Bu bölümde sizin dilinizden v(◦'ωˉ◦)~♡
*****************************************
Hemen kulağımın dibinden geçen keskin tahta bıçağın çıkardığı "vııcct" sesi, resmen içimi ürpertirken, hızlıca eğildim ve önümdeki adamın dizine sert bir tekme attım.
Levi, beklediğimin aksine, acı çektiğine dair en ufak bir belirti bile göstermedi. Sadece tekme yediğine şaşırırmış gibi gözlerini açtı ve ben ikinci bir tekme vuramadan geriye doğru bir adım sıçradı.
Onun geri çekilmesinden istifade, bende hızlıca gerileyebildiğim kadar geriledim. Bıçağı tuttuğum kolumun kenarıyla, çenemde birikmiş ter damlalarını silerken içimden kendime lanet etmeyide unutmadım.
Bu adam ayrı bir seviyeydi!
Ona karşı savaşırken, bütün gücümü kullanmam sadece onu tatmin edicek miktarda kullanırım demiştim ama, nasıl bir darbe vurursam vurayım beğenmiyordu. Ben gücümü arttırdıkça, onun gücüde artıyor, illada zayıf taraf ben oluyordum. Uzun zamandan beridir ilk defa bir kavgaya bütün gücümü ve konsantremi koyuyordum.
-Berbat, dedi buz gözleriyle bana bakarken, reflekslerin var ama vücudunun ona ayak uydurması çok yavaş... aklın gelen uyarıyı algılamakta çok mu zorlanıyo?
Sinirle dişlerimi sıkıp, elimdeki bıçağın sapını daha sıkı tuttum. Ciddi anlamda, birazdan tepemin tası atacak ve ciddice savaşmaya başlayacaktım.
Ben dik dik ona bakarken, bir anda sanki ortadan kayboldu. Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım.
Ama arkamdan gelen darbeyi hissettiğim anda, hızlı bir şekilde sağa doğru çekilip, hiç düşünmeden elimdeki tahta parçasını onun suratına doğru salladım.
Bu sefer kesin vurmuşumdur dedim ama...
O yine çoktan eğilmiş ve elindeki tahta bıçağı tam karnıma vurmuştu.
Gelen darbenin etkisiyle, bian afallayıp geri çekilirken, arkamdan bir ses duydum.
-WUUHUUUUU TAM KARNINDAN ÖLDÜRÜCÜ BİR DARBEEEE! KAZANAN LEVİİİİİİİİ
Az önce Levi'nin "bi dakika bekle geliyorum" diyip gittiği ve gelirken tekmeleye tekmeleye getirdiği gözlüklü kahvelengi saçlı kadın -adının Hanji Zoe olduğunu söylemişti- bağırırken, bir yandanda elindeki kağıtları havaya kaldırıp sıçrıyordu.
Levi doğrulurken, "tch"layarak kolunun tersiyle alnını sildi. Ben ise hala kocaman açılmış gözlerle ona bakıyordum.
Sanırım bu adamla "uzun zamandır ilk" diye başlayan cümlelerden fazla kullandım ama...
Uzun zamandır ilk defa bir kavgada kaybetmiştim...
Şaşkınlıkla ona bakarken, o sadece yanımdan umursamazca geçip, elindeki tahta bıçağı diğer bıçakların olduğu masaya fırlattı.
-Tam anlamıyla bir facia, dediğini duyduğumda, bütün vücudum sinirle titredi ve refleks bir haraket olarak dişlerimi sıkıp elimdeki bıçağı yukarı kaldırdım.
Vücudumdaki her bir hücre, bu bücürle yapacağım başka bir savaş için can atıyordu.
-Takma kafayı, dedi birden arkamde belirip omzuma vuran Eren, Levi abiyi devirmeni kimse beklemiyordu zaten ama onun önünde yaklaşık 15 dakikadır savaşıyosun. Bu başlı başına tarihe yazılması gereken bir başarı bence.
-Aynen aynen, dedi onun arkasında duran ve adının Sasha olduğunu yeni öğrendiğim şu manyak kız, Levi'yle savaşırken genellikle hepimiz tavaya konulmuş tereyağı gibi erir gideriz. Kimse fazla dayanamaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okyanusun Dibi/ Armin x Reader
Fanfiction************************************************ İnsanların insanları hapsettiği uzun duvarların arkasında, bir kız o çok sevdiği okyanusu uzaklarda arar... Fakat şunu farkeder ki, o çok sevdiği okyanustan iki tane vardır hemen yanıbaşında... Dibi g...
