Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın..
"Denizli'ye taşınacağız,ama bizden sana amcamızmışsın gibi davranmamızı bekleme. Ne kadar haklı sebeplerin olursa olsun bunca yıl sonra bu seni haklı çıkarmaz." Sesim istediğim gibi sert çıkmıştı. Ayağa kalkarak çıkış kapısına doğru yürüdüm arkamdan gelen kişiye dönüp bakma gereği duymayarak.
"Beni bekle Mira." Bahçeye çıkar çıkmaz kendimi bank'ın üzerine attım ve benim yanımada Rüzgar oturdu. Konuşmadım. Konuşmadı. Sessizliği bozan telefon sesi ile birlikte cebinden çıkardığı telefonu kulağına götüren Rüzgar'a bakıyordum.
"Alo?" Karşı tarafı dinledi. " Evet, İzmir'de." "Tabiki,söylerim." Telefonu kapattıktan sonra yüzüne baktığımı görünce açıklama gereği duymuş olacak ki konuşmaya başladı.
"Sekreter, babamın sekreteri. Babamı sordu."
"Tamam."
"Peki."
"İçeri geçelim mi? Hem eve uğramamız gerekiyor eşyalarımı almam gerek."
"Geçelim. Ben söyledim Masal'a eşyalarını biz gidene kadar toplayacak."
"Kendim toplard-"
"Toplar Mira. Merak etme. Hadi geçelim."2 saat sonra.
"Yol kaç saat?"diye sordum arabanın camlarını açıp rüzgarın saçlarımı dağıtmasına izin verirken. Annem ve Aras Vedat bey'in şöförü Samet'ile aynı arabada giderken bizde Rüzgar'la birlikte çıkmıştık. Rüzgar arabayı kendisinin kullanmasını isteyince Vedat bey'de itiraz etmemişti zaten.
"3 saat."
"İyiymiş."
"Nasıl yani?"
"Eskiden Ankara'da yaşarken Denizli ile Ankara arası yolculuğumuz 5-6 saat arası sürüyordu."
"Anladım.""Garip değil mi?"
"Ne garip değil mi?" Dedi yüzüme klsa bir bakış atarak.
"İki ay önce biri gelip bana bunu söylese "deli galiba" falan derdim. Düştüğüm duruma bakar mısın? Önce Alzheimer olduğumu öğreniyorum,sonra olmadığımı öğreniyorum. Sonra bir amca'm çıkıyor ortaya. 17 yılda ilk kez görüyorum yüzünü. Benimle bir derdin olan düşmanım var, ve ben bu yüzden taşınıyorum. Ölmemek için, biraz daha yaşayabilmek için..Bazen üzülüyorum biliyor musun?"
"Ne için?"
"Eğer ben olmasaydım, Annem,Aras, sizinkiler düzenini bozmak zorunda kalmayacaktı. İki haftadır herkes benim yüzümden perişan oldu. Kendimi suçluyorum bu yüzden, ama elimden başka birşey gelmiyor." Arabanı yolun kenarına çekerek durdurdu ve bana döndü.
"Mira, üzülme. İstemeseydiler kimse taşınmazdı Denizli'ye. Babamıda duydun. Annemde taşınmak istiyormuş zaten. Onlar için de bir fırsat oldu. Sen bunları kafana takma tamam mı? Orada yeni bir hayat başlayacak."Denizli.
Gani Korkmaz.
"Gani bu gün Mira geliyor. Biliyorsun, akşam burada olman gerekiyor."
"Bende Mira'yı çok özledim Baba.."
"Özleminin sırası değil Gani. Bu konuyu defalarca konuştuk. Bizim konumuz başka. Kuzen ayaklarını Mira gelince yaparsın."
"Baba, biliyorsun Mira öyle bir kız değil zaten. Dede'm istemediği müddetce Mira'nın kılına bile dokunamazsın. Ve sen bana Mira'ya birşey olmayacağına dair söz verdin."
"Amma korkak çıktın Gani! Sen benim oğlumsun! Bunu ne çabuk unuttun? Ben senin için çabalıyorum. Benim için mal mülk önemli değil, ben olmadığımda zorluk çekme diye yapıyorum herşeyi! Şimdi gelmiş bana Mira'yı mı savunuyorsun? Böyle mi teşekkür ediyorsun babana?"
"Hayır baba..Öyle değil,ama.."
"Akşam sekiz gibi bağ evinde ol. Geç kalma." Babam..Hep böyleydi. Dedem"in tek kız torunu Mira olduğu için, tek varis olarak görürdü onu. Şirketinin yüzde yetmiş beş'ini Mira'nın üzerine yapacağını,geri kalanını ise beş erkek torunları arasında böleceğini söylerdi.Yaşadığı bağ evini de rahmetli amca'm Selim'in üzerine yaptırdığı için ev bir nevi Aras'ın sayılırdı. Küçüklüğümden beri ne zaman Mira ile oyun oynasam hep beni ondan uzaklaştırır,Mira gittiğinde aramızı bozmaya çalışırdı. Ve hep başarılı olurdu bu konuda. Mira en son taşındığında bağımızı koparmak için, Mira'ya onunla konuşmak istemediğimi söylettirdi ve sonuç olarak Mira'da bana saygı duydu.
Ah kuzen..Seninle çok daha iyi olabilirdik. Elimi kaldırarak kolumdaki saate baktım. 19:05'ti. Yemeğe gitmeme 55 dakika vardı. Odama çıkıp hızlıca banyoya girdim. Duş aldıktan sonra siyah aynalı dolabımdan lacivert gömlek,siyah ceket ve siyah pantolon çıkarıp giyindim ve Lara'nın doğum günümde aldığı Rolex parça saatimi de koluma taktım. Parfümden de sıktıktan sonra son kez aynada kendime hazır olduğumu belli eden bir bakış atıp telefonumu alarak odadan çıktım.
Babamlar erken geçmiş olmalı ki aşağı sessizdi. Saate baktığımda 19:47 olduğunu görüp dışarı çıktım ve otomatik kilit ile BMW markalı siya arabamın kapısını açarak koltuğa yerleştim. Birkaç dakika sonra ana yola çıktığımda gecikmemek için hızımı arttırdım.