"Acil çıkacağım." dedim ağzımdaki bir kiloluk yiyeceği yutarken.
"Üç günlük tatilin bir saatini bile ailene ayırmıyorsun." dedi annem suratını asıp.
"Arkadaşıma sözüm var anne." dedim yüzümü acı çeker hale getirip. Cidden de acı çekiyordum çünkü yuttuklarımı aslında yutamamıştım ve boğazım sanırım alev alacaktı.
"Senin bizden başka arkadaşın mı var?" dedi Minho annemin yanında otururken. Gevrek gülüşü yine suratındaydı. Gerilip gerilip gelişi güzel bir tane vurasım gelmişti ama beni üst kata kavuşturması saniye bile almayacağından salak gibi gülüp suyumu içtim.
"Çıkıyorum."
"Bekle beraber çıkalım." dedi Minho ben masadan kalkarken.
Bugün beni sınıyordu sanırım. Şiddetli bir nefes verip portmantoya yürüdüm. Duymamazlıktan gelmek daha iyiydi sanırım.
"Sana dedim Jin duymadın mı?"
"Pardon." dedim dişlerimin arasından.
"Kimmiş bu arkadaşın?" dedi portmantonun kapağına yaslanıp.
"Tanıdığın birisi olduğunu sanmıyorum." dedim yüzümü düz tutmaya çalışırken.
"Ben okuldaki herkesi tanırım."
"Şansa bak, okuldaki herkes de beni tanıyor ama bunun bir yetenek olduğunu sanmıyorum."
Kaşları çatılırken alaycı bir gülüş de yüzüme patladı.
Minho çoğu zaman iyi biriydi ama popüleritemi kıskandığının da farkındaydım artık. Beni yanında gezdirmekten hoşlanırdı ama ilgi odağı o olmalıydı. Zaman zaman kendini tutamayıp sataşmasını da buna veriyordum. Ailesini kaybettikten sonra daha anlayışlı davranmalıyım diye tembihlemiştim kendimi ama böyle zamanlarda ben de sinirleniyordum.
"Formundasın." dedi yüzü ifadesiz bir hal alırken.
"Sen de öyle."
"Aman iyi." dedi omzunu silkip.
"Umurumda olduğundan değil, öylesine sordum."
"Tamam."
Sonunda portmantoyu ve beni saldığında vakit kaybetmeden Jisung'un atölyesine doğru yürümeye başladım.
Son görüşmemizden sonra birkaç kere daha okuldan sonra buluşmuştuk ama atölyede işi olduğu ve yalnız da olmadığı için doğru düzgün görüşememiştik.
Ara tatil fırsatını bu yüzden kesinlikle kaçıramazdım. Jisung'a haber vermemiştim ama günün bu saatinde müsait olacağını tahmin ediyordum. En kötü cidden de arkadaşımı görmüş gibi yapardım yanına gittiğimde.
