3.BÖLÜM

99 15 1
                                    

Acizlik, aciklik diyince insanın aklına ne gelir? Güçsüzlük, eziklik gibi kavramlar gelirken benim aklıma sadece benim aklıma ise ağlamak. Aklıma gelen tek kelime.

Şu an çalan kacıncı zil bilmiyorum ama mıhtelemen çıkış zili. O aptal benim thisrtmü yani İrem'İn thisrtünü alıp gittiğinden beri hiç kıpırdamadan öylece orada oturup ağladım. Ve şimdi hiçbir şey yapmadan sadece oturuyorum.

"Hey! Ne oldu sana?" biri böyle bağırınca önce etrafıma baktım ama o ve benden başka kimse yoktu. Yanıma geldi ve üstündeki ceketini çıkırıp omuzlarıma koydu. "İyi misin?" diye sorduğunda kafamı belli belirsiz salladım. "Peki, gel seni burdan çıkaralım ama ön kapıdan olmaz arka kapıdan." diyip benikucağına aldı. "B-ben kendim yürüyebilirm." dediğimde bana döndü. "Emin misin?" dediğinde kafamı salldım. Dudaklarını birbirine bastırıp beni indirdi. Okulun çıkış kapısına doğru yürümeye başladık.

"Arabam şurada." dedi ben durunca o da durdu daha tanımadığım bir kişinin arabasına binemezdim heralde "Merak etme seni yemem sadece seni evine bırakıcam" dedi geüven veren bir sesle şu an tek ihtiyacım olan şeyi yapıyordu bana güven veriyordu. Kafamı beli belirsiz sallayınca yürümeye devam etti.

Arabanın önüne gelince hayret ettim. Bir öğrencinin nasıl böyle arabası olabilir? Porsche Cayenne bu araba harika çocuk bu tepkime sadece güldü. Ve kapımı açtı daha deminki Atıl denilen aptaldan daha kibardı ben şimdi niye kıyaslıyorum onları. Ah asıl aptal benim. Arbaya bindiğimde oda arbanın önünden dolanıp arabay bindi.

Arbada sadece sessizlik hakimdi tanımadığım bir kişiyle ne konuşabilirm ki? "İstersen müzik açabilirsin?" dediğinde kafamı ona döndürdüm. Niye bu kadar nazikti? "Bana yani daha yeni tanıştığın birine neden kibar davranıyorsun?" dediğimde "Bilmem... İçmden öyle geliyor" diye sorumu cevapladı.

Ona evin yani halamın evinin tarif edince bi an yüzüme baktı. Ve bir şey demeden önüne döndü. Evin önüne gelince "Teşekkür ederim..." "Bahadır. Adım Bahadır." Teşekkür ederim Bahadır" dedim "İstersen eve gel sana bir şeyler ikram ediyim?" diye sorduğumda önce bir tereddüt etsede kabul etti. 

Eve girdiğimizde "Sen otur ben üstümü değiştirip geliyorum." dediğimde kafasını sallyıp koltuğa oturdu. Yukarı odama çıkınca Bahdır'ın çeketini yatağın üstüne bırakıp üstüme mavi bir thisrt geçirdim. Aşağı indiğimde Bahadır duvardaki babamın ailesi ve benim İremle geçen sene çekildiğimiz bir fotoğraf vardı Onalra bakıyordu benim geldiğimi fark edince "Şey bakmam da sorun yok değil mi?" dediğinde gülümsedim. İremle bizi fotağrafımız gösterip "Bu kızı nereden tanıyorsun?" diye sorduğunda ona yalan söylemek istemesem de "O kız İrem benim kuzenim" dediğimde kafasını salladı.

"Ne ikram ediyim sana?" diye sorduğumda "Kahve varsa sade kahve alıyım" dedi "Peki." diyip mutfağa girdim bir sade bir sütlü kahve yaptım. İçeriye götürdüm Bahadır'a verdiğim "Teşekkürler." diyip tebessüm etti.

"Adını bana söylicek msin? Tanımadığım birinin evindeyim sonuçta" diyip güldü "Ben İmge" dedim biz konuşurken kapımı açıldı içeri halam girdi. "Hoşgeldin hala" dediğim "Hoşbulduk tatlım" dedi Gözü Bahadır'a kayınca "Bu çocuğun burada ne işi var İmge? Hemen çık dışarı Bahadır!" diye bağırdı halam bir dakika halam Bahadır'ı nereden tanıyordu. "Şule Abla bir dak..." halam Bahadır'ın sözünün devamını getirmeden kolunu tutup kapıya yönelti. Bahadır kapıdan çıkarken "Okulda görüşürüz İmge" dedi ben cevap vermeden halam kapıyı kapattı.

"Hemen yukarı odana çıkıyorsun İmge Tşkıran. Cezalısın!." diye bağırdı. Odama çıktığımda neler olduğunu anlamaya çalışıyordum ama olmuyordu. Ben İrem'in bana öğrettiği taktiği yapıp yatağın içine girip uykunun beni almasını bekledim..

Herkesin Sevgililer Günü Kutlu Olsun.... 

MAVİNİN MASUMLUĞU.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin