"Beklenti en büyük hayal kırıklığıdır"
İYİ OKUMALAR 💕
Saat 9:30 (İki sene Öncesi)
"Yavrum masal güzel kahvaltı et, okula da geç kalma ben şimdi ofise geçiyorum."
Annem yanaklarımdan öpüp, koridora doğru ilerledi ve mantosunu giydi ardından da evden çıktı. Ben de geç kalmamak için hemen kahvaltımı edip çıkmak zorundaydım yoksa geç kalırdım. Ağzıma bir kaç şey atmıştım yanımda duran portakal suyunu da aceleyle içmiştim. Sandalyemi arkaya ittiğimde doğruldum ve ayağa kalktım bir kaç adım sonra koridora ulaştım suna ablam hazırdaydı hep, hemen benim montumu üstüme geçirmeme yardımcı olurken giyinmeme yardımcı olmuştu elindeki beyaz botları bana uzatırken elinden aldım sonra da ayaklarıma geçirmiştim
"Allah zihin Açıklığı versin yavrum" Suna ablama yaklaşıp yanaklarından öperken:
"Teşekkür ederim suna ablam." Deyip gülümseyerek kapıdan çıktım.
Dışarı çıkarken soğuk bir hava karşılamıştı beni artık kış geliyordu. bir kaç adım arabanın yanına yaklaştığımda Mustafa abi karşıladı beni.
"Günaydın Mustafa Abi!" diyerek kendisine bakıp gülümsedim.
"Günaydın kızım!" diyerek arabanın arka kapısını açıp arabanın içine yerleşmiştim ardından da Mustafa abi kapımı yavaşça kapattı. Bir kaç saniye sonra yola koyulmuştuk okuduğum üniversite benim evimden birazcık uzaktaydı. Arabayla mesafe on ve on beş dakika arasındaydı. Yoldayken Montumun cebinden telefonumu çıkartıp biraz oyalanmaya koyuldum, oyalanırken de ekranın üst kısmında Badeden bir mesaj görüldü. Mesajın üstüne tıklayıp okumaya başladım:
Bade: *Masal yola çıktın mı?
Masal: *Evet çıktım.
Bade: *Hep buluştuğumuz yerde buluşalım.
Masal: *Tamam.
Telefonumu kapatıp tekrar cebime koydum. Arabanın camını açmak istedim ki temiz hava alabileyim...soğuk rüzgar yüzüme çarparken kafamı biraz daha dışarı çıkardım ki temiz havaya Ciğerlerime çekebilmem için. Soğuktan burnumun ve yanaklarımın kızardığına fazlasıyla emindim. Bir kaç dakika öylece soğuk havayı içime çekerken okuluma yaklaştığımı görünce kafamı içeri geçirip camı kapattım. Gözlerim bile yaşarmıştı soğuktan yine de soğuk rüzgarı hissetmekten daha güzel bir şey var mıydı?
Varsa da neydi?...Bir kaç dakika sonra Okuluma varırken Mustafa abi arabyı park edip çıkmak isterken kendisini durdurdum.
"Mustafa abi çıkma sen ben inerim, hava soğuk." Dikiz aynasından bana bakarken bana gülümsedi ve
"Tamam kızım sen nasıl istersen, hadi sana allah zihin açıklığı versin." dedi.
"Teşekkür ederim Mustafa Abi, görüşürüz" diyerek arabanın kapısını açtım ve arabadan indim. Bade, cansu ve denizle buluştuğumuz bir fakültenin önünde bir bank vardı senelerdir orada buluşuruz bu yüzden buluşma yerimiz orasıydı. Soğuktan ellerim üşüdü bu yüzden montumun içine geçirdim ellerimi. Banka doğru adım atarken etrafta göz gezdiriyordum. Fazlasıyla öğrenci kollarının arasındaki defterler ve kitaplar...hepimizin öğrenci halleri. Bir kaç adım sonra sağlık ve Tıp fakültenin önüne geldiğimde sağ tarafta olan banka gittim. Gözlerim Bade ile denizi görürken yüzümde büyük bir tebessüm belirdi. Adımlarımı hızlandırıp yanlarına vardığımda önce Badeye sımsıkı sarıldım ardından da Denize sarıldım. Aramızdaki neşe küpü eksikti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah gecenin mavi dalgaları
Historische RomaneYalnızlıklarıyla savaşanlar, içindeki öfke zincirini kıramayanlar, geceye sığınanlar, ışığa kavuşamayanlar... Kırık kalpler, bedenleri terk etmiş olan temiz ruhlar, karanlığa maruz kalmış olanlar, geceye sığınmış olanlar ve ışığa kavuşmak isteyenler...