Perestiş: Tapınma, Delicesine sevme, Tutkunluk.
Park Jimin kendi için de, hayallerin de yaşadığı aşkı herkesten saklayıp belli etmek istemezken oynadıkları bir oyunda kendini ele verdiğini düşünür ve olaylar gelişir.
(Bu hikaye de +18 sahneler, kirl...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Taehyungun üzerinden kalktım ve sesin sahibine yani menajerimiz Sejin hyunga baktım. "Jimin benimle gelir misin konuşmamız lazım." Duyuyor musun Mini, tehlike çanlanırını?
[]
Hiç olmadığım kadar gerilmiştim, avuç içlerim terliyor tırnaklarımı etime hiç acımadan geçiriyordum. Boğazımın kuruduğunu ve konuşamayacak durumda olduğumu hissediyordum. Neler oluyordu hiç bir fikrim yoktu, ama kötü bir şey olacağını biliyordum. Tam karşımda menajerimiz oturuyordu giyinme odasındaydık ve sadece ikimiz vardık. Bana bakmayıp telefonuyla ilgilenirken birini bekliyormuş gibiydik.
"Sejin hyung beni çağırmışsın?"
Kapı açılıp içeriye Namjoon girdiğin de kafamdan atmaya çalıştığım o düşünce tam olarak gözümün önündeydi. Gözlerim endişeyle seğirmeye başladığında tırnaklarımı bacağıma geçirip titremesini durdurmaya çalıştım. Namjoonun ne işi vardı ki neden çağırmıştı? Yoksa her şeyi öğrenmişler miydi? Tanrım ne yapacaktım ben, daha Namjoonu elde edememişken bir toz olup gözümün önünden uçacak mıydı şimdi?
"Sende otur Namjoon karşıma konuşalım."
Yanımda ki sandalyeyi çekip oturduğunda göz ucuyla ona bakmıştım yüzün de benim aksime korku veya endişe yoktu. Tam tersi olayı anlamaya çalışıyor gibiydi.
"Bu sabah elimize bir fotoğraf geldi, yayılmasın diye hemen bize mail atan kişiyle iletişime geçtik ve hukuki işlem başlatacağımızı söylediğimiz de yayınlamayacağını söyledi."
Telefonunu ikimize uzatınca elinden hızla aldım ve fotoğrafa baktım.
İlişkiniz başlamadan bitti sanırım Jimin-shi
Ellerimin titremesi arttığında Namjoon telefonu elimden aldı ve kısa bir süre bakıp menajerimize geri uzattı. Benden daha çok uzaklaşacak ve nefret edecekti biliyorum! Lanet olsun neden böyle bir şey olacağını düşünmeden öpmüştüm ki onu. Yağmurda mahsur kaldığımızda onu öpmüştüm ve biri uzaktan fotoğrafımızı çekmişti yada takip etmişti bilmiyorum.
"Bu fotoğrafta bir şey yok ki hyung, çekim açısı olduğu çok belli ve zaten yüzümüz bile zor seçiliyor."
Soğukkanlı davranması beni şaşırtmamıştı çünkü Kim Namjoon her olaya karşı böyleydi. Ama yine de bir nebze telaşlanır diye düşünmüştüm, yanılmışım.
"Biz de öyle düşündük zaten Namjoon endişelenmeyin. Albümün çıkmasına sayılı günler var ve bu olayla başarınızı gölgelemeye çalışıyorlar."
