Eriyorum nihayete.

1K 237 41
                                    

"Hyunjin kalk artık!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hyunjin kalk artık!"

"Hyunjin pirelendin o yatakta."

"Hyunjin!"

"Anne." dedim başımı yastığıma gömüp.

"Saat kaç oldu hala yatıyorsun kalk artık." dedi annem odamın camlarını açıp soğuk havayı içeri alırken.

"Gece pek uyuyamadım."

"Minho da öyle dedi."

Aptal.

"Ne dedi o sana?" dedim kafamı yastıktan kaldırıp anneme bakmaya başlarken.

"Dün arkadaşında kalmaya gitmişsin."

"Aceleyle."

Minho benim için yalan mı söylemiş?

Annem dik dik bakarken oyunu devam ettirmek en iyisiydi.

"Hemen de yetiştirmiş." dedim kaşlarımı çatıp.

"O senin kardeşin sayılır öyle deme!" dedi annem yorganı üzerimden çekip.

"Anne soğuk!"

"Soğuk tabii kalk artık."

"Saat kaç?"

"Akşam oldu çoktan." dedi annem umutsuzca kafasını iki yana sallayıp.

"Ne?" dedim şaşkınca.

Yatakta oturur pozisyona geçerken neredeyse on iki saattir uyuyor olduğuma şaşırdım.

Annem beni 'sonunda'  uyandırabilmenin zaferi ile yerdeki kirli çamaşır sepetini alıp odamdan çıktı.

Elim direkt telefonuma giderken beklediğim kişiden ne mesaj ne bir arama vardı.

Ama alışmıştım. Yani Jisung zaten konuşmayı çok seven birisi değildi, öyle değil mi?

Numarasının üzerinde elim birkaç kere gidip gelirken en sonunda aramaya karar verdim.

Delicesine özlemiştim. Tüm gece onunla beraber olmamışım gibi hem de.

Eksikliği öyle sadece özlem adı altında da ifade edebileceğim bir şey değildi.

Mesela o yokken huzursuz hissediyordum, öfkeli oluyordum ve sebebi de belli değil gibiydi.

Jisung su gibi ekmek gibi tanrı gibi bir şeydi. Varlığı ve yokluğu arasında ince bir çizgi vardı, ben o ince çizgiydim sanki.

Uzun çalışlar sonucu kesik nefesleri adımı bozuk plak gibi fısıldadı.

"Hyunjin?"

"Jisung." dedim gülerek.

"Eve geldiğimden beri uyuyor muşum biliyor musun?"

Rasputin 7inch. hyunsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin