Yaklaşık iki saat olmuştu ve hava alanının görünmesiyle eşyalarımı düzenlemeye başladım.
Uçak indiğinde Çantamın tek kolunu taktım ve ayağa kalktım. Kulağımı kaybettim sanırım.
Yere bastığımda oraya yatıp havayı içime çekmek istedim ama sadece havayı içime çekmekle yetindim...
Telefonumu çıkartıp annemin bana verdiği numarayla bir taxi çağırdım. Buranın numarasını bilmiyordum ve annemden istemiştim.
Korna sesiyle gözlerimi telefonumdan ayırdım. Ah gelmiş! Koşturarak arabaya bindim ve adresi verdim.
🚖🚖🚖
Taxi durduğunda cama yasladığım kafamı kaldırdım.
Tx: Geldik efendim.
Amy: Ah teşekkür ederim.
Ücreti ödeyip taxiden indim. Etrafa göz gezdirdim. Evler çok güzeldi; beyaz ve farahtı. Elimdeki kağıda baktığımda "16 Numara" yazıyordu. Sokaktaki tüm evlere bakmaya başladım.
12...
13...
25...
Ah sonunda 16!
Bir anda utançtan kırmızı olduğumu hissettim. Olmuştum da. Sonuçta hiç tanımadığım bir aile ile yaşayacaktım. Ve bu beni utandırıyordu.
Üzerimi düzelttim ve kapıyı çaldım. Güneş daha yeni batıyordu, yani evde olmaları lazımdı. Yani umarım öyledir...
Kapının açılmasıyla karşımda güler yüzlü iki- üç- dör-beş kişi vardı.
[Hikayede Payton'un iki ablası olacak]
Md: Hoş geldin Amyy!
Sd: Ah size tatlı bir kız olacağını söylemiştim.
A: Hoş geldiin :)
Amy: Ho-
B: İçeri geçmek ister misin?
Py: Aİlem! Susun da kız konuşsun.
Herkes kafasıyla onaylamıştı.
Sd: Amy sensin değil mi?
Karşımdaki heyecanlı kıza gülerek cevap verdim:
Amy: Evet Amy benim :))
A: Hadi içeri geç Amy.
Hepsi kapının önünden çekildi ve bana baktılar.
Açıkcası utanmıştım. Başımı önüme eğdim ve önüme gelen saçımı kulağımın arkasına attım...
🥂🥂🥂
Hepsiyle tanışmıştım:
Madeliaine: Ona 'Mads' dememi istemişti. Tatlı bir kızdı ve en büyük çocuktu.
Sadie: Ona da 'Sads' dememi istemişti. Sanırım ikisi de fazla samimi insanlardı ve bence bu çok güzel.
Diğerlerine baktığımd-
İNANAMIYORUM!
Aniden ayağa kalkmamla herkesin bakışları bana dönmüştü. Bense sadece ağzım açık bir şekilde karşımdaki Payton'a bakıyordum. Elimi zorla kaldırarak onu işaret ettim.
Amy: Ci-ciddi misiniz?
A: İyi misin Amy? Bir sorun mu var?
Evet bir sorun vardı. Koskaca ünlü bir mükemmel tiktoker karşımda bana sırıtıyordu ve benim ölmemem gerekiyordu. Ve bu çok büyük bir sorundu!
Amy: Ama bu-
Sd: Onu tanıyor musun?
Zorlukla kafamı salladım. Tabiki de onu tanıyordum!
Sd: Evet o Payton. Tiktoker olan.
Hayranlıkla baktığım Payton gülerek bana bakıyordu.
Bense ağzım açık, ona bakakalmıştım.
Py: Evet, benim.
Umarım seviyorsunuzdurr🥂
Sizi seviyorum💖
Muah
Vote + yorum lütfeen✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stay With Payton |tr|
Fanfiction"İngilizcemi geliştirmek için kalacağım evde Payton Moormeier ile karşılaşacağımı nerden bilebilirdim...