BAKICI KIZ

10. BÖLÜM Sümüklü

Bir yandan akan burnuma peçete sokuşturup diğer yandan gözümden akan yaşları siliyordum. Gülmekten ağrıyan karnım da cabasıydı. Birde üşüyordum, hayırlar olsun. Etrafımda üzerime atacak birşeyler ararken ilerdeki koltukta bana bakarak gülen Sinan dikkatimi çekti.

Son yarım saattir bu haldeydik bir yanda o bir yanda ben haykırarak gülüyorduk. Gökhan' ı arayan gözlerim çarpan kapı sesiyle hole döndüğünde gözlerinden alev çıkaran bir adet Gökhan bey ile karşılaştı.

Hızla gelip kollarıma yapıştı. Onun kuvvetiyle çektiği bedenim rüzgarda salınan dal gibi havada sallanırken yüzünü yüzüme yaklaştırdı.

Yarım saat önce;

Bende gelmekte olan geldi ve tam Seda' nın yüzüne patladı.

Çok iğrenç belki ama hapşırmamla Seda' nın yüzüne doğru tüm mikroplu sümüğümü göndermiştim. Onun suratını görünce iğrensem bile bana yaptıklarından sonra oh olsundu ona.

"Gökhaaaan!"

Gökhan paçaları tutuşmuş bir şekilde Seda' ya peçete uzatınca Seda daha fazla sinirlenip "Yapacağın tek şey bu mu?" dediğinde Sinan daha fazla kendini tutamayıp haykıra haykıra gülmeye başladı.

Seda daha fazla sinirlenip ayaklandı. Bana attığı ölümcül bakışlar da cabasıydı. Gökhan Seda onu terk etmesin diyeydi herhalde ayaklanıp Seda' yı sakinleştirme çabasıyla kardeşine bağırdı .

"Gülmesene lan!"

Oysa kendisi de gülmemek için zor duruyordu. Daha fazla put gibi duramayıp bende haykıra haykıra gülmeye başlayınca Seda bir çığlık atıp evi terk etti.

Gökhan da bize sinirle bakıp Sedacığının ardından gitmeyi tercih etmişti. Sinan kendini koltuğa atıp gülmeye devam ederken ben oturduğum yerden kipırdayacak takaati bile kendimde bulamayıp olduğum yerde gülmeye devam ettim.

***

Olanlar Gökhan'ın söylediği her bir sözle yeniden canlanıyordu gözümde.

"Duydun mu beni?!"

Omzuma değen elinin soğukluğuyla bedenim titredi. Girdiğim şoktan çıkıp ellerinden kurtuldum.

Ne demişti o az önce bana?

"Senin yüzünden parti aşkımı kaybettim. Şimdi o partiye benimle sen geleceksin. Sevgilimmiş gibi!"

Eski sevgilisini kıskandırmak için kaybettiği oyuncağının yerine yeni bir oyuncak koyacakmış beyefendi. Bana oyuncak muamelesi yapıyordu resmen!

Benden bağımsız hareket eden parmaklarımı yanaklarında gördü gözlerim. Hayatımda ilk kez birine tokat atıyordum. Hemde böylesine nefretle....

"Ben senin oyuncağın değilim. Git kendine başka bir oyuncak ara!"

Hızla odama çıkıp sinirden titreyen bedenimi sakinleşmek ve gevşetmek adına derin derin nefesler alıyordum.

Biraz sakinleşip yatağa oturduğumda gözlerimin önünde Arda ile Yaren' in o koltuktaki sarmaş dolaş halleri belirdi. O günden sonra sinir katsayımı hoplatan tek olay bu olmuştu.

Dolan gözlerimden yaşlar boşalırken bir anda telefonum çaldı. Uzanıp telefonumu elime aldım. Lisedeki okul başkanımız Umay arıyordu.

"Evet Umi?"

"Ah tatlım biraz geç oldu ama kusura bakma."

"Sorun değil. Ne oldu?"

" Türkan hoca nihayet tarihi belirledi. Bir ay sonra 18 temmuzda mezuniyet partimizi yapıyoruz."