Hayatta bazı şeyler bizi şaşırtır... Aynı o kızında bizi ve sizleri şaşırtacağı gibi Delphi Lestrange Riddle... Onun ve Bellatrix'ın kızı. Bu kız böyle kişilerden nasıl oldu anne ve babasından nasıl farklı olur? Nasıl babasının çocukken ki kaderini...
Öncelikle çok teşekkür ederim beni takip ettiğiniz , hikayemi okuduğunuz için ! Hiç bu kadar okunma elde eder miydim bilmiyordum.. Sadece birkaç aydır yazıyorum çünkü bazı hesaplar g.t. ile büyüyor ben sadece bir-iki kere g.t. yaptım yani buraya kadar sizin desteğiniz ve kendi çabamla geldim . Hiç bu kadar uzun açıklama yapmamıştım , yapma gereği duydum.. Peki nasılsınız ? iyi misiniz ? Umarım iyisinizdir... Sen bunu okuyan kişi çok değerlisin ve her şeyin en iyisini hak ediyorsun . . . . Eklediğim şarkıyı dinlemeyi unutmayın.
Tatilin ilk günü idi ve günlerden 31 Aralık yani Noel... Delphi ilk defa Noel'i yalnız geçirmeyecekti. Bunun için heyecanlıydı ama biraz da tedirgindi çünkü aile üyeleri için hediye almamıştı . Rose Noel'de yetişkinler çocuklara hediye aldığını söylüyordu ama Delphi'ın içi yine de rahat etmemişti. Sabah kalktığında bir kutu vardı kutunun üzerine D harfi yazan bir kazak , şekerlemeler vardı . Kazağı üzerine geçirdi şekerlemelerin tadına kahvaltıdan sonra bakacaktı. Sonra kutuya yöneldi peluş bir kurt vardı onu yatağının üzerine koydu geceleri bu peluş kurt ile uyuyacağını düşündü bir kart vardı... o kartı çevirdi tek bir cümle yazıyordu...
''Ne olursa olsun Rose benim için ne ise sen de öylesin''
TEDDY...
Bu Delphi'ın çok hoşuna gitmişti çünkü Teddy'nin babası Remus Lupin II.Hogwarts savaşında ölmüştü babasının başlattığı savaşta... Hemen aşağıya indiğinde herkes masadaydı. Onu bekliyorlardı... Fred Molly'e bakarak ''Büyükanne birde bana uykucu derdiniz daha Delphi yeni kalktı'' Delphi hemen cevabını ''Keyfimin kahyası öyle istediğini için böyle oldu , ucube'' diyerek verdi. Fred ama susmadı ''ne zaman bana ucube demeyi kesiceksin'' dedi Delphi ona karşılık vermedi yerine oturdu ve kahvaltısını yaptı yanında James oturuyordu sessizdi ama bu sessizliği biraz garipti Delphi yanına oturduğu için rahatsız mı olmuştu ? Tek boş yer James'in yanıydı başka oturacak yer yoktu , sonuçta Delphi James'in yanına oturnaya meraklı değildi..
(Y.N. yav he Delphi)
Kahvaltılarını ettikten sonra Rose ve Hugo santraç oynuyorlardı ikinci ele başlamışlardı bile Delphi onları izliyordu ilk defa santraç görüyordu belki yetimhanede santraç vardı ama doğru düzgün odadan çıkamadığı için Delphi bunu bilmiyordu. Rose bir kısımda takıldı ama Delphi bir tahmin yaptı.
''Bu taş yüzünden mi takıldın ?''
''Evet , Delphi''
''Az önce bu taşa karşılık şuradaki taşı haraket ettirmiştin yine haraket ettiremez misin ?''
Hugo ''Söyleme Delphi'' diye atıldı buna karşılık Rose ''zaten yanlış bir tahmin yaptı , Hugo'' dedi. Delphi bu satrançı izleyerek öğrenemeyeceğini anladı bu elleri bitince Rose'dan öğretmesini isteyecekti...
* * *
Rose ve Hugo oynamayı bırakmışlardı Rose Delphi'ın ricasına karşılık ona satranç öğretmeye başladı Rose babası sayesinde satrancı öğrenmiş..
satranç : Satranç tahtası her oyuncunun sağına beyaz gelecek şekilde konulur. Her oyuncunun 16 taşı vardır: Bir Şah, bir Vezir, iki Kale, iki Fil, iki At ve sekiz piyon. Oyunun amacı rakip şahı almak yani mat etmektir. Oyuna beyazlar başlar... Satranç taşlarının her birinin ayrı hareketi vardır.
ŞAH:Bitişiğindeki karelere gidebilir.
KALE: Yatay ve dikey olarak ilerler.
FİL: Çapraz hareket eder. Filler oyun boyunca aynı renk karelerde kalırlar.
VEZİR: Dikey, yatay ve çapraz gider.
AT:L şeklinde bir hareketle üç kare sıçrama şeklinde gider. Taşların üzerinden atlayabilir.
PİYON: Bulunduğu sütunda ileriye doğru bir kare hareket eder. Ancak başlangıç yerlerinde bulunan piyonlar istenirse iki kare ilerletilebilir
Taş alma, alınan taşın satranç tahtası dışına çıkarılması ve alan taşın onun yerine konulmasıdır. Bir taşın gidebileceği karelerde rakip bir taş varsa, onu alabilir. Taş alma zorunlu değildir. Taşlar, (at hariç) kendi taşlarının ve rakip taşların üzerinden atlamazlar. Piyonlar çapraz olarak taş alır. Dikey olarak ilerlemekte olan piyon önündeki karenin sağ ve solundaki karelerde bulunan taşları alabilir. Geçerken alma, piyonlara özgü bir taş alma şeklidir. Başlangıç yerinde bulunan bir piyon iki hamle ilerletildiğinde rakip piyonun taş alma alanından geçerse, rakip piyon bu piyonu, hemen yapmak şartıyla, alabilir.
Rok yapma, şah ile kalelerden bir arasındaki bir harekettir, şahın tek hamlesi olarak kabul edilir ve şöyle yapılır. Şah, kalelerden birine doğru iki kare ilerletilir, kale de şahın üzerinden atlatılarak bitişiğindeki kareye konur. Rok'un amacı, şahı rakip taşların saldırısından uzak bir yere götürmek ve kaleyi oyuna sokmaktır.
Satrançta amaç şahı mat etmektir. Şah mat edilince oyun sona erer. Rakip şahın bulunduğu kareyi taşlarından biri ile tehdit eden oyuncu rakibini şah! diyerek uyarır. Şahı tehdit edilen oyuncu, şahın yerini değiştirmek, tehdit eden taşı almak ya da tehdidi yapan taş ile şah arasında kendi taşlarından birini getirmek zorundadır. Kısaca, şah tehdidi yapılacak ilk hamlede etkisiz hale getirilmelidir.
* * *
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Delphi ile Rose tam tamına dört el oynamışlardı Delphi ilk iki el kaybetmiş son iki eli kazanmıştı biri Rose'un yapmış olduğu ufak hata yüzünden idi . son elleri çok rekabetli geçmişti ev halkı yanlarına gelip tezahurat bile etmişti Rose Delphi'dan daha başarılı olduğundan onu tezahürat edenler daha fazlaydı hatta George ve Harry on galleon'ına iddaya girmişlerdi George kaybettiğini anlayınca cebinden parayı çıkartmıştı fakat Harry parayı almadı George daha uyuz olsun diye ''gidip kendine oyuncak alırsın , sende kalsın'' dedi .
