Bölüm 4

31 1 0
                                    

Makul biri olmadığımın farkındayım. Hep böyleydim, hayatımın sonuna kadarda böyle olucak sanırım. Pişman değilim. Pişman değilim çünkü tüm pişmanlıklarım bana ait. Düşünceler vakitli vakitsiz zihnimin çeperlerini yoklarken çoğu zaman göğsümün üzerinde tonlarca ağırlıkta bir kaya varmış hissine kapılıyorum. Yarım kalmışlıklarla kuşatılmış bir ömür !..

Sevemediğim kadınlar,sevmeyi beceremediğim insanlar ve tek başınalığın verdiği korkularla onların benden alıp götürdükleri bir sabah uyandığımda kendi kendime "her şey nereye kayboldu " demekten korkuyorum ve bugün artık eskisi kadar inançlı biri değilim. Kendimi bir ırk'a bir milliyete , bir dine , bir topluma ait hissetmiyorum.

Yeniden eskisi gibi olmak için bir felaketin ışığını bekleyenlerden olmayacağım.

Eskisi kadar sevemiyorum mesela artık ve bu beni hiç üzmüyor. Bir çok şeyi hissedemiyorum ve bu hissizlik kaplarken çevremi içimde buna karşı bir tepki oluşmuyor. Körü körüne bağlanmışlık , adanmışlık ve aidiyet duygularımdan "ben" adında bir duvar örerek kurtuldum.

Her zaman için fazla ilgiden, sevgiden ve sürekli çevremde birilerini görmekten sıkılıyorum. Sadece istediğimde ilgi görmek ve sevilmek ve gerçekten istediğimde çevremde insanların olmasını istiyorum..

Sıradan bir insan olmak istiyorum,sıradan ve sade bir adam, bir eş, bir baba, bir dost... Sıradanlığı düşman ilan eden ve hiç olmadığı karakterlere bürünenlere bacağım girsin istiyorum. Başkalarının hayallerini yaşamaya çalışanlardan nefret ediyorum. Abartı uç bir karaktere sahip olmayıp öyle davranmaya çalısanlardan ve yaltakçılarından tiksiniyorum.. Sabahları uyanıp boxerlarımla mutfağa götümü kaşıya kaşıya gitmek ve bir kahve doldurmak istiyorum kendime. Yanında aç karnıma bir sigara yakıp öylece yataktaki kadına bakıp izlemek. Düşündüğümde asla uğruna kamyon kamyon güller döküp, sayfalarca yazılar yazıp durmadan seni seviyorum dememiş olmayı istiyorum ve bunun için bir pişmanlık duymamayı. O üzelsede ben üzülmeyeceğim asla bu konuda... Olduğum gibi, olduğu kadar ama asla olmadığım biri gibi görünüp gereksiz beklentiler yaratmayacağım..

Çoğu zaman uzak durmak isteyeceğim herkesten. Yollara düşeceğim ve yeniden kendimi bulacağım. Yeniden var olmak için, sahip olduklarımı hatırlamak ve kendime hatırlatmak için küçük küçük notlar tutacağım asla öyle defter defter yazmayacağım. Zamanın benden alıp götürdüklerine karşı, zamanın kendisine karşı peçete kağıtlarına not tutarak savaşan bir don kişot olacağım.

Boş gözlerle seyredeceğim toplumun sınırlarını çizdiği yaşamları. Aşırı ütopik ve dispotik bireylere acıyarak bakıcağım ama hiç bir zaman hedonistik bir karaktere de bürünmeyeceğim. Artık yaşamaktan yazmaya zamanımın kalmadığı gün dönümleri ve düşünmektense sevişmeye vakit bulduğum zifir karası geceler istiyorum..

Çevremde hep iyi insanlar olmasın, ben acı çeken-miş ve geçmişinde illegal yaşamış görünen insanları ve onların olgunluklarını seviyorum. Elisabeth Kubler'inde dediği gibi "tanıdığım en güzel insanlar, yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi ve kaybı yaşamış olan ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş romantik ve anarşist olan insanlardır. Bu kişiler yaşama karşı geliştirdikleri kendine has takdir, direniş, duyarlılık ve anlayışla; şefkat, nezaket, bilgelik ve derin sevgiden kaynaklanan bir ilgi ve sorumlulukla doludurlar. Güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar; onlar oluşurlar." Kendi karanlığından oluşan insanların yıldızlar misali çevremde parıldamalarını ve onlar gibi olmayı istiyorum.....

Kendim ile MuhabbetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin