izler çok eskiden yapılmış ve şuana kadar geçmemiş izlerdi bunları daha önce nasıl görmedim, kendimi çok süçlü hissediyordum o kadar kötü gözüküyorlardıki dolan gözlerimden yaşlar gelmemesi için dudaklarımı birbirine bastırmış yanaklarımı şişirmiştim, kim bu kadar vahşice davranabilirdi kim bu mükemmel vücüda zarar verebilirdi aklım almıyordu sırtındaki yara izlerininin üstünden parmaklarımı hafifçe okşarmışcasına gezdirirken, yara izlerine doğru nazikçe dudaklarımı bastırdım, küçük bir öpücük bırakmıştım, kendimi hafifçe geri çektim ve tekrardan parmaklarımla yara izlerini okşamaya başlamıştım uyanmış olacakki hafifçe bir ses çıktı ne dediğini hiç anlamamıştım fazlasıyla uykulu ve kısıktı sesi cevap vermediğini duyunca bu sefer sesini yükselterek konuşmaya başlamıştı "ne yapıyorsun sen" *benmi hiiç öyle*
"o zaman ellerini sırtımdan çek ve gördüklerini unut!"
*hoseok..*
"hm?"
*kim yaptı bu izleri kim yaptı*
"jimin sen küçükken hiç hasta olurmuydun"
*hayır, hatta annem ve babam benim fazlasıyla sağlıklı olduğumu ve hiç hasta olmadığımı söyluyordu, neden sorduğum soruya cevap vermek yerine bunu sordunki*
"uyu"
*ama hose-*
"zıbar dedim sana"
*sana sarılabilirmiyim*
"olabilir"
Tüm bedenimle hoseok a yaklaşmış ve sıkıca sarılmıştım aslında yüzünü bana dönmesini istiyordum o güzel yüzünü görmek istiyordum ama o ısrarla arkasına dönüyordu, ara sıra hafifçe uzaklaşıp acaba canını yakıyormuyumdur diye düşündükten sonra tekrardan sarılıyordum, tanrım bunu dışımdanmı söylemiştim, yada bu çocuk kesinlikle içimdeki sesi duyabiliyor..
"jimin canım acımıyor sarıl işte"
*anladım, canının acımamasına sevindim hyung*
"hyung deme bana"
*ama neden*
"senin abin değilim ben"
*ama benden büyüksün*
"dün gece sex yaptığım birine abi deme düşüncesi fazlasıyla saçma geliyor bana jimin hyung"
*ama sende hyung dedin hem sen benden büyüksün neden bana hyung dedin*
"kendisinden küçüklere hyung denilmenin ne anlama geldiğini bilmiyorsan bu benim sorunum değil"
*peki sonra araştırıcam*Onunla konuşmak istiyordum, ama o sürekli en kısa yoldan konuşmayı bitiriyordu anlamıyorum ki beni seviyormu sevmiyormu onu çok istiyordum beni sevmesini bana sarılmasını beni öpmesini bana bebeğim, güzelim, sevgilim demesini beni kıskanmasını kısaca normal sevgi dolu bir ilişki istiyordum ama galiba bu onunla imkansızdı, tanrım o gerçekten benim iç sesimi duyuyor..
"seni seviyorum jimin"
*şey bende seni*
"tahmin edeyim şuanda yanakların kızarmış ve kafanı yastığa gömmüş vaziyettesin öyle değilmi"
Söylediği cümleyi bitirir bitirmez kafamı gömdüğüm yastıktan kaldırıp ona bakmıştım bana döndüğünü sanmıştım, oysaki sadece tahmin ediyormuş :/*evet öyleydi*
Siktir bu kim, kapının aniden açılma sesi ve birinin hızlıca içeri girdiğini görünce yerimden sıçramış bir çırpıyla üzerimi birşeyler giymiştim hoseok ise hiç bir şekilde hareket etmemiş uyumaya devam ediyordu..
