desert fox | hyunin

chapter #twentythree

•••

"Sağa git... Sağın orası mı senin?" Chris dayanamayıp kahkaha atarken ellerini dizlerine yaslamış ve eğilmişti.

Bu kadar eğleneceklerini hiçbiri tahmin etmiyordu.

"Tamam aç gözlerini ya dalga geçiyor." Changbin dayanamayıp Seungmin'e yaklaşırken onunla birlikte geri kalan dört kişi de gözlerini açıp arkalarını dönmüştü.

Şirketin sadece üçü için verdiği bu koca ev kesinlikle onlar için büyük bir şans olmuştu. Öyle ki, Chris'e tanınan hakla bile yarışabileceğini düşünüyorlardı.

Bir şeyler daha da netleştiği için gün geçtikçe ciddiyet artıyor ve buna göre kendilerine olan davranışlar değişiyordu. En basitinden artık vokal koçlarından dans eğitmenlerine kadar hepsi daha fazla üstlerine düşüyor, görüşlerine daha çok yer veriyorlardı. Bunun eksi yanı da vardı elbette. Planlanan süre kısıtlı olduğu için dışarıda oldukça dikkatli davranmaları söylenmişti. Olur da hepsi birlikte çıkış yaparsa stajyerlikte olan bir şeyin yüzeye çıkmasını istemiyorlardı.

Neyse ki bunu da konuşarak kendi içlerinde bir düzen oluşturmayı kabul etmişlerdi. Eğer o düzenden sayılan oda meselesini de hallederlerse çok daha iyi olacaktı. 

''Gitsenize niye konuşup duruyorsunuz? Hadi.'' Son on dakikadır yere kadar uzanan koyu mavi perdeleri izlemekten sıkıldığı için konuşmuştu Minho. Jisung'un da sonunda Changbin gibi pes edip Chris'e dönerken hafifçe başını salladı. Böylece tekrar beşli arkasını dönmüş, geri kalan üçü de anlaşarak odalara dağılmışlardı. Kapanan kapıların ardından Jeongin hafifçe dönmek istemiş, fakat Seungmin'in gülerek onu tutmasıyla başaramamıştı.

''Ses gelmiyor işte gitmişler.'' Kapalı gözlerinin önünden bir sürü şey geçiyordu ve sonunda Minho'nun onay vermesiyle ellerini buluşturdu.

''Geç bakalım tilki.'' Gözlerini açıp kendisinin aksine hâlâ kapalı tutan bedenlere döndü. Hiçbiri hareket etmeden duramıyordu. Felix kollarını geriye atıp esnerken Seungmin ayağıyla ritim tutuyordu. Minho küçük adımlarla sağa sola yürürken, durmadan başını döndüren Hyunjin'e yaklaştı. Elini yüzünün önünde sallayıp hızlıca aralarından sıyrılırken arkasındaki gülüşleri duymuştu.

Koridorda durup neredeyse karşlılıklı olan iki odaya baktı. Salonun oradaki odayı şimdiden elemişti. Gözlerini kısarak kendi etrafında birkaç tur döndü ve rastgele birine girdi.

Perdeleri çekilmiş ve ışıkları kapalı odadan dolayı hiçbir yeri göremiyordu. Birkaç saniye bir ses gelip gelmediğini dinledi ve sessizlikten emin oldu. Eli duvarı buldu ve ışığı açmak için bir düğmeye dokunmayı bekledi. İki eliyle birlikte kısa sürede istediğine ulaşırken gözleri anında aydınlığa alışmıştı. 

Arkasını döndüğü zaman gördüğü ilk şey iki tane ranza olsa da asıl dikkatini çeken şey Jisung'un ses çıkarmadan çekili perdelerin önünde dans ediyor oluşuydu. İyi anlaştıklarına emindi ve bu yüzden kendisi de sevinmeden edememişti. Yaklaşıp birbirlerine sarılırken ses çıkarmamaya çalışarak birkaç tur zıplayarak dönmüşler, halının kaydığını fark edince düşmemek adına durup el birliğiyle düzeltmişlerdi. 

Bu sırada ise Jeongin'in hemen ardından oda seçmek için gözlerini açan Minho bir süre salonda duraksayarak hemen yakınındaki kapıyı tercih etmişti. Odada onu kısık sesle tebrikler diyerek şarkı söyleyen Chris karşılamıştı. Oda arkadaşının Chris olduğunu öğrenince buranın yetişkinlerin alanı olacağını çoktan anlamıştı. Kapı önünde dikilmek istemediğini anladığında o da Chris'e yaklaştı ve devamlı tekrarlayarak oluşturduğu ritme uymaya çalıştı.