Jus Primae Noctis BL (TR Çeviri ) TAMAMLANDI

Jus Primae noctis 1.Cilt/ Bölüm 6

(+18 uyarı !! rızasız eylem, şüpheli rıza )

Rahatsız olanlar Lütfen Okumasın !!

***

Yalnızlık özgürlüğünün tadını çıkaran bitkin yürüteç yavaş yavaş hayallerin ülkesine sürüklendi-bu günlerde ilk kez bu kadar rahat hissetti. Her ne kadar kötü Wiltshire son birkaç gündür onunla sevişmeyi talep etmese de, her gece onu çıplak soyunmaya ve onunla aynı yatağı paylaşmaya zorladı. Dahası, yatağa girdikten sonra, Wiltshire sadece onu hissetti ve vücudunu manipüle etti, Bu da Walker'ın dinlendirici bir uyku çekmesini imkansız hale getirdi.

"Dong dong dong ... [1]" pencereden gelen garip sesler, onu yarı uyanık ve yarı uykuda olmanın rahat durumundan korkuttu ve huzurlu bir gece geçirme umutlarını engelledi. Ayağa kalktı ve pencereyi açmaya gitti, ama gözleriyle tanışan görüş, hiç görmeyi beklemediği bir yüzdü.

[1]: Pencereyeacele ile bir vurma sesi.

"Merhaba, sevgilim, zaten uyudun mu?"Zar zor giyinmiş, sabahlık giymiş, Wiltshire yüzünde aldatıcı bir gülümseme ile pencereden tırmandı. Soğuktan dolayı, ayağını döşeme tahtalarına sürekli olarak damgaladı ve Walker'ın onayını almadan Walker'ın yorganına yerleşmeye başladı.

"AmanTanrım! Okadar soğuk ki ölebilirim. Franklinseni neden böyle bir yere atadı, seni ararken neredeyse donarak ölmem onunsuçu. Amaneyse ki, hala seni bulmayı başardım!"Wiltshireburnunu kokladı ve sabahlığını atmak için bir el uzattı; sadece bu noktadaWalker, sabahlığının altında Wiltshire'ın tamamen çıplak olduğunu keşfetti.

"Üşümüyor musun, çabuk buraya gel!"Başkalarının soğutulmasına neden olan kişi, gerçekten davetsiz bir konuk olmasına rağmen, ev sahibi olma cesaretine sahipti. Sıcak bir tavırla, battaniyenin köşesini kaldırdı ve yatağın gerçek sahibini onunla paylaşması için nezaketle davet etti.

O gerçekten kalabalık bir alanda Wiltshire ile sarılıyor olmak istemiyordu rağmen, Londra'nın sonbahar geceleri onu sadece onun fanila ve külot etrafında ayakta olmak için gerçekten çok soğuktu. Bir süre tereddüt ettikten sonra, Walker sonunda battaniyenin altına girdi.

Vücudunu yatırdığı anda, Wiltshire bir kol uzattı ve onu kucakladı.

"Neden hala bu şeyleri giyiyorsun, sadece engel olmuyorlarmı?"Dudakları şikayet ederken, elleri Walker'ın pantolonunu çekiyordu.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"Alt vücutlarının birbirine bastırıldığı ani hissi, Walker'ın yüzünün hemen kızarmasına neden oldu. Cinsel organlarını tutan diğer adamın elinden kurtulmak istedi, ancak hareket edemedi çünkü Wiltshire bu hayati noktayı sıkıca sıkıştırıyordu.

"Ne yapmak istiyorum ... bu çok açık değilmi?"Wiltshire üst bedenini destekledi ve ay ışığının yardımıyla Walker'ın gözlerine baktı. Nazik ve saf aydınlatmada yıkandı, dayanılmaz derecede muhteşem yeşil gözleri dokunaklı bir ışıltı ile parladı; o anda Walker güzelliği ile o kadar sarsıldı ki konuşmayı beceremedi.

" Gözlerinde o bakışla bana bakma... " Wiltshire yumuşak bir nefes aldı ve vücudunu Walker'a bastırmak için kaydırdı, "Eğer bana böyle bakmaya devam edersen, seni yutacağım..." sesi alçakgönüllüydü ve büyü doluydu, sanki Havva'yı elma yemeye ikna eden yılanmış gibi.

Walker'ın herhangi bir cevap vermesini beklemeden başını eğdi ve Walker'ı dolgun ve dolgun dudaklarından öptü. Gecenin sessizliğinde wiltshire'ın dilinin ucundaki emme sesleri açıkça duyulabilir ve Walker, alt karnının zaten dik olan wiltshire'ın cinsel organı tarafından itildiğini açıkça hissedebilirdi.

Başlangıçta, bu gece iyi bir gece uykusu almak için nadir bir şans verildiğini düşünmüştü, ama görünüşe göre, Wiltshire onu en başından beri bırakmayı amaçlamamıştı --- Marquess'in tüysüz cildinin sürekli olarak kendi neden olduğu Walker'a sürtünmesinden kaynaklanan sürtünme hissi, zaten seksin getirebileceği zevki tatmıştı, istemeden de olsa heyecanlı hale geldi.