" günaydın günışığım. her şeyden önce bugün mükemmel gözüküyorsun, her zaman ki gibi. birlikte kahvaltı yapabiliriz diye düşündüm. yine karagölde, seni bekliyor olacağım.
sevgilin, harry potter. "
hermione granger sabah komidinin üzerinde sevgilisinden gelen notu bulduğunda yüzüne kocaman bir tebessüm yerleştirdi.
dolabından ferah, beyaz bir elbise seçti. hafif bir makyaj yaptı ardından kahverengi saçlarını dağınık topuz yaparak tokayla tutturdu.
hazırdı. çıkmadan önce ginny'e baktı. hala uyuyordu, meraklanmaması için bir not yazıp harry'nin yaptığı gibi notu ginny'nin baş ucuna koydu. son kez aynada kendisine baktı ve kapıyı kapatıp sessiz adımlarla dışarı çıktı.
—♡—
hermione, harry'nin tarif ettiği yere geldiğinde çimlerin üzerine serilmiş bir sofra bezi, sofra bezinin üzerinde aklına getirebileceği her şey ve ayakta kendisini bekleyen sevgilisini gördü.
sevgilisine en içten gülümsemesini gönderdi. harry, kızın yanına doğru yürüdü. elini tuttu ve oturmasına yardım etti. hermione'ye gülümseyip kızın karşısına oturdu.
" ne kadar fazla şey var burda harry, bunları kim bitirecek? "
hermione kahkahasına engel olamadı, gülünecek bir şey yoktu pekâlâ. ama harry'i gördüğü zaman gülümsemesine engel olamıyordu. adeta etrafına neşe saçan bir melek gibi gözüküyordu.
" merak etmeyin küçük hanım. biz bitiremezsek ron'a getiririm. ve o bu işi halleder. "
" bundan hiç şüphem yok! "
iki genç neşeyle kahvaltılarını yaptılar. sürekli kahkahalar yükseliyordu oturdukları alandan.
" hermione. "
" hı. " -efendim anlamında-
" çok güzelsin. aklımın, fikrimin alamayacağı kadar güzelsin. "
genç kız yanaklarının domates gibi kızardığını tahmin edebiliyordu. ufak bir tebessüm etti.
" utanınca da çok güzelsin. ağlarken de, kızgın olduğun zaman biraz ürkütücü olabiliyorsun ama sevgilim. "
" harry! "
" sana çok aşığım, hermione jean granger. "
hermione gözlerini kapattı, merlin'e şükürler yağdırıyordu. gözlerini açtı ve cevabını verdi.
" bende sana çok aşığım, harry james potter. "
genç kız ve genç adam birbirlerine tebessüm ettiler.
" biraz yürüryelim mi? "
" ah tabii ki hermione, yürüyebiliriz. ilk önce burayı toplayalım olur mu? "
genç kız yine bilmişce kafasını salladı, asasını çıkardı ve birkaç büyü sözleri fısıldadı. hallolmuştu işte.
" gidebiliriz. " ellerini birleştirerek, yemyeşil çimlerde yürümeye başladılar.
" bunu tahmin etmeliydim. " harry kahkahayla konuştu.
" sevgilini tanıman gerekiyor. "
" seni senden daha iyi tanıyorum jean. "
hermione sevgilisine tıpkı bir kedi gibi sokuldu.
" hımm, öyle mi james. "
" öyle jean. "
harry kız arkadaşının dudağına minik bir öpücük bıraktı.
iki genç gülücükler saçarak yeşil çimlerde saatlerce yürüdüler.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
—♡—
finale çok az kaldı, açıkcası kitaba ve karakterlere alışmıştım, final yazmak hem çok keyifli hem de çok üzücü olacak. 🥺🐱 neyse kendinize iyi bakın final bölümü ile görüşürüzz.