Py: Amy!
Ah, tanrım lütfen artık burada olsun!
Onu aramaya başlayalı neredeyse bir buçuk saat olmuştu fakat bulamıyordum. O an yapmak istediğim tek şey kendimi yumruklamaktı.
Çaresizlikle, gözümden akan yaşlarla olduğum yere oturdum. Kafamı kollarımın arasına aldım ve sessizce akan göz yaşlarımın akmasına izin verdim.
Omzumda hissettiğim elle kafamı kaldırdım.
Hızla göz yaşlarımı silerek şaşkınlıkla ayağa kalktım.
Amy karşımdaydı ve kapşonunu nerdeyse yüzünü kapatacak şekilde yüzüne örtmüştü.
Py: A-amy.
Yere eğdiği kafasını kaldırdı ve saliselik bir şekilde gülümsedi. Bu olanlardan sonra gülmesini beklemiyordum zaten. Sadece beni affetmesini istiyordum, bu olanlar hiç yaşanmamış gibi davranmasını.
Çok şey istiyordum, biliyorum fakat..
Py: Herneyse...
Daha demin oturduğum yere bakarak mırıldandığımda anlamamış gibi bir mırıltı çıkardı.
Kafamı kaldırıp üzerimdeki montu hızla çıkardım. Montumu hafifçe Amy'nin omzuma bıraktım.
Py: Üşüyor musun?
Neden soruyorsam sanki! Hem üşüdüğü belliydi, hem de zaten montumu ona vermiştim. O ise hiç ses çıkartmadan beni izlemişti.
Py: E-eve gitmek ister misin?
Boş sokakta bir sessizlik oluşmuştu. 'Hayır' demesini mi bekliyordum?
🥂🥂🥂
P.a: Aman tanrım Amy!
Annem kollarını açarak yanımdaki Amy'e doğru yürürken bense; -Amy'nin- bana kapının önünde verdiği montumu askılığa asıyordum.
Amy'den ayrılıp sinirle yanıma geldi. Kafamı kaldırıp yüzlerine bakamıyordum.
Evden çıkmadan önce olanları onlara anlatmıştım. Detaylıca. Ve buna tabii ki de gülmemişlerdi. Eğer onu bulmam gerekmeseydi belki de çok büyük bir şekilde kavga edecektik.
P.a: Sen, Payton!
Korkarak yüzümü kaldırdım. Dedim ya 'Onlara bakmaya korkuyordum'. Gözlerimi sinirli ailemin yüzlerinde gezdirdim.
Ne diyebilirdim ki, haklılardı.P.a: Bir daha eve arkadaşlarınla dönmeyeceksin! Uzun bir süre de eve gelmeyecekler! Beni duydun mu!
Gözümü önümde salladığı işaret parmağından çekip yüzüne baktım. Kafamı salladığımda biraz daha 'ciddi bir şekilde' yüzüme baktı ve Amy'nin yanına geri döndü.
Deli gibi utanıyordum. Keşke bunlar hiç yaşanmasaydı. Olduğum yerde ağlamaya devam edebilirdim.
Ama yapamadım. İnsanların, her ne kadar ailem de olsalar, önünde ağlayamazdım. Hızla odama çıkarken arkamdan baktıklarını biliyordum. Umrumda değildi.
::
Geç geldiği için üzgünüm ama çok fazla ödevim var ve yazacak halim kalmıyor
Umarım beğenmişsinizdirr
<3Love u 🥂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stay With Payton |tr|
Fanfiction"İngilizcemi geliştirmek için kalacağım evde Payton Moormeier ile karşılaşacağımı nerden bilebilirdim...