Mokita Aşk

341 9 2
                                    

"Ne var biliyor musun? Sana zerre inancım da güvenim de yok." Alp kafasını iki yana sallayıp telefonu hoparlörden alıp direkt kulağına götürdü. Söylediği her kelimenin, kadının zihninine kazılmasını istiyordu.

"Benden daha fazla para veren birini buldun değil mi? Başka bir koca, ha? Tam senden beklenilen hareket. Ruhundan sonra bedenini satmayı düşünürsen eğer, beni aramayı sakın unutma! Fiyatını karşılayabilir miyim acaba? Kendini sırf bir imza ile garanti altına aldığını sanıp, namusluyum ayağına yatıyorsun ya..." Adam derin bir nefes alıp konuşmasına devam etti. "Emin ol senin gibi cüro yapan kimse yok, o piyasada." Adam 'o piyasa' lafını öyle imalı söylemişti ki... Küfretmeden de küfürün zehrini saçmıştı ortalığa.

Kadın nefes almadığını, daha doğrusu alamadığını, ellerinin aniden titremeye başladığının bile farkında değildi. Gözyaşları, yağan yağmurun şiddetiyle aynı oranda akmaya başladı. Bu kadar nefreti hakedecek ne yapmıştı ki? İstediği biraz olsun herkesin çenesini kapatacak konuma ve paraya sahip olmaktı. Ama herkes onu böyle suçluyordu, işte. İlk önce Aslım şimdi de Alpaslan. Telefona bakakaldığını arabanın içine dolan güçlü ışıkla anladı, arabası hızla tıra doğru giderken aceleci bir manevrayla arabanın direksiyonunu sağa kıracağı sırada sağını solunu bir anda karıştırdı ve sola kırınca araba şorampele girdi ve araba aşağıya doğru taklalar atmaya başladı. Arabanın içinde bedeni sarsılırken hayatının film şeridi gibi önünden geçtiği anlarda tek hatırladığı çığlıklar atarken arabanın içine dolan Alpaslan'ın sesiydi.

*************

yazar

*************

KITAP ÖNERILERIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin