SİSTALAR

7. Bölüm "İkisi de İnat"

Multi :Sinem - Mert
Şarkı: Gökhan Türkmen - İnadına Aşk

Bu bölümü adını verdiğim canım @SinemBakar'a ithaf ediyorum.

İkisi de birbirinden inat, ama aşkları daha inat...

Aşk kapıyı çalarak girmez ki kalbimize, bir anda gelir ve tüm dünyan o olur...

Burak ve Tutku çekişmeli olarak tatilini yaparken, Gamze ve Kerem de her gün dans dersi çalışıyordu.

Tek bir araya gelemeyen Sinem ve Mert'i. İkisi bir araya gelince kavga etmeden duramıyordu. Sinem davaları için gece gündüz çalışıyordu.

Sinem'in dosya için Mert'e ders vermeye çalıştığını anlayan Mert eksik imza attı.

Dava dosyaları yarın için mahkemeye sunulacağı için Sinem bugün kesinlikle gelecekti.

Sabah erkenden Mert ofise gidip asistanına bugün kimseyi almamasını söyledi. Yoğun bir çalışma planı vardı.

Sinem ofise geçip her şeyi kontrol edip adliyeye geçecekti. Ama tek sıkıntı vardı. O da Mert'i en önemli yere imza atmamış olmasıydı.

Sabah Sinem tüm evrakları toplayıp çantasına yerleştirdi. Beril'den Mert'in adresini alıp taksiye bindi. Arabası bu ara arıza yapıp durduğu için tamire gönderdi. Kızların da işi olduğu için taksiyle geçmek zorunda kaldı.

Sinem taksiciye adresin yazılı olduğu kağıdı verdi. Taksi durunca geldiğini anladı.

Taksiden inince holdingin önünde durdu. Kocaman bir yazıyla YILDIRIM HOLDİNG diye yazıyordu.

Tüm ihtişamıyla döner kapıdan içeriye girdi. Bugün için sade ama şık giyindi.
Siyah mini eteği ve beyaz gömleğini giydi. Altına olmazsa olmazı siyah stilettosunu giydi. Saçlarını açık bırakıp uçlarına maşa yaptı. Hafif bir göz makyajıyla tamamlamıştı. Danışmanın önüne gelip Mert'i sordu.

Danışmadaki kız katını söyleyince Sinem teşekkür edip asansöre bindi. Son kata kadar çıktı. Burası sadece yönetimin ve Mert'i çalıştığı kattı.

Asansörden çıkınca topukluların sesine asistanı dönüp baktı. Baktığında güzel ve alımlı bir genç kadını gördü. Daha sonra yardımcı olmak için konuştu.

"Hoşgeldiniz buyrun efendim, nasıl yardımcı olabilirim."

"Merhaba ben Mert Yıldırım 'la görüşecektim."

"Efendim kendisi bugün yoğun çalışıyor kimseyi kabul etmeyeceğini söyledi."

"Anlamadım!"

Tam bu sırada Mert'in babası geçerken Sinem'i görüp o tarafa yöneldi.

"Hanımefendi bir sıkıntı mı var?"

"Evet beyefendi var! Siz mi halledeceksiniz?"

"Tabi neden olmasın?"

Sinem Mert'in babası olduğunu bilse asla böyle konuşmazdı.

"İyi o zaman atılması gereken bir imza var ve Mert bey bugün görüşmeleri kapatmış. Eğer bu imza atılmazsa davanızı maalesef açamayacağım. Üç ay sonra artık açarsınız. Yapacak bir şeyim yok."