Bölüm 12

1K 153 106
                                    

Xiao Zhan

"Birisi Geçidi aşmaya çalışıyor!"

Birkaç dakika öncesine kadar heyecandan çarpan kalbim Ji Yang'ın aceleyle kurduğu tek bir cümleyle neredeyse duracak noktaya gelmişti.

Nasıl? Kim? Aklıma dolan soruların cevabı çoktan hazırken kabullenmek istemeyen tarafıma sığınmaktan başka bir şey yapamıyordum. Yanımda, gerildiğini her halinden belli eden bedenin konuşmamasını fırsat bilerek ses tonumda ki endişeyi gizlemeye çalışıp aklımdan geçen ve cevabını duymaktan ölesiye korktuğum soruyu sormuştum.

"Kimliği belli mi?" 

Ji Yang'ın endişeli bakışları bana dönerken bir an önce gitmemiz gerektiğini belirtir biçimde aceleyle konuşmuştu.

"Hayır, gidince tespit edeceğiz."

"Yanına birkaç kişiyi al, gidiyoruz." Net ve keskin çıkan kelimeleriyle konuşan bedene kafamı çevirdiğimde tanımlayamayacağım bir ifade vardı suratında.

Konuşma ihtiyacı hissederken söyleyeceklerimi kabul etmesi için içimden dua ediyordum. 

"Ben de geleyim sizinle, belki kasabadan biridir önemli bir şey olmuştur." Umutla gözlerine bakarken yüzünde ki kararsızlık sürse de kafasını olumlu anlamda sallamış ve geldiğimiz yoldan hızla geri dönerek geçidin girişine doğru ilerlemeye başlamıştık.

*****

Bir aydır üzerinde çalıştığı planı bu akşam gerçekleştirecek olan genç, bir saat önce babasıyla yaptığı konuşmada daha da cesaretlenmiş ve geçidin tam önünde derin nefesler almaya başlamıştı.

Yapacağı şey çok riskliydi evet, ama bunu yapmaktan başka şansı da yoktu. Bir kez daha babasının hayal kırıklığı ile baktığı gözlerini görmek istemiyordu. Bu kez başaracak ve babasının kendisiyle gurur duymasını sağlayacaktı.

İzni olmayanlar geçidi aşmaya çalışınca neyle karşılaşıyorlardı bilmiyordu ama risk almalıydı. Son kez derince bir nefes çekip önce elini daha sonrada bedenini bıraktığı boşluk kalbinin deli gibi atmasına neden olurken zifiri karanlıktan dolayı gözlerinin açık olup olmadığını dahi anlayamıyordu.

Neyle karşılaşacağını bilmeden süzüldüğü boşlukta sertçe düştüğü zemin sayesinde acıyla inleyerek gözlerini etrafta gezdirdi.

Hâla simsiyah olan etrafı görüşünü engellerken diğer tüm duyuları daha çok çalışmaya başlamıştı. Sertçe esen ve sanki ona bağırır gibi ses çıkartan rüzgar tenini yakıp geçerken kulaklarına dolan uğursuz karga ve ağaçların yaprak hışırdatma sesi iyice korkmasını sağlıyordu.

Hiç bir şey göremiyor olması işkence gibi gelirken korkudan sıktığı bedenini iyice büzüştürüp hareket etmeden beklemeye başladı.

Elbet birileri fark edecek ve yanına gelecekti.

*****

Bir anda değişen atmosfer ve ciddi suratlar gergin bedenimi iyice gererken Ji Yang, Bowen ve bir kaç elfle birlikte bir ay önce buraya gelmek için geçtiğim yollardan geçerken titreyen bacaklarım onlardan geride kalmama neden oluyordu.

Ne ara yanıma geldiğini anlamadığım beden ile irkilirken bir anda birleştirdiği ellerimizle gözlerim sonuna kadar açılmış ve etrafı kontrol etmiştim. Kimsenin ilgisinin bizde olmadığını fark edince rahat bir nefes alarak birleştirdiği ellerimize bakarak iç çektim.

Rüzgar nedeniyle yüzüne savrulan sarı saçlarını her ne kadar düzeltmek için can atsam da parmaklarımı durdurmak zorundaydım. Gözlerimiz kesiştiğinde beni öperken ki yüz ifadesinden daha güzeli olamaz diye düşünürken beni yanıltmaya devam ediyordu. Belki  de bu bakışları yeni değildi, hep böyle bakıyordu ve ben sadece yeni adlandırmak istemiştim.

Aglon Geçidi [YiZhan]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin