6.Bölüm

29 6 34
                                    

Aras'ın anlatımıyla...
"Her kız abisini,babasını kahramanı olarak görürmüş ya,Mira beni hiçbir zaman kahramanı olarak görmedi.Oysa ne çok isterdim üzüldüğünde ilk bana gelsin,güvendiği kişi ben olayım. Ağladığında benim omuzumda ağlasın,güldüğünde benim omuzumda gülsün..Ama ben bunları hep istedim ve hayal ettim,hiç gerçek olmadı. O hep yalnız kalmayı tercih etti. Babama söz vermiştim Mira'yı asla yalnız bırakmayacağım,düştüğünde ben kaldıracağım diye. Ama yapamadım. Kardeşim şuan kötü durumda,bilmediğimiz bir düşmanı var,ama ben onu bile bulamıyorum. Elimden hiçbir şey gelmiyor.En çokta bu koyuyor zaten..Elimden hiçbir şeyin gelmemesi.Rüzgar var birde tabi..Ona neden hiçbir şey demiyorum biliyor musun Hazal?"

"Neden?" Diye sordu şöminenin önündeki koltukta doğrularak.

"Mira'nı gerçekten mutlu ediyor. Mira İzmir'e geldiğimizden beri mutlu. Babam öldüğünden beri onu toparlayamıyorduk,fakat Rüzgar'ın varlığı bile Mira'nı mutlu etmeye yetiyor.Onun mutluluğu için herşeyi yaparım ben. Ve şuan mutlu,daha ne isteyeyim ki?"

"Belki inanmayacaksın ama,Rüzgar'da aynı durumdaydı.Derslere bile girmiyordu. Masal ile ayrıldıktan sonra kimseyle konuşmaz olmuştu.Sadece Rüzgar Mira'ya değil onlar birbirlerine iyi geliyorlar.İnan bana Aras.Hepsi düzecelek." Ellerini uzatıp elimi tuttuğunda iç çektim. Sonra Hazal başımı dizlerine yatırarak saçlarımı okşamaya başladı. Ne kadar öyle kaldık bilmiyordum ama dağ evindeki sessizliği bozan telefon sesi ile birlikte irkildik.
"Telefonumun sesi açık kalmış." Diyerek Hazal mahçup bir şekilde ayağa kalktı ve salon koltuğunun üzerindeki telefonu açarak kulapına götürdü.
"Efendim abi?" Karşı tarafı dinledikten sonra tekrar konuşmaya başladı. "Evet birlikteyiz." "Tamam, bir saate kadar çıkmış oluruz." Dedi ve telefonu kapatıp tekrar yanıma doğru ilerledi.
"Birşey mi oldu?" Doğrularak kaşlarımı çattım.
"Biri aramış Mira'nı. Ev adresini sormuş konuşmak için. Rüzgar'da bizim eski eve yönlendirmiş. Şimdi onlarda oraya geçiyor,bizimde oraya gitmemizi söylediler."
"Tamam." Diyerek ayağa kalktım ve dağ evinin kapısına doğru ilerlerken Hazal da arabanın anahtarını alıp arkamdan yürümeye başlamıştı.
"Ev adresini biliyor musun?"
"Rüzgar konum atacak. Okul yolunda gideceğiz,devam edelim Rüzgar'lar varana kadar. Yakala" diyerek elindeki anahtarı bana fırlattığında elimi kaldırıp havada yakaladım ve arabaya binip gazladım. Yaklaşık üç dakika sonrasında Rüzgar konumu atmış ve bizde konuma göre ilerliyorduk.

Mira'nın anlatımıyla...
"Geldi mi?" Diye sordum dışarıdan gelen seslere karşılık.
"Evet, geldi." Sorumu yanıtlayan Rüzgar'dı. Tüm bedenim gerildiğinde ayağa kalkıp duruşumu dikleştirdim. Bu gün güçlü olmalıydım. Ne olursa olsun.
Kapının çalma sesi ile birlikte Rüzgar kapıyı açtı ve asker üniformasındaki adamın içeri geçmesi için izin verdi.
"Merhaba. Selim bey?" Diyerek ilk Rüzgar'ın babasına uzattı elini.Ben kaşlarım çatık şekilde onları izlerken Rüzgar açıklama yapmaya başladı.
"Vedat Selim Arslan." Başımı ağır ağır salladığımda adam Aras ve Rüzgar'la el sıkışmış,annemlere ise başıyla selam vererek yetinmişti. Annem adam içeri girdiğinden beri sanki donmuştu ve hiçbir tepki vermiyordu. Haklı kadın, ne yapsın? Kızının raporlarını değiştiren adam tam karşısında duruyor sonuçta.
Önümde durarak kahverengi harelerini yüzümde gezdirdikten sonra gözlerimde sabitledi.
"Büyümüşsün..Çok güzel olmuşsun hemde." Beni nereden tanıyordu?
"Pardon ama,tanışıyor muyduk?" Dedim çatık kaşlarımı daha çok çatarak.
"Bunları konuşmak için çok zamanımız olacak."

"Şimdi. Kimsiniz? Ne istiyorsunuz benden? Neden test sonuçlarımı değiştirdiniz? Hepsini tek tek öğrenmek istiyorum."

"Söyledim ya, konuşaca daha çok zamanımız olacak. Merak etm-"
Lafını keserek iki adım öne gidip aramızdaki mesafeyi kapattım.
"Merak ediyorum. Şimdi. Burada. Anlatacaksınız. Kimisiniz ve benden ne istiyorsunuz?" Dedim kelimelerin üzerine bastırarak.
"Pekala. Oturabilir miyim peki?" Koltuklara baktığında elimle oturması için yön verdim. "Tabiki."
Salondaki herkes susmuş sadece bize odaklanmıştı. Herkes bir yerlere oturduğunda boğazımı temizleyerek,gözlerimi adamın üstüne kenetledim anlatmasını istediğimi bariz eden ifadeyle. Anlamış olacak ki oda aynı benim gibi duruşunu dikleştirdi ve boğazını temizleyerek konuşmaya başladı.

Hayal HırsızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin