Merhabaaa, yeni bölüm ile karşınızdayım! Bu bölümde de farklı olaylar ortaya çıkacak. Biraz karışacak işler ama umarım beğenirsiniz. Kesinlikle Tom Odell-Another Love ile okumanızı tavsiye ederim. Bu arada, artık bir kişi daha eklendi, Dylan Sprouse.
°°°°°°
"Ah, baş belası."
× × × × × × × ×Luke ile yerimize geçip oturduğumuzda, baş belasının gözlerini hala üzerimde bir ağırlık olarak hissediyordum. Nereden çıkmıştı bu şimdi? Hala üzerimde geçmişin izlerini taşırken, bir de geçmişe dönmek istemiyordum. Onunla iyi bir geçmişimiz yoktu, ve bir daha onunla iyi şeyler yaşayabileceğimizi düşünmüyordum. Ne olursa olsun, ondan uzak durmalıydım.
Bayan Grande derse basladığında, baş belasının bakışları yetmiyormuş gibi, bunun üzerine cevabını alamayan Luke'un meraklı gözleri eklenmişti. Bana biraz daha aynı anda ikisi bakmaya devam ederse patlamaktan korkuyordum ki Luke bakmayı kesip söze girdi.
"Cevap verecek misin, Blair?"
"Ea, şey, şey. Önemli değil ."
"Madem önemli değil, neden yüzün soldu o halde?"
"Cidden önemli değil, Luke."
"Anlat şunu Blair, bir şey mi oldu?"
"Luke, bir şey yok!" dediğimde sesim oldukça yüksek çıkmış olacaktı ki, Bayan Grande bize doğru gelirken Luke'a fısıldadım. "Daha sonra anlatacağım, şimdi dersteyiz."
"Blair Azura McClain, bir sorun mu var?" diye sordu Bayan Grande.
"Hayır, sadece bir şey tartışıyoruz." dedi Luke, takmayarak.
"Bu ne yüzsüzlük? Çıkın sınıfımdan!" diye kükredi adeta Bayan Grande.
"Tamam." dedi Luke, peşine beni de takarak sınıftan dışarı çıktı.
"Luke senin yüzünden sınıftan atıldık."
"Ah, birincisi benim yüzümden değil, senin yüzünden. İkincisi artık sınıfta ve derste olmadığımıza göre, anlatabilirsin."
"Luke, üsteleme istersen?"
"Blair, anlat şunu."
"Anlatırsam susar mısın?"
Ağzına fermuar çeker gibi bir hareket yaptıktan sonra anlatmamı bekledi. Pek kararlı değildim ama, anlatmaya başladım.
× 2 SENE ÖNCE ×
"Elliot, nereye gidiyoruz?"
"Aslında, daha yalnız kalabileceğimiz bir yere."
"Elliot, delirdin mi? Bırak kolumu, canımı yakıyorsun."
"Blair, kapat çeneni."
"Bana emir verme."
"Az sonra, sana emir vermeme gerek kalmayacak."
"Neden bahsediyorsun sen, lanet ola-" Sözümü kesenin onun dudakları olduğunu fark etmem çok zaman almamıştı. Issız bir yere gelmemiz yetmiyormuş gibi, beni çıkmaz bir sokağa sokmuş, üstüne bana dokunmaya çalışıyordu. Bağırsam, sesimi duyacak biri yoktu. Zaten bağırmamı engelleyecek bir çok şey vardı.
Elimden sadece ağlamak geldiği dakikalarda bluzüm tamamiyle yırtılmış, elleri ise daha çok ağlamamı tetikleyecek yerlere gidiyordu ve ben daha çok ağlıyordum. Buna bir de hıçkırıklarım eklenmişti. Hayatım, o dokundukça gözlerimin önünden geçiyordu.
Elliot ile dans derslerinde tanışmıştık, bana çok yakın davranıyordu. Hatta dans eşi olmuştuk. Sürekli birlikte takılıyorduk, daha Lise 2. sınıfa gidiyordum ve ilk defa Elliot gibi bir arkadaşım oluyordu. Ya da ilk defa bir erkeğe bu hisleri besliyordum, bilinmez. Babamdan sonra bir erkeğe bağlanabileceğimi zannetmiyordum, ama Elliot vardı işte.
O bana dokundukça ben daha çok çırpındım. En sonunda dudaklarından kurtuldum ve bağırmaya başladım.
"Yalvarırım, kurtarın beni, lütfen, kimse yok mu?!?!?"
"Boşuna uğraşma güzelim, seni kimse burada duyamaz."
"Elliot, bunu yapma, lütfen, Elliot. Dur!!"
Elliot ile aynı okula gitmeye başladığımızda, onun hakkında bir çok şeyi bilmediğimi fark etmiştim. Elliot ile uzun bir süre çıkmıştık, fakat son zamanlarda davranışları çok fazla garipleşti, Elliot, Elliot değildi sanki. Başka biriydi. Büyük ve kötü kavgalardan sonra ayrıldık. Babam ile zaten iyi değildik, ve ikinci bir erkekden bu darbeyi yedikten sonra ayrıldık. Ama Elliot bana takmıştı, kapıma geliyor, evime girmeye çalışıyor, okulda da kıstırmaya devam ediyordu.
Daha sonra Elliot'ın şizofren olduğunu öğrendim, ve ailesine olanları anlattım ve onun hakkında şikayette bulundum. Böylece onu hastaneye kapattılar. Nasıl olduysa hastaneden kaçmış, ve bu sefer beni de kaçırmayı başarmıştı. Bana göre çok güçlüydü.
"Elliot, yalvarırım bırak beni.. Lütfen."
Artık çırpınmaktan da yorulmuştum.
"Bu kadar kolay değil, hem senden ayrı kaldım, hemde o delilerin içinde yattım! Ne çektiğimi düşünebiliyor musun?!?!"
"Elliot, özür dilerim. Üzgünüm."
Yavaşça üzerimden kalktı ve bana bir tokat attı, terkar harekete geçti.
"ELLIOT BIRAK BENI, YARDIM EDIN, KIMSE YOK MU?!" Bu sefer avazım çıktığı kadar bağırmıştım ve artık sesim kısılıyordu.
O sırada sokağa birinin girdiğini gördüm. Sokak lambasının ışığında altın sarısı bukleleri seçilen genç bir erkek bedeni bize doğru koşuyordu. Elliot'ı üzerimden fırlatıp bir yumruk geçirdi. Yüzünü seçemiyordum ama bana uzatılan eli gördüm. Eli tutamayacak kadar çaresizdim, sadece korkuyordum ve ağlamamı durduramıyordum. O da anlamış olacak ki Elliot'a bir yumrukla beraber bir de küfür savurup beni kucakladı, ve arabasına taşıdı. Gözlerim kapanmadan önce gördüğüm son şey buydu.
× × × × × × × ×
Ağladığımı dudağımdaki tuzlu suyun tadını hissettigimde anlamıştım.
"İşte o bukleli çocuk Ashton'mış ve zaten Ashton ile de böyle tanıştık. Ona çok şey borçluyum, o gelmese, belkide.. Belkide.."
Ağlanamama bir de hıçkırıklarım eklenmişti, moral vermek isteyen uzun kollar, Luke'un bana sarıldığının göstergesiydi.
"Özür dilerim, b-ben.. Yani, Blair, korkma. Artık sana bir şey yapamaz."
"Tanrım, LUKE. Bu benim elimde olan bir şey değil. O dönemlerimi yeni yeni atlatıyorum ve bana dediğine bak."
"Haklısın, ama Ashton da, bende buradayız."
"Blair! Blair, ne oldu?" dedi sırıtan Elliot.
"Uzak dur benden!" diye bağırırken Luke'un arkasına saklanmıştım.
"Shhhh, küçük kız, sana bir şey yapmayacağım." dedi, göz kırptı ve gitti.
Bense daha çok ağlıyordum.
"Tamam Blair, geçti, bak, Ashton geliyor."
"Blair, sana kötü nir haberim var bebeğim."
"Ashton.." titreyen sesim Ashton'ın bana odaklanmasını zorlaştırmıştı.
"Blair, Blair, ne oldu?!"
"Elliot, Elliot... O burada.."
"Tanrım, sen kötü haberi zaten almışsın..."
× × × × × × × ×
Evet, biliyorum, diğerleri gibi sıkıcı bir bölüm... Ama yine de umarım beğenirsiniz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silent Of Scream
Novela JuvenilBlair hep bir kaçış yolu arıyordu. Hem kaçmak, hemde kendi kalbini kıranlardan intikam almak istiyordu. O normal bir kızdı fakat hep zorluklarla büyümüştü. Kalbini kıran insana oldukça bağlıydı ve en önemlisi, intikam almak istediği çocuğa en başınd...