Scorpius İçin Flashback °Draco and Y/N• ⚕

Chapter 6

İhtiyaç Odası'nın önüne gittiğimde kapıda durdum ve içimden geçirdim.

'Y/N'yi görmeye ihtiyacım var. Y/N'yi görmeye ihtiyacım var. Y/N'yi görmeye ihtiyacım var.'

Büyük kapı belirdi ve içeri girdim. Her yerde kitaplar vardı. Bu kız kitaptan başka şey düşünmez miydi?

"Byers?"

"..."

"Byers!"

Korkmaya başlamıştım. En sonunda bağırdım.

"BYERS! NEREDESİN?"

"Hı-ah Malfoy uyuyorum görmüyor musun?"

Yan tarafa döndüğümde yerde oturmuş kafası ise kitap yığınının üzerindeydi.

"Özür dilerim. Ses vermeyince gelemedin sandım. İyi misin? Görünmedin değil mi?"

'Draco.'

'Draco.'

Ne var ne!

'Kız çok tatlı görünüyor değil mi?'

Sana ne?

'Bence iltifat et. Kendini affettirmek zorundasın.'

Doğru. Şimdi sus ben de odaklanayım.

'Tamam.'

"Ee Byers anlatsana nasıl kaçtın?"

"Önce zindanlardan çıkmak için hayalbozan büyüsünü kullandım. Zindanlardan çıkınca da evi biraz dolaştım-"

"Byers?"

"Yani evi dolaştım derken yanlışlıkla bir kat fazla yukarı çıktım o yüzden."

Y/N kızarmıştı. Başı yere eğikti.

"Peki. Yakalanmadıysan sıkıntı yok."

"Yukarı çıktığımda birkaç tane Ölüm Yiyen vardı. Fark edilebilirdim çünkü büyünün etkisi geçmek üzereydi. Ben de oradaki lavabo olduğunu düşündüğüm yere girdim. Ama senin odanmış. Özür dilerim ama yakalanmamamı sen söyledin Malfoy."

"Karıştırmadın değil mi?!"

"Ah! Hayır. Sadece oturup bekledim. Bir de birkaç ilgimi çeken şeyleri inceledim."

"Tamam."

'Çabuk ikna oluyorsun sanki. Siz şuanda ona göre düşmansınız!'

Sus.

"Daha sonra sesler kesilince tekrar büyü yaptım. Eğer üç saniye gecikseydim yakalanacaktım."

"Kime?"

"Sana! Kızacağını düşünmüştüm. O yüzden bir köşede yere oturup çıkmanı bekledim."

'Üzerini değiştirmiştin ahahha!'

Yani o mükemmel vücudu gördü.

'Egoist pislik.'

"Beni izlemedin değil mi!?"

"İzledim. Ama dolaptan kıyafet alırken balkona çıktım. Yani üzerini değiştirirken seni izlemedim Malfoy!"

'Ağla Malfoy.'

"İyi yapmışsın ee sonra nasıl kaçtın? Anlat gitmem gerekiyor. Blaise ve Theodore beni bekliyorlar."

"Git o zaman Malfoy! Dinlemeyeceksen neden geliyorsun?"

"Eh, tamam sustum dinleyeceğim."

'İzleyeceğim desene sen şuna... Sapık.'

"Anlatıyorum bölme."

"Tamam."

"Sen odadan çıktıktan sonra plan yapmaya başladım. Balkona çıktığımda etrafı inceledim ve kaçacak yerleri buldum. Sonra balkondan aşağı inebilir miyim diye baktım. Demirler zaten merdiven gibiydi. Birinci katın penceresinin üzerinden aşağı atlarım diye düşündüm. Öyle yaptım zaten. Pencereden atlayınca bileğim burkuldu, hatta kırılmış bile olabilir. Ama neyse ki yaşıyorum. Evden çok fazla uzaklaşmıştım. Artık cisimlenebilirim diye düşündüm ve buraya cisimlendim. Hogwarts'ın içine girene kadar ne kadar acı çektiysem de umursamadım zaten. Revire gideceğim. İşte bu kadar Draco Malfoy."

"Bileğin çok acıyor mu?"

"Evet. Ama teyzenin yaptıklarının yanında hiç diyebilirim."

'Kucağında taşı. Revire götür, binasının kapısına kadar eşlik et. Bu fırsatları tekrar bulamazsın Draco Efendi. En azından özür dile!'

Tamam sus.

"Revire kadar eşlik edeyim. Üstüne basamazsan yardımcı olurum."

"Olur."

Ayağa kalkmaya çalıştı ama acıyla çığlık attı. Hemen yanına gidip kucağıma aldım ve revire doğru yürümeye başladım. Yüzümden başka her yere bakıyordu.

Sessizliğe dayanamayarak konuştum.

"Özür dilerim. Herşey için, sana ettiğim onca laflar. Hepsi için binlerce kez özür dilerim. Beni affeder misin Byers?"

Şok olmuş yüzüme bakıyordu.

"Ama sadece senden özür diliyorum diğerleri umrumda değil."

Kahkaha atmaya başladı.

"Ah! Çok komiksin Malfoy."

Yüzüne ciddi ciddi bakıyordum.

"Ah, sonunda ciddileştin Byers!"

"Oww sen bayağı ciddisin ha? Düşüneceğim Malfoy."

"İyi düşün ama Byers, daha fazla düşman gibi davranmak istemiyorum."

"Gibi mi?"

"Ah! Siktir et sadece özür diliyorum Byers. Affet işte."

Hastane Kanadı'na gelince susmuştuk. Ama sonuç olarak burada bırakmayacaktım.

selaaamm yine ben geldim
görüşürüüüz