bölüm 2

200 28 3
                                    

Bir an içimden çok büyük feryatlar kopsada ben tüm acılarımı içime atarım.kalabalığın içinde ağlamam hatta anne ve babamın yanında bile 1 kere aglamisligim yoktur.bu düşüncelerle annemin cansız yüzüne bakıyordum.saçları siyah yanına atılmış kanı çekilmiş bembeyaz bir yüz yüzünde birkaç çizik ve boynunda şart damarının olduğu bölgede dedin bir kesik ve lanet olasıcası bir renk olan kan, hala daha akıyor resmen annemin yüzüne hafifçe dokundum buz gibiydi çok üşümüş olmalı yanındaki babamın cesedine baktım onunda aynı şekilde yüzünde de en cizikler babamın kafasında kurumuş bir miktar kan vardı.onunda yüzü bembeyaz ve çok soğuktu bana küçükken sorduklari çok klasik soru en çok anneni mi babanı mi seviyorsun ve benim klasik cevabım ikisinide çok seviyorum.bu klasik cevap benim için hiç değişmedi ve degismiyecekte.anne ve babamın cansız bedenleri toprağın altına gömülürken ben büyükbabamın elini tutuyordum.büyükbabam benim gibi degildi acısını içine atmaz ağlardı.simdide ayni şekilde aglamaktan yorulmuş gözlerinden ardı arkası kesilmeyen yaşlar akıyor.artık burada yapacak hiçbirşey kalmadı son kez mezarlıga bakarken" sizi çok seviyorum" diye mırıldandım.arabada başımı cama yaslarken bundan sonra ne olacak diye düşündum sadece ben ve büyükbabam kaldık.maddi olarak hiçbir sorun olmayacağını bilsemde kalbimde hep bir boşluk olacaktı bundan sonra kimsenin dolduramiyacagi bir boşluk.eve vardık arabadan inip büyükbabamın koluna girdim ve içeri girdik sanki hala anne ve babam yaşıyormuş gibi kokuları eve sinmişti.yorgun oldugum için odama çekildim aynı şekilde büyükbabamda.müzik dinleyerek yatağıma girdim ve yine derin düşüncelere daldım.uyuya kalmışım.uyandığımda salondan sesler geliyordu salona indim anne ve babamın arkadaşları akrabalarımız falan toplanmış hiç yanlarında oturasim yoktu salona göz gezdirirken mustafa amca yi gördüm leyla teyze nin eşi ; mustafa amca 'nin göz rengi çok güzeldir.çok güzel bir tonda yeşil renktediriler.ama daha fazla orda durmadan yine odama çıktım ve aynanın karşısına geçtim şişmiş gözlerim dağılmış siyah saçlarım biraz sonra ağlamaya başladım daha fazla dayanamadim bir süre agkadiktan sonra uyuya kaldım.uyandığımda karşımda kendimi gördüm aglayarak bana bir şeyler gösterdi ve mezarlığa götürdü anne ve babamın mezar taşlarını göstererek "onlar yüzünden ben yokum şu bana yardım et"dedi.sonra gözleri yerden kalkıp karşıya baktı karşıda büyükbabam vardı onu göstererek "onunda yüzünden o da var" diye ekledi bir süre sonra arkasını döndü ve önündeki ışıkta ilerlemeye başladı ışıkta kaybolacakken arkasını döndü ve"ben varım" dedi.

                    -------------

Uyandigima ilk kez bu kadar sevinmiş olmalıyım çok kötü bir kabustu hala etkisindeyim içeri giren büyükbabam"iyi misin? " diye sordu acaba ona rüyamı daha dogrusu kabusumu anlatmalimiydim. "Kötü bir kabus gördüm" diye fısıldadım."anlat bakalım dinlerim seni ben" derin bir nefes alıp herşeyi anlattım büyükbabamın yüzünde daha önce hiç görmediğim bir ifade gördüm sanki böyle bir şey olurmuş gıbı "ne oldu büyükbaba sorun ne sonuçta kabus hem hep sen demez miydin böyle şeyler gözünü açıp kapatmakla ılgili kurtulmak istediginde gözlerini aç bitsin derdin bende gözlerimi açtım ve bitti"  "bitmedu su bunları anlatma'nin vakti geldi"   "evet anlat o zaman vakti geldiyse"   "sana saçma gelebilir ama herşey gerçek öncelikle sen hatta siz doğarken anne ve babanın maddi durumları hiç ıyi değildi iki ailede bu evlilige karşı çıktıklarından hiç bir şekilde yardımcı olmadılar bende dahil annen ve baban size bakamiyacaklarindan yine aynı odada kalan bir ailenin hiç çocuklarınıne olmadıklarını ve ikinizden birini istediklerini öğrenmişler anne ve babanda geleceginiz için damla yi onlara vermiş" bakışlarım kalbimin atışı sanki herşey çok anlamsız gıbı görevlerini yapıyorlardı bu nasıl bir hayattı böyle!!! Duyduklarım yüzünden büyük bir şok geçirdim ve o anın etkisiyle "NE" diye bağırdım eve ne nasıl yaparlar böyle bir şey gözlerim doldu orda ağlamak istemedigimden hızla kalkıp yağmurlugumu alırken arkadan bağıran büyükbabamın sesini duydum"senin için sizin için mecburlardi" duymamazlıktan gelip hızla evden çıktım.ne zaman usulden kirilsam gittiğim yere gittim sahile burası bana huzur veriyordu başım eğik yürürken bir şeye carptm bi da neydi ya böyle kafamı kaldırıp baktığımda benim yaslarimda biri çekici saçları g gozleri siyahın en güzel tonu tamamlıyordu.  yüzünün soğuklugunu kapatıyordu."dikkat et beee"    "tamam ya ne bagiriyorsun sağır mıyız?"     " ne biliyim körsün ya sagirlikta vardır belki"   ne salak şey bu ya resmen serseri zaten üzerindeki kıyafetkerden ne olduğu gayet belli yaa!  Önünden çekilip. "Of al geç" dedim. Önümden geçip gitti serseri. Ama bir şey var ki yakışıklı serseri

yalnızlık ikizimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin