•Sadece bir defa.•
Onu bir anda düşünmeden öpmekle hata mı yapmıştım? Asla pişman değildim ama çok mu erken davranmıştım bilmiyorum. Otele geldiğim de direk Jungkookun odasına gitmiş ve Taeyi de çağırmıştım. Onlara bu durumu söyleyemezdim en azından şimdilik kimsenin bilmemesi daha iyiydi. Zaten ortada daha hiç bir şey yokken sadece benim hislerim varken anlatmam saçma olurdu."Yarın run bts bölümü çekilecekmiş sonra Koreye dönecekmişiz."
Jungkook ağzına kurabiye tıkarken konuştuğunda yatakta daha çok yayıldım ve gözlerimi tavana diktim. Bu çocuk nasıl bu kadar yiyip de kilo almıyordu ki? Ben ise spor yapmama rağmen hemen alabiliyordum, o gerçekten doğuştan şanslıydı."Konusu ne olacak acaba? Umarım eğlenceli olur."
Taehyung başını telefondan kaldırmadan konuşmuş ve oyuna kendini kaptırmıştı. Jungkook ise ağzına sıkıştırdığı kurabiyeleri yerken onu izliyordu."Siz birine aşık olsanız ama o size asla yüz vermese ne yapardınız?"
Yatakta doğrulup bağdaş kurduğumda ikisi de ilgilendiği şeyden kopup bana odaklanmıştı. Yüzlerin de ki ifade gerçekten görülmeye değerdi. İkisinin anlamsızlığına rağmen benim yüzün fr gayet ciddi bir ifade vardı."Ben hiç bir şey yapmazdım, kendi kaybeder."
Taehyungtan böyle bir cevabı duymak şaşırtmamıştı ama Jungkookun ne diyeceğini merak ediyordum. Çünkü o aramızda ki hem en romantik hem en duygusalıydı, bu zamana kadar ciddi bir ilişkisi olmasada sevdiğinin arkasında duran bir çocuktu."Imm sanırım çok aşıksam onu kendime çekmek için her şeyi yapardım."
Tek kaşım havaya kalktığında yüzüm de şeytani bir gülüş belirmişti. İkisine de yaklaşıp ellerimi omuzlarına koydum."Mesela ne gibi şeyler yapardın?"
"Hyung ne bileyim şimdi ya! Bilmiyorum yapardım işte bir şeyler."
Omzunda ki elim kafasına gidip bir tane patlattığımda kaşlarını çatmıştı. Onunla uğraşmak hoşuma gidiyordu ama her zaman beni o kaslı vücuduyla eziyordu."Sen aşık oldunda benim haberim mi yok Jim? Eğer böyle bir şey varsa ve ben bilmiyorsam büyük bozuşuruz."
Taehyungun omzunu sıkıp alnımı alnına dayadığım da gülümsedim."Bunu şu an sormayın ama zamanı geldiğin de her şeyi anlatacağım söz!"
Kendimi geri çektiğim de ikisi de yüzüme imalı imalı bakıyordu. Yataktan kalktım ve pencerenin önüne gelip gerildim. Aslında içimde beni kemiren heyecan patlaması yaşayan hislerim beni zorlayıp 'anlat' desede kendimi durdurmalıydım."Peki bu şanslı kişi erkek mi kız mı?"
Yine Taehyungun sorusuyla ona döndüğüm de göz devirdim ve sehpanın üstün de ki elmadan bir dilim aldım."Ne fark eder ki?"
"Ya bari bunu söyle bilmeye hakkım var!"
Jungkookun gözleri ikimiz arasında mekik dokuyordu ve ağzı yarı açıktı. Bu halini sevimli bulmuştum. Gülümsedim ve yatağın diğer tarafına geçip dağılan saçlarımı düzelttim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perestiş 𖥸 NamMin✔️
FanficPerestiş: Tapınma, Delicesine sevme, Tutkunluk. Park Jimin kendi için de, hayallerin de yaşadığı aşkı herkesten saklayıp belli etmek istemezken oynadıkları bir oyunda kendini ele verdiğini düşünür ve olaylar gelişir. (Bu hikaye de +18 sahneler, kirl...