13. Bölüm: Arayış

66 5 20
                                    

  Türkiye bir an durdu. Çevresine bakındı. Karı gördüğünde o günkü soğuğu hâlâ bütün vücudunda hissedebiliyordu.

🕣🕣🕣

  Osmanlı panikle evden çıktı.

Osmanlı: Doğu Türkistan, çocuklara göz kulak ol! Ben Türkiye ve Azerbaycan'ı bulup geleceğim!

Doğu Türkistan: Peki baba. Ama-

Osmanlı: Türkiye ve Azerbaycan'ı bulup buraya getireceğim! O zaman kadar çocuklara dikkat et ve dışarıya da çıkarma!

  Osmanlı çadırın yanında, üstü halı ile örtülü bir yerde duran atını dışarı çıkardı. Atına bindi ve olabildiğince hızlı bir şekilde sürmeye başladı.

🕘🕘🕘

Azerbaycan: Kardeşim, ben artık dayanamıyorum.

  Azerbaycan'ın gözleri ağır ağır kapanmaya başladı. Son bir kez yanındaki kardeşine baktı. O da uykusuna çok uzun süre karşı koyabilecek gibi görünmüyordu. Belki de kendisinin ardından, onun da gözleri kapanacaktı.

Türkiye: Azerbaycan!

  Türkiye, Azerbaycan'ın uykuya daldığını görünce onu sertçe sarstı.

Türkiye: Uyumamalısın kardeşim. Yoksa uyanamazsın.

Azerbaycan: Türkiye... bırak beni, uyuyayım.

  Azerbaycan'ın sesi çok yorgun geliyordu. Kapalı olan gözleri yarısına kadar açıldı.

Azerbaycan: Çok uykum var. Sadece dinlenmek istiyorum.

Türkiye: Kardeşim, ama burada olmaz. Eve gidince istediğin kadar uyuyabilirsin.

Azerbaycan: Tabi eve gidebilirsek.

  Türkiye bir an durdu. Azerbaycan haklıydı. Geri dönüp, dönemeyecekleri bile belli değildi. Ama yine de kendisine ve kardeşine moral vermek için eve dönebileceklerini hayal etmeye çalıştı.

Türkiye: Evden o kadar uzaklaşmadık ki! Hem mutlaka yokluğumuzu farketmişlerdir ve bizi aramaya koyulmuşlardır.

  Azerbaycan, Türkiye'nin omzuna yaslandı.

Azerbaycan: Tamam. O zamana kadar ben uyuyayım.

  Bu da işe yaramamıştı. Türkiye'nin, Azerbaycan'ın uyulmasını engelleyebilmek için başka bir fikre ihtiyacı vardı.

Türkiye: Bence geldiğimiz yoldan geri dönelim. Belki bu şekilde çadıra ulaşabiliriz.

Azerbaycan: Ama kaybolduğumuzda olduğumuz yerde kalmalıyız. Yoksa bizi hiç bulamazlar.

Türkiye: Yolda mutlaka onlarla karşılaşırız, gel!

  Türkiye, bunu sadece Azerbaycan'ın uykusu dağıtmak için yapıyordu. Azerbaycan'ı yerden kaldırdı.

Azerbaycan: Bekleyelim.

Türkiye: Olmaz. Eve ulaşmak için bizim de bir yol bulmamız gerekiyor.

Azerbaycan: Gerekmiyor.

  Türkiye derin karda zar zor ilerlemeye çalışırken, Azerbaycan da gözlerini olabildiğince açık tutmaya çalışarak arkasından geliyordu. O sırada Azerbaycan uyku ile mücadele etmeye çalışırken sarkan atkısını farketmedi ve üzerine bastı. Atkının bağı çözüldü.

🕤🕤🕤

Osmanlı: Türkiye! Azerbaycan! Neredesiniz?! Cevap verin!

  Osmanlı samanlıkta iğne arıyordu. Koskoca bozkırda iki ufak çocuğu bulmak neredeyse imkânsızdı.

Osmanlı: Azerbaycan, kızım! Neredesiniz?!

  Rüzgarın şiddeti giderek artıyordu. Şiddet arttıkça karda yürümek de zor oluyordu. Osmanlı'nın tam da yanından geçtiği ve görme ihtimali olduğu Türkiye ve Azerbaycan'ın ayak izleri de rüzgarın getirdiği karla yok oldu.

Osmanlı: Türkiye! Oğlum, bare sen cevap ver! Neredesiniz?!

  Zaman geçtikçe rüzgarın şiddeti artıyor, Osmanlı'nın çocuklarını bulma ümidi azalıyordu.

🕤🕤🕤

  Şiddetli rüzgar, Azerbaycan'ın zaten salık olan atkısını alıp götürdü. Azerbaycan ise atkısı rüzgar ile birlikte gittikten sonra olayı anladı.

Azerbaycan: Olamaz! Atkım olmaz!

  Azerbaycan atkının peşinden koşmayı denedi ama uyku ile mücadelesinin verdiği yorgunluk buna engel oldu. Karın içine oturup giden atkısına bakmaya başladı. Türkiye de yavaş yavaş yanına geldi ve kendisi gibi kara oturdu.

Türkiye: Üzülme kardeşim.

Azerbaycan: Nasıl üzülmeyeyim? O annemin ördüğü atkı takımıydı.  Şimdi en sevdiğim giysi takımı bozuldu!

  Türkiye kendi atkısını boynundan çözdü ve Azerbaycan'a uzattı.

Türkiye: Benim atkımı al.

Azerbaycan: Öyle olmaz ki! Takım bozuldu. Hem de en sevdiğim!

Türkiye: Bu sorun değil. Anneme bir tane daha ördürürsün. Şimdilik bu atkıyı al da üşüme.

Azerbaycan: Olmaz.

Türkiye: Bu sefer niçin?

Azerbaycan: Çünkü sen üşürsün.

Türkiye: Hayır, üşümem.

Azerbaycan: Almayacağım.

Türkiye: Ben de takmayacağım.

Azerbaycan: İnat etme, Türkiye.

  Azerbaycan çevresine baktı. Bu hava, bu görüntü onun uykusunu daha fazla getiriyordu. Başını kardeşinin omzuna yaslandı ve dizlerini kendine çekti. Şimdi ufak bedeni bir oyuncak bebek gibi olmuştu.

Azerbaycan: Bizi bulmalarını bekleyelim kardeşim.

Türkiye: Ama-

Azerbaycan: Lütfen.

  Türkiye durdu. Gözleri ağır ağır kapanan kardeşine baktı. Kendisinin de ondan pek bir farkı yoktu. Yakında onun gibi uykuya dalacak ve muhtemelen de bir daha uyanamayacaktı.

Türkiye: Peki kardeşim. Bizi bulmalarını bekleyelim.

  Azerbaycan bu cevabı duyunca kendini tamamen uykusuna teslim etti. Onun hemen ardından Türkiye'nin de gözleri ağır ağır kapanmaya başladı. Son gördüğü elinde kanlı bir kılıç olan paltolu bir adamdı.
 

Countryhumans 2021 ^~^  "2021..."Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin