twenty-four

1.4K 168 474
                                    

Ertesi sabah Harry her zamankinden daha mutsuzdu. Aptalın biri telefonunu ele geçirdiği yetmemiş gibi videolarını da ele geçirmişti ve Harry ne yapacağını bilmiyordu. Onları birinin gördüğü düşüncesi bile onu delirtiyordu.

Okula erken gelmişti ve her zaman oturdukları bankta tek başına oturuyordu. Tek tük öğrenci vardı ve kendi arkadaşlarından hiçbiri gelmemişti. O yüzden kulaklıklarını takıp müzik dinlemeye karar verdi.

Ama bu uzun sürmedi. Birkaç dakika sonrasında yanına birinin oturduğunu gördüğünde kafasını telefondan kaldırdı ve yanına oturan kişiye baktı: Louis.

"Selam." dedi Louis gözlerini bahçedeki öğrencilerde gezdirirken.

"Selam."

"Dersin başlamasına daha çok var. Şimdi bakabilirim istersen." Louis onun yüzüne baktı. Ne diyeceğini bekliyordu.

"Şey... O konu, evet." Duraksadı. "Ben vazgeçtim."

"Ne? Neden?" Louis merakla sordu.

"Sadece... istemiyorum." Harry sıkıntıyla nefes verdi.

"Yani telefonunda kalmasını mı istiyorsun? Bunun için araştırma bile yapmıştım." Louis sorarcasına baktı.

"Hayır tabii ki."

"Neden öyleyse?"

"Nasıl olduğunu bilmiyorum ama beni yine duymuş. Eğer telefonumu birine götürürsem istemeyeceğim tarzda şeyler yapacağını söyledi."

Louis ellerini kot ceketinin cebine soktu. "En fazla ne yapabilir ki?"

"Ben de böyle demiştim." Harry sustu. "Elinde görüntülerim var."

Louis dönüp yüzüne baktı. "Ne tarz görüntüler?"

"Kimsenin görmemesi gereken görüntüler." Louis anlayışla kafasını salladı. "Bu yüzden istemiyorum. Yoksa bugünü zor beklemiştim."

"Ne pislik biriymiş." dedi Louis alt dudağını yerken.

"Bu konuda konuşmaya başlarsam susamam sanırım."

"İyi bir dinleyiciyimdir." dedi Louis Harry'ye gülümserken.

"Öncelikle, ondan nefret ediyorum. Burada anlaşalım. Her kimse umarım şu an telefonumdan dinliyordur ve ona olan bu nefretimi dinleyebilir." Louis güldü.

"Senden nefret ediyorum." dedi Harry telefonun hoparlör kısmını ağzına tutarak. "Beni tehdit ediyor. İnanabiliyor musun? Beni tehdit ediyor."

"Bir de neymiş görüntülerimi kimseyle paylaşmamış çok iyi bir insanmış. Aptal!" Harry sinirle ayağını yere vurdu.

Louis tekrar güldü. Karşısındaki çocuğun tavırları çok komikti. "Sakin ol. Eğer görüntülerini bir şekilde yayarsa her yerden sileceğim."

Harry'nin çatık kaşları indi. "Böyle bir şey olursa bunu yapabilir misin?"

"Evet tabii ki. Her yerden silemesem bile elimden geleni yaparım."

Harry'nin bakışları yumuşadı. Louis'nin bu kadar iyi biri olacağını düşünmemişti. Sadece 2 günde okuldaki favori kişilerinden biri olmuştu.

"Teşekkür ederim. Çok iyisin." Harry onun gözlerinin içine bakarken Louis ona gülümsedi.

Tamam, Louis salak değildi. Gerçekten değildi. İlk başta aptallık yapıp telefonundan izlediğini belli etmiş olabilirdi. Ama Harry bunu anlayınca planları tamamen değişmişti. O kişinin kendisi olduğunu asla söylemeyecekti. Her gün mesaj atıp onu delirtecekti ve Harry sinirlenip ona gelecekti. Louis de ona yardım ediyormuş gibi yapacaktı. Böylelikle Harry'nin çevresinde olmuş ve amacına da ulaşmış olacaktı. Louis böyle düşünüyordu.

Lock his heart // L.S // textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin