Aşk, bazen insana iki yol sunar. Hangisini seçersen bir yol mutlu biten yüzünü güldüren bir aşk, diğeri ise seni sadece kalbini toz haline getiren ama yinede kendini onun yanında mutlu olduğun halde sonu mutsuz biten AŞK.
Acaba benim aptal kardeşim hangi yolu şeçmişti? Şu an Edebiyat dersinde oturmuş bunu düşünüyorum. "İmge?" Hazal bana seslenince "Efendim?" "Hoca sana sesleniyor." dediğinde ayağı kalkıp "Efendim hocam?" "Sınıfa yeni gelmişsin anlat bakalım nasılsın hayatın nasıl gidiyor?." dediğinde güldüm. Nasıl biriyim ve hayatım nasıl mı gidiyor?
"Ben iyiyim. Sadece hayatımda sevdiğim insanları kaybediyorum daha ne kadar güzel olabilir ki?" dediğim başını saladı. Tam bir şey diyecekken zil çaldı.
Hazal kolumdan tuttuğu gibi beni kantine çekiştirdi. "Bana anlatıyorsun hemen Bahadırla nasıl tanıştın?" diye soruları arka arka sıralayınca ona cevap verip vermemekle. Hani daha onunla tanışalı daha 2 gün oldu. Ama ona güveniyordum.
"Atıl dün bana bağırınca Bahadır yanıma gelip beni evime bıraktı. Öyle tanıştık." dediğimde."Hmm" diye yanıt verdi. Sonra bir iki dakika sonra "İmge kendine dikkat et. Bahadır'da Atıl'da pisliğin tekidir. Tamam mı?" dediğinde babam ve İrem dışında ilk defa birisi beni önemsiyordu.
"Dikkat ederim. Hazal teşekkür ederim." dediğimde gülümsedi. "Hadi dışarı çıkalım bir temiz hava alalım."diyip ayağı kalktı. Bende ayağa kalkınca koluma girip beni bahçeye yönlendirdi.
Bahçe çıktığımızda çimenlerin üzerine oturduk. "İrem nasıl biriydi?"diye sorduğunda. Kafamı ona çevirdiğimde cevap ister gibi bakıyordu. "İrem deli dolu bir kızdı. Yani çoğunlukla ben somurturdum. O ise hem kendi güler hem de beni güldürmeye çalışırdı. O benim tanığım sınırlı iyi ve masum insanlardan biri." dediğimde öyle bir kahkaha attı. Okulda birkaç kişi bize döndüğünde kahkahasını durdurmaya çalıştı. "Aynı İrem'den bahsediyoruz değil mi? İrem Taşkıran?"dediğinde neden güldüğüne anlam veremedim ama kafamı salladım. "İrem Taşkıran. Özür dilerim ama sürtüğün tekiydi. Yavşamadığı kişi yoktu. En son Atıl Üstün'le sevgili oldular. İrem'in tek bir arkadaşİ vardı." dediğinde İrem'in tek arkadaşının ben olduğumu sanıyordum. Ama bu kızıda merak etmiştim. Hem Atıl'la nasıl sevgili oldular.
"Atıl'la nasıl sevgili oldular? Hem İrem'in tek arkadaşı kim?" diye sorduğumda "Atıl'la birbirlerinden gerçekten hoşlanmışlardı. Arkadaşına gelirsek İrem intihar etmeden bir hafta önce ortadan kayboldu." dediğinde kafamı salladım.
***
Eve girdiğimde direk İrem'in odasına girdim. Odasını kurcalamaya başladım.
Yatağın altından bir kutu buldum. İçinde İrem'in olduğunu tahmin ettiğim günlüğü birkaç not vardı. Günlüğü açıp okumaya başladım. Bakalım bizim küçük İrem'imiz neler karıştırıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİNİN MASUMLUĞU.
Genç KurguMAVİ insanın için sakinleştiren bir renktir. Ama bazen öyle bir MAVİ rengine denk geliriz ki dünyamızı karartacak bir MAVİLİK. Benim hikayemde MAVİNİN rolü o kadar değişecek ki. İnsana masum gelen o mavi, insanın içini karartacak bir role dönüşecek...