Ufak ülke gözlerini açmaya çalıştı. Ancak başındaki ağrılar buna izin vermiyor, o denedikçe giderek de şiddetleniyordu. Eliyle çevresini yokladı. Onun elinden daha minik bir el yumuk yumuk olmuş, orada dururyordu. Ufak ülkenin eli, bu minicik ele değince ufak ülke onun kardeşinin eli olduğunu anladı.
Türkiye: Azerbaycan? İyi misin?
Ufak ülke gözlerini açmak için zorladı. Fakat başaramıyordu. Yarım açılıp, yarım kapanan göz kapaklarında içeri sadece az bir mum ışığı giriyordu.
Türkiye: Burası neresi? Azerbaycan! Uyan! Neredeyiz biz?!
Türkiye panikle ayağa kalkmaya çalıştı. İki yetişkin eli, Türkiye'yi tuttu ve hareket etmesini engelledi.
(???): Oğlum, sakin ol. İkinizin de durumu iyi.
Türkiye: Siz... sen...
Türkiye karşısındaki kişiyi görmek için gözlerini biraz kıstı. Ama gözünün önündeki siyah, karıncalanmaya benzer lekeler buna izin vermiyordu.
(???): Gözlerini kapa evladım. Kendini fazla yorma.
Adam, Türkiye'yi yatağa bıraktı ve ayağa kalkıp ocağın yanına gitti. Ocaktaki yemeği üç tahta kâseye doldurdu.
Türkiye: Sizi tanıyorum sanki. Ama hatırlayamadım.
(???): Önemli değil. Şimdi tanışırız.
Adam elindeki tahta kâseleri küçül yer sofrasının üzerine yerleştirdi. Daha sonra Türkiye'yi yataktan kaldırdı ve sofranın önüne oturttu.
(???): Kardeşini uyandırmayalım. Sizi bulduğumda durumu çok kötüydü. Aslında ikinizin de durumu kötüydü.
Türkiye: Bizi nerede buldunuz? Ayrıca siz kimsiniz?
Türkiye yavaş yavaş gözlerini açmaya başlamıştı. Ancak karşısındaki kişiyi bulanık görüyordu.
(???): Sizi bir çınar ağacının yanında gördüm. Kardeşin uyumuştu, senin de gözlerin kapanıyordu. Hemen sizi alıp buraya getirdim. Şimdi nasılsın?
Türkiye: İyiyim. Teşekkürler. Ama hâlâ soruma cevap vermediniz.
(???): Hangi soru?
Türkiye: Siz kimsiniz?
Adam durdu.
(???): Beni tanımadın mı? Tabi, nereden tanıyacaksın ki? Seni en son 1,5 yaşındayken görmüştüm.
Türkiye: Nasıl yani? Siz, beni daha önceden tanıyor muydunuz?
(???): Evet. Tanıyordum. Kardeşin Azerbaycan'ı ilk kez görüyorum. Görmediğim Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan kaldı. En küçük kardeşin Kırgızistan'dı, değil mi?
Türkiye: Evet, en küçüğümüz Kırgızistan. Fakat siz bunları nereden biliyorsunuz?
Adam gülümsedi.
(???): Kırım Hanlığî annen, yani annedi. Bu doğru mu?
Türkiye: Hâlâ annem.
(???): Öldüğü için öyle söyledim.
Türkiye duraksadı. Bu adam ne saçmalıyordu? "Annendi" ile ne ifade etmek istemişti?
Türkiye: Karıştırıyor olmalısınız. Annem ölmedi.
(???): Öldü, evladım. Sen bilmiyorsun.
Türkiye yutkundu.
Türkiye: Kırım Hanlığı mı?
(???): Evet.
Türkiye duraksadı. Ya bu adam onu kandırmaya çalışıyordu, ya da annesini birbi ile karıştırıyordu. İkinci seçeneğe inanmak istedi.
Türkiye: Bana yalan mı söylüyorsunuz?
(???): Hayır. Ben yalan söylemem.
Türkiye: Bizden ne istiyorsunuz?
(???): Sizden ne isteyebilirim ki? Siz çocuksunuz, sorumluluk için biraz fazla küçüksünüz.
Türkiye: O anlamda demedim.
Adam konuyu değiştirdi.
(???): Sen daha küçük bir bebekken ben senin böyle bir çocuk olacağına inanıyordum. Aferim! Öyle herkese güvenme. Bana benziyorsun.
Türkiye: Size niçin benzeyeyim ki?
(???): Niye benzeyemesin?
Türkiye: Efendim, siz kimsiniz?
Adam durdu.
(???): Ben...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Countryhumans 2021 ^~^ "2021..."
Pertualangan2020 yılının izleri 2021'e yansımıştı. Ülkeler hâlâ 2020 yılı ile mücadale eder gibiydi. 2021 yılında ne olacaktı? Dünya normale dönebilecek miydi?