Bir kaç saat önce
Günlerdir evinden uzakta arkadaşı için en doğru zamanı bekleyen Ji Li, oturduğu yerde biraz daha dikleşti.
Tam bir hafta olmuştu. Bir haftadır klan lideri ve oğlunun mektupları kendisindeydi. Günlerdir Zhan'ın ne durumda olduğunu merak ederek elflere elindeki kağıt destesini nasıl ulaştıracağını düşünüyordu.
Kasabadan uzakta geçirdiği günler boyunca kulağına çalınan bilgiler adının kaçak ve hırsız olarak anıldığı yönündeydi.
Klan lideri bir anda kaybolan mektuplar ve haber alamadığı genç adam yüzünden en sonunda Ji Li'den şüphelenmiş ve halkı dolduruşa getirerek genç adamın günlerce kasabadan uzak durmasına neden olmuştu.
Sessizliğe gömülen gecede genç adam o kadar çok şey düşünmüştü ki, en sonunda sonucu ne olursa olsun geçitten geçmeye karar verdi.
Saatlerdir oturduğu köşeden kalkarak biraz ileride ki girişe doğru yürümeye başladı. Adımlarında korku vardı evet ama tereddüt yoktu. En sonunda önünde durduğu girişe derin bir nefes alarak baktı.
Bilinmezlik çok korkutuyordu insanı lakin o an için Ji Li buradan geçince kendisine ne olabileceğini değil, buradan geçmezse Zhan'a ne olabileceğini düşünüyordu.
Son kez derin bir nefes alarak hareket edecekti ki uzaktan gelen bir kalabalığın sesi onu durdurdu. O an neler olduğunu anlamak için saklanıp izlemek genç adama daha cazip geldi.
Geçidin hemen çaprazında bulunan geniş gövdeli ağacın arkasına doğru hızla ilerledi. Endişelenmişti çünkü eğer yakalanırsa Zhan'a yardım etme şansı tamamen yok olacaktı. Sesler yaklaştıkça genç adam saklandığı yerde iyice küçüldü. Hafifçe kafasını kaldırdığında ise kocaman açılan gözlerine elleriyle kapattığı ağzı eşlik ediyordu.
Neredeyse bir ordu sayısında asker ve başında klan lideri sert adımlarla girişe ilerliyordu.
Aklına okuduğu mektuplarda ki bir kesit gelince solukları hızlanmış bir şekilde ne yapabileceğini düşünmüştü.
Çünkü klan liderinin oğlu bir mektup da geçitten nasıl geçtiğini ve onu nasıl karşıladıklarını anlatmıştı. Adım sesleri kesilince Ji Li kafasını kaldırıp neler olduğunu görmeye çalıştı.
"Beni dikkatlice dinleyin! Önce içinizden biri silahsız olarak geçitten geçecek, bakmaya geldiklerinde olayı anlamaya çalıştıkları sırada onları hazırlıksız yakalayacağız ve herkes aynanda geçitten geçecek."
Ji Li, klan liderinin kalın sesinden duyduğu planı kaşlarını çatarak dinlemişti. Elfleri bir düzine asker ve okla mı yeneceklerdi? Aptallar mıydı yoksa Ji Li'nin bilmediği bir şey mi biliyorlardı? Genç adam okuduğu mektuplarda bununla ilgili bir bilgi göremezken ses çıkarmamaya özen göstererek kağıtları karıştırmaya başladı.
Tarihler en fazla klan liderinin oğlunun gittiği günden bir hafta öncesine dayanıyordu. Bu demek oluyordu ki gönderilen ilk mektup Ji li de değildi.
Genç adam bilmediği bilginin bu mektupta yer alabilme olasılığını düşünürken geçitten geçmek için hazırladıkları askeri görünce sonunu düşünmeden hızla oturduğu yerden kalktı ve seri adımlarla yanlarına ilerledi.
Karanlığın içinden onlara yaklaştığını gören bir kaç asker oklarını yay da gererek Ji Li'yi hedef alınca klan lideri de arkasını dönmüş girişin tam önünde korkusuzca kendisine bakan gence sırıtarak bakmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aglon Geçidi [YiZhan]
FantasíaAglon Geçidi geçilmesi güç, geçildiği taktirde de geri dönüşü olmayan bir yoldu. Tıpkı elf kralı Wang Yibo'nun kalbi gibi.