"Niye uyanmıyor?" Boğazı öyle acıyordu ki, ağzından çıkan iki kelimeden bile pişman olmuştu. Hastaneye gelmelerinin üstünden 15 dakika geçmiş geçmemişti ama o geldiğinden beri endişeyle bekliyordu çocuğun uyanmasını.
"Biraz izin ver. Alnı yarıldı, çok kan kaybetti." diyen Midoriya'ya sert bir bakış atarak burnunu çekti. O kadar çok ağlamıştı ki buraya gelene kadar.. Hâlâ tam olarak durdurabilmiş değildi ağlama isteğini.
"Bak demiştim ama. İyi olacağını söylemiştim."
"Demiştim demek için mi buradasın?" diye çıkışınca Midoriya şaşırdı ve başını salladı. Asla öyle bir amacı yoktu ama Kacchan onu hep yanlış anlıyordu.
"Saçmalama."
"Kes sesini sen de." Midoriya sesli bir nefes verip başka yere çevirdi bakışlarını.
Kirishima'nın sadece alnı yarılmış ve sağ kolu -kullandığı kolu- kırılmıştı. Fazla kan kaybetmese daha erken uyanırdı ama bayağı kötü yarılmıştı alnı gerçekten.
Bakugou ayağa kalkıp kapıya ilerleyince Midoriya "nereye?" diye sormuştu. Çocuk ilk kez 'sana ne' demek yerine düzgün bir cevap vererek "kola almaya gidiyorum." deyip çıktı kapıdan.
Kolanın yanına çikolata da almıştı ama kendisi için değildi. Onun kadar olmasa da Kirishima da seviyordu çikolatayı. Uyandıktan sonra biraz mutlu olacağını düşündüğü için almıştı.
Odaya girdiğinde bir kadın da vardı içeride. Yatağın başında duruyordu. Biraz ilerleyince sevgilisinin uyanmış olduğunu gördü ve elindekileri koltuğa atarak yanına koştu.
Farkında bile olmadan, çocuğun elini tutarak endişeyle "iyi misin? Canın acıyor mu?" diye sordu. Kirishima konuşmakta zorlanacağını düşündüğü için başını hafifçe salladı. Çocuğun gözündeki korkuyu görünce kötü hissetmişti kendini.
Kadına bakmayı yeni akıl etmişti Bakugou. Kirishima'nın annesi olmalıydı. Çocuğun elini bırakıp ayağa kalkarak geri geri koltuğa yürüdü ve oturdu.
"Eijiro, az önce de dediğim gibi, iyi hissettiğinde çıkabiliriz. Tamam mı?" Çocuk yine başını salladı.
"Öğretmenin haber verdi bana. Buraya gelmeden önce yolun üstü olduğu için karakola uğradım, şikayetçi oldum çarpan adamdan."
"Benim hatamdı." diye mırıldandı çatallı sesiyle. "Önüme bakmıyordum. Şikayetini geri çek, olur mu?"
"Sen önüne bakmıyorduysan bile sana çarptığı yer açık bir yermiş. Demek ki o da bakmıyormuş önüne."
"Anne gerçekten, önemi yok." Annesi bir şey demeyince Bakugou'ya baktı. Çocuğun gözleri kıpkırmızı ve şişti. Ağladığı belliydi. Salaklık yapıp önüne bakmadığı için kızdı kendine. Onu üzmek istemezdi.
"Hey, sana çikolata aldım." diyerek gülümsemeye çalıştı Bakugou ama hâlâ kötüydü. Evet Kirishima'yı iyi gördüğü için biraz daha sakindi ama şoku üstünden atamamıştı. Hayatında ilk kez böyle bir korku hissetmişti. Kirishima'ya değil de, sanki kendisine olmuştu.
"Gerçekten bana mı aldın? Yoksa kendineydi de bana da mı denk geldi?" diyerek yavaşça güldü yataktaki çocuk. Gülünce canı yanmıştı ama belli etmedi. Her durumda gıcıklık yapmasını çok iyi biliyordu. Ama Bakugou kızmadı, aksine gülümsedi.
"Sana aldım, ama yarısı benim." Bakugou'nun dediğine gülümserken köşede oturan Midoriya'yı fark etti. Çocuk öyle sessizdi ki, varlığı belli olmuyordu bile.
"Midoriya, burada olduğunu fark etmedim. Üzgünüm."
"Saçmalama, ne olacak fark etmediysen. İyi misin? Nasıl hissediyorsun?"
"Biraz başım ağrıyor, bir de kolum."
"Kötü düştün." Kirishima başını salladı. En son hatırladığı şey Bakugou'nun yüzüydü. Ve canının çok yandığını da hatırlıyordu.
"Ben gideyim." dedi Midoriya Bakugou'ya bakarken. "Geliyor musun Kacchan?"
"Hayır."
"Peki. Geçmiş olsun Kirishima. Sonra görüşürüz."
"Görüşürüz. Geldiğin için sağ ol."
Midoriya odadan ayrılınca Bakugou dil çıkardı kendi kendine. Midoriya'nın ona yardıma muhtaç biri gibi davranmasından hep nefret etmişti ama çocuk bunu yapmayı kesmiyordu. Hâlâ da nefret ediyordu o yüzden.
"Bakugou, işin yoksa sen de bize gelsene."
Bakugou önce sevgilisine, sonra kadına baktı. İzin almadan gelmek ayıp olur diye düşünmüştü.
"Gelebilirsin. Eijiro istiyorsa..."
"Aa Bakugou, çikolatamı versene." diye araya girdi Kirishima. Az önce bir anda unutmuşlardı çikolatayı.
Bakugou çikolatayı açıp ikiye böldü ve yarısını çocuğa uzattı. Kendi elindekinden de kadına uzatıp "ister misiniz?" diye sorunca kadın başını sallayarak reddetti çocuğu. Bakugou takmadı çünkü zaten vermek istememişti. Sadece kibarlık yapıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stupid || KiriBaku
FanfictionNeredeyse her bölümde bir veya birkaç gün atlanıyor bilginiz olsun Bu nasıl kitap açıklaması amk