Merhaba benim minnoş okuyucularım, nasılsınız? Bir geçiş bölümü daha geldi ama bu bölümün sonundan itibaren esas olaylara geçtiğimizi anlayacaksınız. Sıradaki bölümden itibaren yeni karakterler katılmaya başlayacak hikayemize. Şimdilik kesinleşmiş olan beş karakter var. Ama gerekirse senaryo gereği yine karakter alımı yapabilirim.
Bu arada sayfamda yazmıştım bunu ama burada da tekrar söylemek istiyorum. 17 Haziran benim doğum günümdü ve Uraz Kaygılaroğlu Twitter'de "nice sağlıklı yaşlara 🌺" notu ile doğum günümü kutladı. Bu zamana kadar aldığım en iyi doğum günü hediyesiydi diyebilirim.
Sizi fazla bekletmeden bölümle başbaşa bırakmak istiyorum. Yorum ve tahminlerinizi bekliyorum. İyi okumalar 🍂
İki siyah araba ard-arda Işıklı malikanesinin önünde durduğunda, saat gece yarısını geçmişti. Öndeki arabanın kapıları açıldığında Gediz, Refika hanım ve Müge arabadan indi. Gediz'in bakışları direk arkadaki arabayı bulurken, saniyeler sonra Nare ve Güven Çelebi de arkadaki arabadan indi.
"Anne, abla hadi içeri geçin siz. Ben de geliyorum şimdi" dedi Gediz bir elini Müge'nin diğer elini annesinin sırtına koyup. Refika hanım dönüp Nare'ye ters bir bakış attıktan sonra Gediz'e baktı.
"Peki oğlum, yalnız gel ama. Misafir falan istemiyorum" dedi soğuk bir sesle.
"Anne, lütfen hadi" dedi Gediz uyarır gibi. Refika hanım başka bir şey demeden Müge'nin arkasınca eve ilerledi. Gediz bastonundan yardım alarak yavaş adımlarla arabanın yanında bekleyen Güven ve Nare'ye yaklaştı.
"Bugün çok yorucu oldu senin için. Güzelce dinlen, doktorun yarından itibaren fizik tedavilere başlamanı istiyor" dedi Güven Çelebi. Gediz bıkkınlık'la nefes verip ona baktı.
"Ne yapmam gerektiğini biliyorum. Küçük çocukmuşum gibi, üstelik senin çocuğunmuşum gibi davranmana gerek yok. Beni aylarca aileme öldü diye gösterdiğini unutmadım henüz"
"Ben sadece senin iyiliğin için söylüyorum Gediz" dedi Güven Çelebi adama doğru yaklaşıp. Nare sessizce ikili arasında geçen konuşmayı izliyordu. "Ayrıca senin nüfuzunu kurtarmak için öyle bir adım atmak zorunda kaldım. Hayatta olduğun her kes tarafından bilindiği halde aylarca komada kalsaydın, saygınlığını kaybedecektin, Işıklı soyadı daha zarar görecekti. Ben senin için yaptım hepsini"
"Hadi ordan, sen beni kullanıp Sancar'dan intikam almak için yaptın her şeyi" dedi Gediz hafif sesini yükseltip. "Ben sanki anlamıyorum, görmüyorum. Nare ile evlenmemi bile o yüzden istiyordun. Ayrıca ben saygınlığımı kızınla evlendiğim gün kaybettim zaten. Bu ilgi alakayı zamanında insanlar beni sokakta gördüğünde yüzlerini çevirip geçtiği zaman gösterecektin. O yüzden hiç boş yapma istersen" Gediz sözünü bitirince ne dediğini sonradan farketmiş gibi hızla onu izleyen Nare'ye çevirdi bakışlarını. Ona ne kadar kırgın olsa da, Nare'yi kırmak istememişti. Nare'nin gözlerindeki kırgınlığı gördüğü an pişman oldu söyledikleri için. Ama özür dilemeyecekti bunun için. Nare'nin onun ruhunda açtığı yara daha derindi çünkü.
"Bak oğlum, ben ne yaptıysam seni sevdiğim için yaptım. Er ya da geç anlayacaksın bunu. Şu an kızgın olduğun için böyle söylüyorsun"
"Tamam neyse, git. Sonra konuşuruz bu konuyu" dedi Gediz kestirip atarcasına.
"Tamam" dedi Güven pes edip. Ardından bakışları hala Gedizde olan Nare'ye baktı. "Nare geliyor musun? Otele dönme artık, benim evimde kal bundan sonra"
Nare beklenti dolu bakışlarını önce babasına ardından onun yüzünden başka her yere bakan Gediz'e çevirdi.
"Gediz, biraz konuşa bilir miyiz lütfen?" dedi rica eder tonda. Gediz sessizce kafasını sallayıp, eve doğru yöneldi. Bu konuşmayı yapmak zorunda olduklarını o da biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Işıklı Yollar
Romance"Ama bir nokta var, bir yer var, bir çizgi var. Orayı aşınca dedim ki, sen de beni gör. Hı? Bir Gediz var de mesela.. Varmış de.." Sevdalılardan biri ölürse destan olur. İşte şimdi destan oldunuz. 37. bölümden sonrası