Merhabalar!! Yazarınız sizden çokça özür diliyor! İyi okumalar!!!
Yazardan
2 Yıl önce
Hakura sabah uyandığında kasugai karasu pencerenin önünde camı gagalayıp bağırıyordu. Uyku sersemi bir şekilde cama ilerleyip camı açtı. Karga çocuğun koluna geçti ve bağırarak " Gaak!! Karargaha çağrılıyorsunuz gak!! Ubuyashiki-sama sizi konuşmaya ve görevinizi açıklamak için karargaha çağrılıyorsunuz gaak! gaak!!" " Anladım, teşekkürler ama biraz daha sessiz olsan iyi olur" dedi. Karga bir şey demeden uçup gitmişti. Üzerini değiştirip odasından çıktı. koridorda ilerlerken Harou'nun bağırışını duydu " Aptal! Neden daha dikkatli olmuyorsun ki! Nii-san' ı uyandıracaksın!!" " Eğer bağırmaya devam edersen sen uyandıracaksın." Kapıyı açıp odaya girdiğinde ikisini yemek hazırlamaya çalışırken- Daha çok Makato Harou'ya ayak bağı oluyordu- gördü. İstemsizce kıkırdadı Hakura. Atışan iki çocuk onu fark etti kıkırdayınca. Harou bağırmaya başladı tekrardan " Al işte uyandırdın Nii-sanı!! " " Hayır, ben değil senin bağırışların onu uyandırdı." tekrardan kavgaya tutulan küçüklerini gülümseyen suratıyla izledi. "Ara ara... tartışmayı bırakında yemek yiyelim" dedi büyük olan küçüklerine. Küçükleri onu dinleyip masayı hazırlamaya başladı.
Masayı toplarken söze girişti Hakura " Haber geldi, karargaha gitmeliyim." Harou, "Geri döneceksin değil mi ? " " Hayır, oradan da göreve gideceğim." Harou'nun yüzü birden düştü. Makato da biliyordu illaki göreve gideceğini ama üzülüyordu işte. O gidene kadar sessizdi ev. Gideceği vakit geldiğinde Harou ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Makato onun omuzuna elini koydu ve omuzunu biraz sıktı. İkili birbirlerine hüzün ve güven verircesine bakıyorlardı. Sonunda Hakura ile sıkıca sarılıp veda ettiler. Harou daha fazla kendini tutamayıp ağlamaya başladı. Mavi gözlü çocuk ağlayan çocuğu sarıp sarmaladı. Böyle birkaç saat durdular.
Hakura hızlıca Uyubayashiki-sama'nın yanına vardı. Odaya yavaşça girdi ve orada oturan Kanae ve efendi Uyubayashiki' yi gördü ve hemen efendi'nin önünde saygıyla eğildi. Efendi, " Lütfen kalk ve bize katıl Hayashi-san" dedi. Genç çocuk Efendinin dediğini dinleyip Kanae' nin yanına oturdu. Efendi Uyubayshiki onlara görevlerini anltmaya başladı. Kanae Güney Doğu'ya, Hakura ise Güney Batıya gidecekti. Karargahtan ayrılıp bölükleriyle birlikte yol çıktılar.
Haruka ve bölüğü görev yerine nerdeyse varmıştı. Burası kırmızı ışıklar bölgesine çok yakındı. Daha güneş batmamıştı, biraz dinlenebilirlerdi. Daha güneş yeni batmıştı ki beklemedikleri bir saldırıya uğradılar. Bölüğe saldıran şey ise... bir kuşaktı. (Daki is coming)
Hakura çevresine bakındı. Bölüğündeki arkadaşlarının çoğu ölmüş ve yaralanmıştı. Şimdi feci kızmıştı Haruka. Kuşakların geldiği yöne bakınca bir kadın vardı. Kadının güzel bir yüzü vardı. beyazdan yeşile geçişli, uzun saçlara sahipti. Kız saldıramadan harekete geçti Hakura. Kız ona gelen saldırıyı fark etti. Hemen kuşaklarını Hakura' ya gönderdi. Hashira çocuk saldırıyı başarıyla savuşturdu ve olayı kendi lehine çevirdi. Kuşakları kesmeye çalıştığında ise kesememişti. Kumaş çok yumuşaktı. Işık tekniği yerine kar tekniğini kullanma kararı aldı. Kuşaklar tekrardan üzerine geliyordu ki tekniğini kullandı 'kar nefesi 3. stil, tipi'. Ardından kız kendisini kar fırtınasının ortasında buldu. Etrafına bakınca sadece silik silüetler görüyordu. Kız kendi kendine konuşmaya başladı " Bu ne sikim böyle! Hiç bir şey görmüyorum! Hayır, bu haksızlık! Haksızlık!" bunun ardından kuşaklarıyla her yönden saldırdı. Hakura saldırıları rahatla atlatıp kıza saldırıda bulundu. Kızın kafası vücudundan ayrılırken Hakura birkaç adım öteye gitti. Kız şaşkınlıkla va ağlayarak bağırmaya başladı. "Nasıl senin gibi lanet bir çocuk kafamı kesti!! Ben bir üst ayım! Bu olmamalıydı!! YOKSA YEDİĞİM HASHİRALARDAN DAHA MI GÜÇLÜ BU VELET!!! " Hakura cevap verdi " Yediğin hashiralar kim bilmiyorum ama bir hashira olduğum doğrudur. Ne kadar en güçlülerdin arasında olsam da benden çok daha güçlüleri var. Sadece şuan sana göre ben daha güçlüyüm. Bu da demek olur ki üst ay bire bile kafa tutacak hashiralar vardır. Şimdi rahatça ölebilirsin. Senin adına iyi dileklerimi eksik etmeyeceğim. " dedi ve kızın yanından ayrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-Kimetsu No Yaiba- Başka bir hikaye (Bırakıldı Ama Okuyun)
Random-Öylesine yazılan bir fic- Ailesini kaybetmesiyle yıkılan hayatını tekrardan düzeltmesi için bir şans elde eder Makoto. Hayatı tam düzene girmişken tekrardan yıkılır aynı şekilde... İşte o zaman kararından emin oldu, iblis avcısı olup Muzan denilen...