"Niye heyecanlanıyorsun aptal Bakugou!" diye kızdı kendine çocuk. Saat 12'yi geçtiği an salona geçmiş, oturup beklemeye başlamıştı. Makaronları dünden hazırlamıştı. İşini riske atmayı sevmediği için hazır olmasını istemişti. Şimdi de çocuğu bekliyordu işte.
"Ne zaman gelecek bu?!" Saate baktı. Yarım saat olmuştu salona geleli. Aptal gibi bekliyordu, bu hâli hoşuna gitmese de engel olamıyordu nasıl olsa.
"Katsuki, ben dışarı çıkıyorum."
"Ne? Neden?"
"Biraz alışveriş yapacağım."
"Tamam." Annesi ceketini giyerken ofladı. Kirishima gelince kesin dalga geçecekti beni eve mi attın diye.
Annesinin gitmesinden yaklaşık on beş dakika sonra zil sesiyle ayağa fırladı Bakugou. Kapıyı anında açsa Kirishima bununla da dalga geçerdi kapıda beklediğini düşünüp. O yüzden açmak için biraz bekledi.
Zil ikinci kez çalınca biraz fazla beklediğini fark edip alnına vurdu. Kapıyı açtığı an "ağaç oldum be!" diyerek içeri daldı çocuk.
"Birkaç saniye bekledin diye ölmezsin ya."
"Ölürüm. Oo, yalnız mıyız?" Etrafa bakarken Bakugou'yu sinir edecek şekilde sormuştu. Ne ima etmeye çalıştığı belliydi.
"Annem az önce çıktı. Gideceğinden haberim yoktu."
"Hı hı, eminim yoktur."
"Yoktu dedim ya boktan saçlı!"
"Hadi odana gidelim, geçen sefer çok inceleme fırsatım olmamıştı."
"Ne diye odamı inceleyeceksin?"
"Sevgilimin tarzını bilmem lazım, değil mi?"
"Aman ne önemli. Neyse, yürü." Odaya girdiklerinde Kirishima gülümseyerek yatağa baktı. Bakugou'yu tekrar öpmek istiyordu kesinlikle.
"Her şeyi karıştırabilir miyim?" Bakugou omuz silkip yatağa attı kendini. Kirishima önce neye bakacağına karar vermek için düşünür gibi yapıp kıyafet dolabının kapağını açtı.
"Bakalım okul dışında neler giyiyormuşsun." Biraz bakındı kıyafetlere. Çoğu birbirine benziyordu. "Bakugou, neredeyse hepsi aynı bunların."
"Ne bekliyordun?"
"Bir şey beklediğimden değil de, hiç farklı şey yok yani. Hepsi siyah ve kırmızı bunların."
"Siyah ve kırmızı seviyorum çünkü."
"Belli." Dolabın kapağını kapatıp masanın üzerine baktı. Dağınıktı biraz. Birkaç defter üst üste yığılmıştı, kalemler de ortadaydı. Defterlerden biri açıktı. Kirishima eline alınca Bakugou "bırak onu." diye mırıldandı.
"Niye?"
"Bırak işte."
"Ne var içinde?" Sayfaları çevirirken Bakugou'nun çizdiği şeylere şaşkınlıkla bakıyordu. Çocuğun böyle bir yeteneği olduğundan hiç haberi yoktu.
"Bakugou sen..."
"Tanrım! Bırak demiştim." Çocuğun elinden çekti defteri. Çizdiklerine bakılmasından hoşlanmıyordu.
"Ya bırak da bakayım! Hem, çok güzeller."
"Hayır."
"Lüüütfen!"
"Hayır."
"Of!" Bakugou tekrardan yatağa uzanmış, defteri de duvarla arasına koymuştu. Kirishima onu nasıl alabileceğini düşündü.
"Bakasım kaçtı." derken kendini Bakugou'nun yanına bırakmıştı. Çocuk nefesini tuttu. Yanına mı yatmıştı o?
Kirishima tek kolunu yatağa koyup biraz doğruldu ve Bakugou'nun üstüne eğildi.
"Ne yapıyorsun?" Boğuk bir sesle sormuştu Bakugou. "Hiiç." Kirishima biraz daha yaklaştı çocuğun yüzüne. Dikkati dağıldığı anda da defteri çekip yataktan fırladı ve koşarak odadan çıktı.
Bakugou ne olduğunu anlayamamıştı bir an. Anladığında ise kaşlarını çattı ve bir küfür savurdu. Kandırılmıştı.
"Kirishima, ağzına sıçacağım senin!" diye bağırınca Kirishima güldü.
Mutfağa girmiş olan çocuğu bulunca defteri almak için bir hamle yaptı ama Kirishima onu durdurmuştu.
"Bu ben miyim?" diye sordu açık olan sayfayı gösterirken. Boynundan aşağısı çizilmişti sadece. Ama Kirishima olduğu kolundaki saatten belliydi.
"Evet, ne yapacaksın?"
"Sen beni mi çizdin?"
"Evet dedim ya boktan saçlı."
"Bakugou..." Gözyaşını siler gibi yapıp "beni duygulandırıyorsun." deyince Bakugou "tch" diyerek arkasını döndü.
"Dalga geçiyorsan siktir git."
"Dalga geçmiyorum aptal. Hoşuma gitti."
"İyi. Ver şimdi defteri."
"Hadi al tamam ağlama."
Bakugou defteri odasına götürürken Kirishima gülümsedi. Gerçekten çok hoşuna gitmişti. Bakugou onu çizecek kadar düşünüyordu demek.
"Yemek ister misin yoksa direkt makaronları mı yiyelim?"
"Makaron!!"
"Tamam."
"Ders çalışacak mıyız?"
"Ne zamandır bu kadar çalışkansın?"
"Çalışkan olduğumdan değil. Sınavlardan kalırsam hafta sonu çıkmama izin vermiyorlar. Ders çalışmam için.." Bakugou güldü. Dalga geçtiği için gülmüştü ama Kirishima'nın bunu umursayamayacağı kadar güzel gülüyordu.
"İyi, çalışırız o zaman. Sen odaya geç, ben makaronları getireyim."
"Tamamm." Bakugou dolaptan tabak çıkarırken Kirishima da odaya ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stupid || KiriBaku
FanfictionNeredeyse her bölümde bir veya birkaç gün atlanıyor bilginiz olsun Bu nasıl kitap açıklaması amk