chapter #seventeen

1.7K 224 15
                                    

•••



"Tamam. Şimdi en baştan tekrar yapıyoruz." Yanındaki bedenin yönlendirmesiyle birlikte başını salladı ve uzun kollusunun yakasını çekiştirdi.

Dört saattir pratik yapıyorlardı ve haliyle terlemiş, son turları oynuyorlardı. Saçları her ne kadar alnına yapışıp bazıları gözüne girse de onları bağlamamakta ısrarcıydı. Birkaç adım öne gidip adımlarını kontrol ederken arkasındaki bedenin elindeki kumandayla müziği başlatmasını bekledi.

Bu sırada aralık bırakılmış kapıdan onları izleyen Hyunjin'den haberleri yoktu. Bu odaklanmayla fark etmeleri de mümkün değildi gerçi.

Siyaç saçlı beden dün yaptığı düşüncesizliğin üzerine konuşmak için geleli yaklaşık beş dakika oluyordu ama bölmekte istemiyordu. Bu yüzden sessizce çalışan ikili izlemeye karar vermişti.

Jeongin'in yüzünü buruşturarak tekrar tekrar kollarını yukarı kaldırarak sallamasını ve dudaklarını birbirine bastırarak verdiği tepkileri görmüştü. Aklından geçirdiği tatlı düşüncesini ona da söylemek istiyordu, eğer şu an pratik yapıyor olmasaydı söyleyeceği gibi.

Kısa süre içinde küçük pratik odasını dolduran hareketli müzikle kendisinden daha deneyimli stajyerin yönlendirmesiyle danslarını izlemeye başladı.

"Bir iki üç! Eğil, kolunu geriye at. Dört beş altı! Kanat ve dön."

Yaklaşık üç dakika süren koreografiyi birbirlerine yaslanarak bitirdiklerinde nefeslerinin tükendiğini hissediyordu.

İkisi de daha fazlası için emin değildi çünkü hareket etmek yerine olduğu gibi çökmüşlerdi. Jeongin aynanın önündeki şişesi için bile kalkmak istemiyordu. Aynı şey sırtına yaslandığı beden için de geçerliydi.

Hızlı soluklarının arasında saçlarını geriye atıp elini alnında tuttu. Eğer pratik yapmasaydı büyük ihtimalle ateşi olduğunu düşünür ve doğruca arama motoruna ne yapacağıyla ilgili şeyler yazardı. Ama şu an sonuçtan emin olduğuna göre sadece uzanıp dinlenmesi gerektiğini biliyordu.

Hyunjin ise aniden yere oturan ikiliyle bittiğine kanaat getirdiğinde bu defa fark edilmekten çekinmeden içeri girmiş ve ardından kapıyı kapatmıştı.

Sesle birlikte ona dönen gözlere gülümsedi ve Jeongin'in tarafına yaklaştı.

Az önce yorgunluktan hareket edemeyeceğine emin olan beden ise sertçe yutkunmuş ve ellerini iki yanında yerle birleştirerek sırtını dikleştirmişti.

"Hyung." Hyunjin sanki ihtiyacı olan şeyi anlamış gibi şişeyle birlikte gencin yanına gelirken arkadaki beden kalkmış ve Jeongin'in omzuna birkaç kez patpatlamıştı.

"Kaçıyorum ben. Sonra yine devam ederiz." Jeongin bugün kendisine eşlik eden arkadaşına gülümserken onun odadan ayrılmasıyla birlikte önüne oturan bedene döndü.

Dün yaptığı şeyden dolayı ona sinirlenmişti. Bu açıktı ve o gizliliğe önem verirdi. Kurallarını devamlı ihlal eden iki erkek kardeşe sahip olduğunu düşünürsek buna dikkat etmesi gayet olağandı.

"İyi bir ikili gibisiniz. Dansınız göze hoş geliyor. Bir gün benimle de çalışmanı isterim." Elinde tuttuğu şişeyi karşısına oturduğu bedene iterken beklentiyle gözlerini yüzüne çevirmiş ama gözlerini buluşturamamıştı.

Jeongin önündeki şişeyi alıp hızlıca suyu yarılarken durup soluklandı. Nefesleri önceki kadar sık olmasa da ortamın gerginliğinden dolayı hâlâ düzgün değildi.

desert fox | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin