Yüzyılın Cünübleri/ Bangtan/Gay

23

hobiciler ♥♥♥♥

Taehyung un ağzından.

Sessizlik...

Sessizlik....

Sessiz-

"Ahh! Yavaş ayı!"

Ve Yoongi nin ara ara durup attığı bilmem kaçıncı çığlık.

Mekandan çıktıktığımızda hepimizin kafası güzel olduğu için Jungkook ve Namjoon bizimle ilgilenmek zorunda kalmıştı.

Mekanın sahiplerinden yediğimiz daha doğrusu Yoongi nin yediği dayaktan sonra Yoongi sürekli 'ben demiştim' diye söylenmişti.

Etrafımı süzüp nasıl bir ortamda olduğumzu sorgulamadan edemedim.

Namjoon, kucağındaki Seokjin e rağmen Yoongi ye pansuman yapmaya çalışıyordu.
Seokjin ise 'bırak ölsün kankaybından' diyerek onu durdurmaya çalışıyordu.

Jimin Jinyoung la birlikte tekli koltuklarda oturmuş gözümüzün önünde yiyişiyorlardı...

Jugkook... o yine aynıydı. Bizimle uğraştığından terleyen saçları anlına dağılmıştı, parlak gözleri etrafta dolanıyor arada bana bakıp gözlerini kaçırıyordu.
Üst dudağına oranla biraz daha kalın olan alt dudağına kaydı gözlerim, bir zinet gibi parlıyordu pembe dudakları.
Düşündüm bir, bir erkek güzel olabilirmi?
Önceden bana göre 'güzel' kelimesi kızlar için 'yakışıklı' kelimesi ise erkekler için kullanılırdı ve ben kesinlikle güzellerden hoşlanırdım.
Çevremde birçok homoseksüel olmasına rağmen ben hetero olduğuma emindim..

Taaki sınıfa ilk girdiğimde bana çarpıp sonrada defalarca özür dileyen çocuğa kadar. Ondan gözlerimi alamıyordum, o zaman benim için tüm kalıplar yıkılmıştı. Evet bu doğruydu, bir erkek güzel olabilirdi.
Jungkook u ilk gördüğümde her ne kadar yüzü dikkatimi çeksede daha sonra hareketleri de beni etkilemişti. Bizimle aynı yaştaydı ama çok utangançtı. Bana çarptıktan sonra sürekli utançla benden gözlerini kaçırmasından anlamıştım sadece bu da değil, matematik, resm, beden eğitimi gibi derslerde oldukca başarılıydı ve öğretmenler bunu dile getirdiğinde utanıp kafasını eğiyordu.

Ona aşık olduğumu ilk önce kendime kabullendire mesemde o bana küstüğünde gerçekten canımın acıdığını hissetmiştim.

"Aaa YOONGİ NE OLDU YÜZÜNE!"

Birden içeri giren Hoseok la kafamı ona çevirmiştim, genelde sarhoşluğu ağır atlattığından biz ayılsak bile o hala ayılmamıştı.
Bizde etrafta anırarak gezdiği için onu banyoya kitlemiştik.

"Acabaa! Ne oldu acabaaa!"

Seokjin kafasını Namjoon nun göğsünden kaldırıp bağırdığında yüzümü buruşturdum.
Saat gecenin üçüydü ve biz hala saçma sapan işlerle uğraşıyorduk.

"Hoseok yaktın beni... sensizken hasretinden ölüyordum seninleykende dayaktan öüyorum"

Hoseok dudaklarını büzüp yanına gittiğinde elini yüzündeki yaralarda gezdirip öpmüştü.

"Yine tutamadım kendimi?"

Yoongi kafasını sallarken Seokjin bir daha konuşmuştu.

"Yok ayol birşey olmadı sadece 22 adam birden daldı buna"

"Yok aşkım 23 kişi"

"Hayır yaa Lucas elini vurmadı kenarda izledi"

Onlar kendi kendilerine konuşurken ben Jungkook a dönüp göz kırpmıştım anında utqnıp gözlerini kaçırınca gülümsemeden edemedim.

"Artık biz kalkalım, yurdun giriş saati çoktan geçti gerçi ama biz hallederiz bir şekilde"

Ayağa kalkarak konuştuğumda Jungkook da benimle beraber ayağa kalkıp beni onaylamıştı.

"Yaa olmaz! Yurt çoktan kapandı, bu gün bizimle kalın"

Seokjin nin teklifi ile birbirmize bakmıştık. Aslında eğelenceli olabilirdi ama ev küçüktü, sadece Namjoon ve Seokjin yaşadığından 1+1 küçük bir yerdi.

"Yok ya ev zaten küçük onca adam sığmayız"

Yoongi itiraz ederken Hoseok ve yeni birbirlerinden ayrılan Jimin ve Jinyoung çifti kafalarını sallamıştı.

"Yaa ne olacak kalın"

"Aşkım insanlar kalmak iatemiyor zorlamasana-"

"Sen sus Namjoon!"

"Tamam aşkım"

Derin bir nefes verip tekrar koltuğa oturmuştum.

"Ee bu gece burdayız"

Ortamda garip bir sessizlik oluşurken jimin sırıtıp.

"O değilde iyi benzettiler haa"

Demişti.

Selammmm

Bbb