Girizgah

906 37 22
                                    

    "Nare?" Kadının ismini telefonun ekranında görünce önce şaşırdı Gediz. Bir iki dakika önce ondan bahsetmişti Güven Çelebi'ye. Nare'den uzağa gitmek istediğini söylemişti fakat beş dakika bile olmadan aramıştı onu kadın. "Nare?" Hışıltıyı duyunca bir kez daha seslendi kadına. Ne için aradığını, ne söyleyeceğini deli gibi merak etmeye başlamıştı. Belki de gel diyecekti. O her şeyden vazgeçip, uzaklara giderken Nare belki de onun yanına gelmesini isteyecekti. "Nare sesin gelmiyor. Nare?"

"Nare neredesin? Nare?.. Nare kapatma bir saniye"  Telefonu eline alıp ekrana baktı diğer eli direksiyonda'yken. Görüşme hala devam ediyordu. Fakat o sırada yere düşürdü telefonu. Eğilip almaya yeltendiğinde bir araba son anda kaza yapmaktan kurtulup hızla geçip gitti yanından. Kalbi heyecanla deli gibi atarken sonunda aldı telefonu.

"Nare?" dedi nefes nefese. Belli belirsiz bir tebessüm oluştu yüzünde. İşte şimdi günler sonra mutlu hissediyordu. Çok küçük bir mutluluktu bu ama Gediz'in durmak üzere olan kalbinin yeniden heyecanla atmasına neden olmuştu. İnanamıyordu bu ana. Tam ümidini kesmişken onu aramıştı genç kadın. Kızını ve ya Sancar'ı değil, onu aramıştı. Kocasını..

"Nare?" Bir kez daha kadının ismini söylerken bakışlarından şefkat vardı Gediz'in. Kıyamamak vardı. İçine gömmeye çalıştığı, vazgeçmeye çalıştığı aşkı yeniden esir alıyordu ruhunu. Kalbi inatla çırpınıyordu kadının sesini bir kez olsun duyabilmek için. Tıpkı onu havaalanında ilk kez gördüğü an, tanışmak için çırpındığı gibi. Günlerdir aklında kurduğu o kırgınlık ve sitem dolu cümleler birer birer yok oluyordu. Hepsini unutuyordu Gediz o anlarda. Hiç birinin anlamı yoktu artık. Nare her ne sebeple olursa olsun onu aramıştı çünkü. Gediz onun herşeyden vazgeçtiğini düşünürken son anda aramıştı işte.

Araba son süratla ilerlemeye devam ederken karşıdan gelen tır'ın ışıkları yüzüne vurunca gözlerini çok kısa bir an yumdu Gediz. Telefon hala kulağında, bir ümit kadının sesini duymayı bekliyordu. Belki duysaydı o tehlikeden kendisini korurdu. Belki duysaydı eğer, ölüm bile yaklaşmazdı adamın yanına. Fakat kadının sesini duymadığı gibi kaza yapmaktan da kurtulamadı genç adam. Direksiyon hakimiyetini kayberken araba bir anda yoldan çıktı. Daha sonra takla attı.

Nare ile tanışmaya çalışırken başlamıştı bu hikaye, Nare'nin sesini duymaya çalışırken son bulmuştu.. Sevdalılardan biri ölürse destan olur demişti Nare. Gediz'in aşkı işte şimdi destan olmuştu.


3 ay sonra.


Güven Çelebi bu kez cevaplanacağını ümit ederek kulağına götürdü telefonu. Nare gittikten sonra bir kez bile konuşamamıştı onunla. Defalarca aramıştı onu olanlardan haberdar etmek için ama kadının telefonu ya kapalıydı ya da cevap vermiyordu. Bir süre önce bırakmıştı o da aramayı. Nare gerekirse kendisi arardı zaten diye düşünmüştü. En azından kızı için. Ama bu kez o telefonu cevaplayacağını umarak inatla çaldırmaya devam etti. Bu kez gerçekten konuşması gerekiyordu artık.

"Efendim?"

Saniyeler sonra telefonun diğer ucunda kadının sesini duymasıyla derin bir nefes aldı Güven. Hiçbir ifade yoktu kadının sesinde. Hiç bir soru, hiç bir beklenti.. Öylesine söylemiş gibi konuşmuştu. Ama Güven o an bunu umursayacak durumda değildi. Belki de çok az zamanı vardı. Bir yerden anlatmaya başlamalıydı hemen.

"Nare sonunda telefonlarımı cevaplamana sevindim. Çok merak ettim seni. Acilen dönmen gerekiyor" diyerek hızlı hızlı konuştu Nare telefonu kapatmadan. "Melek'in sana ihtiyacı var Nare. Sancar başka bir kadınla evlendi bir kaç hafta önce. Melek sürekli seni istiyor. Ben aslında alıp senin yanına getirecektim onu ama o yarıcının oğlu izin vermedi" Nefes nefes konuştuktan sonra bir anda sustu Güven. Nare'nin bir şeyler söylemesini bekledi. Şaşkınlık geçirdiğini tahmin ediyordu, belki de bu yüzden hiçbir şey söylemiyordu. Belki de hiçbir şey söylemeden kapatacaktı. Sancar'ı artık umursamadığını biliyordu ama ya Meleği de umursamazsa? Bu mümkün değildi ama sonuçta Nare onu bırakıp gitmişti öyle değil mi? Güven'in anlattıkları onun dönmesi için yeterli olmaya bilirdi. Bu yüzden döndükten sonra vermeyi planladığı haberi şimdi vermeyi karara aldı. "Nare.. kızım Melek çok yalnız kaldı. Sancar o kadınla tanıştıktan sonra pek ilgilenmiyor onunla. Konakta çok mutsuz. Onu senden başka mutlu edebilecek kimse yok. Önceden Gediz vardı ama şimdi o da yok.. Sen gittikten bir kaç gün sonra Gediz bir trafik kazasında hayatını kaybetti"

Bir anda kadının derin bir nefes aldığını duydu Güven. Öyle bir nefes ki, Nare'nin yüzünü görmeden bile dehşete geldiğini anlaması yetti ona. Bunu tahmin ediyordu aslında, yani kadının Gediz'in ölümünden haberdar olmadığını. Aksi taktirde bu zamana kadar arardı Nare değil mi?!

Telefon bir anda kapanınca Güven de yavaşça çekti kulağından telefonu. Şimdi bir tek şey kalıyordu geriye.. Nare'nin dönmesini beklemek.

  Eveeet ilk olarak küçük bir bölüm yayınladım. Tam olarak bölüm de sayılmaz, sadece esas olaylara geçmeden bir girizgah yapalım dedim. Gördüğünüz üzere olaylar Gediz'in ölümü ile başlıyor. Bakalım ileride neler olacak. Burada çok az sayda NarGed hikaesi var. Aslında bir sürü var ama çoğu yarım bırakılmış, ya da kalitesiz yazılmış. Bu yüzden içimde ukde kalan Gediz Işıklı için bir hikaye yazmaya karar verdim. Bu hikayeyi NarGed için değil sadece Gediz için yazıyorum.

Her kesin yaptıklarının bedelini ödemesinin zamanı geldi artık!

İlk bölüm yakında yayında olur.

Ee tahminleriniz neler?

Sizce ileride neler olacak?

Işıklı YollarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin