11. Bölüm~Yedi de bir

44 2 0
                                    

Lysander yüzüne yediği yastıkla aniden uyandı. Ona yastık atan çocuğa uykulu bir şekilde sert sert baktı ama o üzerine bile alınmadan omuz silkti ve açıkladı "Potter ve Weasley geldiler tam seni uyandıracaklardı ki beni odada görünce benden rica ettiler çünkü şu kabarık saçlı kız onları çağırıyordu. Bende yaptım."

Lysander dediklerini umursamazca oda arkadaşına dik dik bakmaya devam etti "Burada uyandırılan benim bunu bana sormadan yapamazsın!"

Karşısındaki çocuk ona tip tip baktığı sırada Lysander'da dediği şeyin saçmalığını farketmişti. Bu durumu görmezden gelerek huysuzca yatağından kalktı ve banyoya girdi.

Normalde böyle değildi tabi ama uykusuna çok düşkündü ve ilk uyandığında aşırı huysuz olurdu şu anki gibi. Kısaca sabahlarla arasının pek iyi olduğu söylenemezdi.

Üstünü giyindi ve bir hafta önceden hazırladığı sandığını çekmeye başladı. Onu yeni tanıyan biri bunu garip bulurdu çünkü daha çok haylaz öğrenci gibiydi, dağınık, eğlence peşinde fakat onu gerçekten tanıyan biri aslında ilginç bir şekilde aşırı düzenli olduğunu bilirdi.

Aşağı indi kahvaltıyı kaçırmıştı ve açlıktan ölüyordu neyseki trende yiyecek satıyorlardı. Sandığını çekiştirerek tren istasyonuna* İlerledi.
Yavaş yavaş uykusu açılmaya başlamıştı ve huysuzluğu üstünden kalkmıştı. İlerde tren'in yanında duran arkadaşlarını görerek sırıttı.

(*Tren istasyonu dışında ne yazacağımı bilemedim. Belki başka bir şey diyorlardır.)

"Ah!"

"Ah!"

İki çocuk aynı anda inledi.

"Oh iyi oldu size!" dedi Lysander iki arkadaşının ortasına girerek "Beni...beni Lysander'ınızı nasıl öyle bir yabancı tarafından uyandırılmaya terk edersiniz!" dramatikçe devam etti.

Ron yalan bir korkuyla etrafına baktı "Üzgünüm dostum ama Hermione'nin çenesindense senin intikam şakalarına tercih ederim."

Harry güldü "Dikkat et Hermione duymasın."

Ron omuz silkti "Ne var haklıyım."

"Doğru," dedi Lysander "Hermione'nin azarları hiç çekilesi değil. Hani başladı mı da susmuyor ki " trenin kapısına doğru dayandı "Başında bütün gün dır dır yani doğru değilse  ne yapalım ben zevk alıyoru- ne? Neden bana öyle bakıyorsunuz?" durup sordu çünkü karşısındakiler ona korkuyla bakıyorlardı ama aynı zamanda gülmemek için zor duruyor gibilerdi.

Daha Harry ve Ron bir şey söyleyemeden kafasının üstünden bir ses geldi "Eğer aptal şeyler yapmazsan benim azarlarımı çekmek zorunda da kalmazsın." dedi Hermione ona alıngan bir sesle.

Çocuğa bir kere daha bakmadan diğerlerine döndü "Siz ikiniz bu yıl içeri girecek misiniz?" Daha sonra içeri girip gözen kayboldu.

O gider gitmez Ron ve Harry bir kahkaha patlattı. Lysander onlara sinir olmuş bir şekilde baktı "Gülün siz gülün bugün ne olduysa sizin yüzünüzden oldu!"

Ama çocuklar onu umursamadan gülmeye devam ettiler. Lysander gözlerini kısarak onlara baktı ama daha sonra o da dayanamayıp bir kahkaha patlattı.

O an gülüp eğlenselerde Harry'de Ron'da Lysander'ın yazın onlardan intikam alacağını biliyorlardı.

                              🍀

"Sonunda! Neredeydin?"

Alex omuz silkti "Boşver." dedi kompartımana girerken.

Melody merak etsede uzatmadı "İyi." dedi sadece.

Heirs of the BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin