***
Şaşırdınız değilmi !! ^_^ hahaha bu sayfada +18 yok.. herkes okuyabilir..!!
:)))
Daha sonra Marquess, Walker'ın memleketi Mary ile gerçekten tanıştı.
Wiltshire'ın ısrarıyla Walker, Stonehaven'daki mülküne geri döndü ve oraya yerleştiler --- Marquess'e göre, atalarının topraklarına girebiliyordu ve verdiği bir başka sebep de kırsal kesimdeki havanın sağlıkları için daha iyi olmasıydı, ancak Walker her zaman Prensese karşılaşma şansına sahip olmasını önlemek için bir taktik olduğundan şüpheleniyordu.
Londra'daki çılgın hayatını geride bırakarak, Marquess'in efervesan ve canlı olmanın doğuştan gelen karakter özellikleri restore edilmiş gibi görünüyordu. Her gün, Walker'ı ve Mary'yi sürüklüyordu--- Mary sadece dokuz yaşında küçük bir kızdı, Walker'ın komşularından biriydi- - - ve zamanlarını kırsal alanda dolaşarak geçireceklerdi. Avlanmak ya da ATA binmek olsun, ikisi de hayatlarını fae halkı kadar özgür bir şekilde yaşadılar.
Birçok kez, Prens Regent ayrıca insanları Wiltshire'ın resmi işleri tartışmak için Londra'ya geri dönmesini istemek için gönderdi, ancak her seferinde kötü sağlığı bir bahane olarak gerekçe göstererek daveti reddetti.
Aslında Walker, Stonehaven malikanesinde Marquis ile birlikte yaşamak istemedi-çünkü Marquis her gün kendi tarafına yapıştırılacaktı, evlerinden birinin aralarındaki ilişkiyi ortaya çıkaracağı bir gün olacağından korkuyordu. Bu noktada, iftira dedikodularının nasıl dolaşacağını kim bilebilirdi...
Ama şimdi, belki de artık bu konuda çok fazla umursamadı. Wiltshire, ebeveynlerinin malikanenin yanındaki küçük bir villaya yerleşmesini sağladı ve küçük kız kardeşi ve erkek kardeşleri de okula gönderildi ya da malikanede bir iş buldu. Bütün ailesi barış içinde yaşadı ve mutlu bir şekilde istihdam edildi, artık parasal sıkıntılar yüzünden üzülmek zorunda kalmadı - - - bu tür bir yaşam, bir yıl önce hayal etmeye bile cesaret edemeyeceği bir cennetti ve Wiltshire'ı nazikçe kendi ellerine yerleştirmişti.
Bu kısa yolculuktan sonra sevgileri durgunlaşmadı; bunun yerine, birlikte yaşamın uzun yolculuğunda giderken büyümeye ettiler. Hayatlarının geri kalanında, diğerinin en sevilen Seyahat arkadaşıydılar ve bu paradigma, yeniden doğuş döngüsünün kendisinin durduğu güne kadar sonsuza dek tekrarlayacaktı.
Ç.N: Oldukça tutku dolu yer yer alev ve ateş alan bu sürükleyici novelin umarım devamı gelir. Okurken oldukça eğlendim.. Çok fazla açık saçık olmasına rağmen, abzürt bir tarafı olmadığını düşünüyorum.. Umarım hikayenin yazarı başka kalplere daha dokunur ve bizde ağzımız sulanarak keyifle okuruz.. Ammaa Marrkkiiii bitirdin beniii :)) yok böyle bir yeşim... Neyse başka novellerde görüşmek dileği ile.. Hoşça vede Dostça kalın.... :))
Jus Primae Noctis FİNALAmele Çevirmen: degaje8

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jus Primae Noctis BL (TR Çeviri ) TAMAMLANDI
Historical FictionTÜRKÇE İSMİ : İLK GECE HAKKI WEB: ROMANI YAZAR: XİNG BAO ER TÜR: YETİŞKİN, TARİH, YAOİ,R*PE BÖLÜM SAYISI: 2 CİLT.. TOPLAM 20 BÖLÜM