11.Bölüm

839 46 0
                                    

M- Kaylammmm

K- İki gün ayrı kaldık lan sal bir beni

Evet sabah uyanır uyanmaz kaylayı karşımda görmek beni neşelendirdi ama yalakalık yapmamın büyük sebebi bugün cenk hakkında onunla konuşacak olmamdı

K- Naptın lan ben yokken

M- Vallaha yeni arkadaş buldum kendime

K- Kim lan yine pabucumuz dama atılacak

M- Yok ya hiç olurmu öyle şey hem senin için arkadaş oldum ben

K- Kim tanıdık birimi

M- Görmüşsündür mutlaka çok yakışıklıdır kendisi

K- Kim lan

M- Cenk şu bizim evde çalışan genç yakışıklı olan

K- Adı cenk miymiş

M- Oha nasıl yani

K- Ya tamam ben onu gözüme kestirdim bir süre önce

M- Lan şerefsiz insan söyler neyse sonra konuşacaz peki nasıl oldu
 

K- Önümden geçerken nefes aldı tövbe tövbe nasıl olcak gördüm beğendim....Peki ımm o benim için bişey söyledimi

M- Sana aşık

K- Nee

M- Yani aşkından eriyor çocuk hali içler acısı kayla bana bakmaz dedi

K- Ben öyle bir insan mıyım ya yazık

M- Hımm sorma üzüldüm vallaha...Ben iki dakikaya geliyorum

K- Nereye ya şimdi

M- Beklee

   odadan çıkıp hızla aşağıya indim üzerimdeki kısacık saten pijamalarım kalçamın çoğunu açıkta bırakmıştı normalde odamdan pijamalarla çıkmazdım ama bu takımı çok seviyordum ve çıkartamaya niyetim yoktu karşıma çıkan cenki kolundan tutup sürüklemeye başaldım

M- Seni gökte ararken yerde buldum

C- Noldu

M- Çok konuşmada hızlı yürü

odamın önüne gelince kapıyı açıp cenke döndüm bana ne istiyon amk der gibi bakıyordu sırıtıp kolundan tutum ve odaya sokup kapıyı kilitledim

M- Bu odadan sevgili olmadan çıkarsanız ikinizide kesip ganj nehrine atarım

içeriden kaylanın sakin sesi duyuldu

K- Kardeşim saçmalama aç şu kapıyı

M- Yok vallaha çöpçatanlık zor iş halledin siz

elimdeki anahtarı çevirip cebime koydum aşağıya inip etrafa bakındım ama kimse yok gibiydi  lenada yoktu telefonumı odamda bıraktığımı fark edince kısa bir küfür savurdum kendimi koltuğa atmadan önce kendime bir kahve yaptım yalnızlığın tadını çıkartırken televizyon kanallarını gezip duruyordum
doğa üstü canlıların araştırıldığı belgeseli görünce kumandayı elimden bırakıp kahvemi yudumlamaya başladım herzaman bu tarz şeylere karşı bir ilgim olmuştur dışarıdan gelen seslere pek aldırmadım ama belirgin bir kaç silah sesi ile ayaklanmıştım dışardaki bağrış artarken silah sesleri git gide çoğalıyordu hızlı bir şekilde yerimden kalkıp depoya koştum orda atış yaptığım silahlar doluydu elime ilk gelen silahı alıp mermilerini kontroş ettim yanıma bir kaçtane daha mermi alıp geri yukarıya koştum kayla ve cenkin kapıya vurma sesleri yükselirken sakin kalmaya çalıştım evde kimsenin olmadığına emindim taki elif teyzenin ortalıkta koşturduğunu görene kadar kolundan tutup yukarıya çıkartım kendi kendine söylenip duruyordu bir tür şoka girmiş olma ihtimali yüksekti odamın kapısına gelirken cenk ve kaylanın kapının önünde olmadığına emin olamak için bir süre kapıyı dinledim elimdeki anahtarı sessizce kapıya sokup hızla çevirip açtım ve elif teyzeyi içeri sokup hemen geri kilitledim anında kapı tekmelenmeye başlamıştı kayla ve cenk kapıyı açmam için yalvarıyorlardı ama onalrın güvende olduğuna emin olmam gerekiyordu adımlarımı tekrar aşağıya yöneltiğimde evin içindeki adım sesleri beni durmaya zorladı çok fazla ayak sesi vardı bunalar kimdi

KORUMAM BİR KIZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin