Karanlık... Karanlık... ve daha çok karanlık...
Tek gördüğüm şey karanlık. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum...saymayı uzun zaman önce bıraktım .
Neler oluyo bilmiyorum . Ama bildiğim tek bir şey var. ASLA KIRMIZI IŞIĞA GİTME. Bunu beş belkide altı kere yaşadım . Her zaman şu şekilde başlardı...
Sakin bir şekilde yüzüyorum. Huzurluyum , rahatım , dincim ...
Birden ani bir bipleme sesi duyuyordum. Ben daha ne olduğunu anlayamadan beyaz bir ışık görüyorum ve her zamanki sözleri bekliyodum. "Kasları zayıflıyor" ... Ve ardından kırmızı ışık ve kaçmaya başlıyorum...Ve yine huzurum bu sesle bölünürken klasik sözümü bekliyordum ama beklemediğim bir şey oldu...
"Vücudu antibiyotiğe direnç gösteriyor şoka giricek !!"
İşte bunu beklemiyordum . Hemen arkamı döndüm ve beyaz ışığı görmeyi bekledim ama arkamda beyazdan kızaran bir görüntü yerine bana doğru hızla gelen bir kırmızı ışık gördüm.
Düşünücek zamanım yoktu elimdeki en hızlı şekilde koşabileceğim kadar koştum ama olmuyordu. Neredeyse içindeydim. Tam enerjim bitmek üzereyken bir kol beni ışıktan kurtardı.Işık bir dalga gibi yoluna devam etmiş ; şiddetli bipleme sesleri azalmış ve en sonunda susmuştu .
Beni kurtaran kişinin kim olduğuna bakmak için arkamı döndüm... ona teşekkür etmem lazımdı.Onun görünüşü : vücudu siyah balçığa benzer bir yapıyla kaplıydı , yüzü ise bir iskelet kafası gibiydi , biri üste biride altta olmak üzere iki tane gözlerine doğru çatlak vardı . Bu oydu. Benim tek arkadaşım , tek dostum ve tek sırdaşım. Siyah adam . En azından bana kendini böyle tanıtmıştı.
Bana içten bir gülümseme ile "İyi misin. Yararlanmadın değilmi " dedi.
Ona içten bir gülümsemeyle karşılık verdim ve başımı aşağı yukarı salladım.O bana gülümsemeye devam ederken bir elini omzuma koydu
"Artık uyanma vaktin geldi Frisk . Yeterince kendini kapattın ... artık geri dönme zamanı."Daha ona cevap veremeden sarı bir ışık gördüm . Işık gittikçe açıldı ve beyaz oldu ama bu sefer kaçmadım içimde bu ışığa güvenen bir his vardı ve kendimi ışığa bıraktım .
_________________________________________
Gözlerimi yavaşça araladım. Işık cidden canımı yakıyordu ama biraz zorlamayla açtım . Etrafıma bakındığımda bir tür hastane odası ya da ona benzer bir yerde olmalıydım. Her yerde birsürü oyuncak , duvarlarda çocuk resimleri ve bir dolap tıka basa ilaç doluydu."İnanamıyorum uyandın. Frisk? Frisk beni duyuyor musun? "
Odada birinin olduğunu daha yeni fark ediyordum. Kafamı yavaşça yana çevirdiğimde bir hemşire'nin yanımda durduğunu gördüm.
Yorgun bir şekilde "noldu bana ?" diye sordum. Kadın bana hafifçe gülümsedi."Merak etme her şey yolunda . . . Bak Frisk ; büyük bir kaza geçirdin ve bir senedir komadaydın . Bu yüzden başının dönmesi ya da yorgun hissetmen normal ." Gözlerim şaşkınlıkla aralanırken kadın bir süre durdu . Bu olayı hazmetmemi bekliyordu. Bir süre durduktan sonra sözlerine devam etti.
"Ama bir şeyi bilmem gerek . . . En son hatırladığın şey nedir ?" Dedi.Zihnimi biraz zorlamaya çalıştım . İlk başta hiçbir şey hatırlayamadım ama sonrasında aklıma tek bir şey geldi 'ailem' . Onlar neredeydi ? İyilermiydi? Yoksa benim gibi komadalarmıydı?
Kadın telaşlı yüzümü fark etmiş olacak ki daha panik bir halde beni sakinleştirmeye çalışıyordu ama ben sakin olamazdım ."Frisk . . . " " Onlar nerede . Ailem nerede onlara bir şey mi oldu neredeler ?" Diye çıkıştım ama o beni omuzlarımdan tutup yatırdı . O ağana kadar ayakta olduğumu bile fark etmemiştim.
Ama bir şeyler tersti gözleri sulanmış , en ufak dokunuşta ağlayacak gibiydi. En sonunda gözlerimin içine baktı ve keşke duymasaydım dediğim şey dudaklarında döküldü "Frisk onlar . . . Onlar kazada hayatlarını kaybetti bir tek sen kurtuldun . Ben çok üzgünüm bunu sana bu kadar ani söylediğim için."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakut Melek ve Safir Şeytan || Birinci Kısım ||
RandomHayatınız mükemmel giderken birden bire altüst oldu mu? Kendinize sorarsınız 'ben böyle bi olay yaşamak için ne yapmış olabilirim ' diye. Ama hayat yüzümüzü tamamen kara çıkarmaz ; bazen gülmemizide ister . Bu, insan Friskin mükemmel hayatının nasıl...