Hemşireye haber verdikten sonra Baekhyun'un yanına geri döndüm. Elleri karnında gözleri dolu doluydu.
"Baek ne oldu? Bir yerin mi ağrıyor?"
"Bebeğim... Bebeğim nasıl?"
Ellerimle saçlarını okşadım.
"Bebeğimiz gayet iyi"
Derin bir nefes almıştı. Elleri karnında öylece bana bakıyordu. Ben ise onun haricinde her yere bakıyordum. Biraz önce söylediğim şeyleri duymuş olma ihtimali beni endişelendiriyor ve utandırıyordu. Daha o kadar cesaretli değilim.
"Chanyeol, neden gözlerinin altı öyle?"
Ellerim ister istemez gözlerime gitmişti. Bir şey mi vardı acaba?
"Yoksa uyumadın mı?"
"Sanırım biraz uykusuz kaldım ama sorun değil. Siz iyi olun da yeter bana"
İçeri giren doktor konuşmamızın sonlanmasına neden olmuştu. Baekhyun'un yanına geçip bazı tetkikler yapacağını söyledi. Onları pencerenin kenarında izliyordum.
"Bu atlattığınız şey basit şey değil. Hem bebeğiniz için hem sizin için. Normalde daha kolay bir şekilde halledeceğimiz şeyler hamile olduğunuzdan dolayı çok zor hale geldi. Neyse ki ikiniz de gayet iyisiniz. Sizi birkaç gün burada tutacak gibi görünüyoruz. Tamamen kontrol amaçlı. Şimdilik bu kadar. Herhangi bir sorun olursa sizinle ilgilenen hemşireyle görüşebilirsiniz"
"Teşekkür ederiz"
Doktor son defa bize gülümseyip odadan çıktı. Baekhyun ve ben yine baş başa kalmıştık. Bizimkilere haber vermiştim. Kısa süre içinde burada olacaklarını biliyorum.
Baekhyun'a ne diyeceğimi bilemez bir halde bakıyordum. Onu çok özledim ama bunun için yapacak hiçbir şeyim yok sanırım.
"Herkes iyi mi?"
"Evet. Sadece senin için çok endişelendiler, çok korktular. Kimse buradan ayrılmadı. Suho ve Lay bile buradaydı"
"Peki ya sen?... Sen benim için endişelendin mi?"
Büyük adımlar atarak aramızdaki mesafeyi kapattım.
"Endişelenmek ne kelime. Resmen delirdim Baekhyun. Gideceksiniz, beni yalnız bırakacaksınız diye ödüm koptu"
Aniden içeri girenler, gözlerimde biriken yaşların düşmesine zaman vermediler.
"Baekhyun'um... Annem..."
Bayan Byun'a yer açmak amacıyla tekrar pencerenin olduğu yere geçtim. Hepsi yatağın başına üşüşmüşlerdi.
Yanıma gelip bana sarılan Lay dikkatimi çekmeyi başarmıştı.
"Sana iyi olacak demiştim. Beni dinlemeliydin. Gerçi beni hiçbir zaman dinlemeyip hep sonradan 'sen haklıydın' derdiniz"
Onun böyle konuşmuş olması beni üzmüştü. Bir bakımdan haklıydı. Lay'in saf bir tarafı vardı. Ne derse desin 'aynen' diyip geçiştirirdik ama sonrasında hep haklı çıkan taraf o olurdu.
"Evet, seni dinleseydik bu durumda olmazdık"
"Her zaman dediğimi yapan Junmyeon bile dinlememişti o zaman. Sadece kendini suçlu görmekten vazgeç"
Kapının oradan etrafı izleyen Junmyeon ile gözlerimiz birkaç saniyeliğine buluşmuştu. Ona teşekkür etmem gerektiğinin farkındayım aslında. Bunu aklımın bir köşesine not ettim.
"Birileri kıskandı sanki"
"Kim?"
"Kim olacak Chanyeol?! Tabii ki Baekhyun"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'M PREGNANT !
Fanfiction"Tebrikler! Hamilesiniz." "Yok artık!" "Yalnız erkeğim ben." "Çok nadir de olsa erkek hamileliği günümüzde mümkün olan bir şey Bay Byun." Luhan bana, ben Luhan'a bakıyordum. Kyungsoo beni öldürecekti...