-Kahve Dükkanı fici- (düzenlenecek)
"Kendini es press yola*, dostum"
[Jisung'un her gün sevimli barista ile flört etmek için geldiği kafe ve Minho'nun, espressosuna tükürmeye çok yakın olduğu müşterisi.]
*Espresso ile yapılan bir kelime şakasıdır.
Ç...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jisung'un isteği dışında fiziksel olarak yataktan kalkmak zorunda kaldığı her zamanki tipik sabahlardan sadece biriydi. İyi bir zihinsel çöküşün ardından yatağında otururken köpeğinin kucağına atladığı göz önüne alındığında bu ona iyi bir 45 dakika harcatıyordu.
Zihinsel olarak konuşursak, Jisung gayet iyiydi. Ama herkesde olduğu gibi hep iyi olmadığı bir zaman vardı ve berbattı.
Küçük kafeye gitmek artık bir rutin haline gelmişti. -Morali bozuk hissettiğinde bile-, Jisung kendini ön tezgaha sürükledi ve içeride içmek için bir duble espresso sipariş etti. Nadiren yaptığı bir şeydi, ama acelesi yoktu ve özellikle yakın zamanda asla bitirmeyi başaramayacağı bir şarkı üzerinde çalışmak için biraz daha vakit harcamasında bir sorun görünmüyordu.
Jisung, etrafında olanlardan o kadar uzaktı ki, baristanın ona attığı endişeli bakışları zar zor fark etti. Kafeden çıkıp yatağının rahatlığına geri dönmemek için kendini ikna etmekle çok meşguldü.
Minho'nun sabahında her zamanki şaka ve korkunç flört cümleleri eksikti. Jisung'un gözlerine uzaktan baktığında ne olduğunu fark etti. Zihninde dalgalanan bu yeni duyguya meydan okudu. Endişe.
Küçük fincan espressosunu almak için Jisung'un adı çağrıldığında, altına sıkıca bir şekilde yerleştirilmiş peçeteyi geç fark etti. Normalde müşteriler peçeteyi kendileri alırdı, ama görünüşe göre Minho bunu kendi başına yapmak istemişti.
Jisung bardaktan yudum aldı ve pencerenin yanındaki koltuğa yaslandı. Kendini bir şaşkınlık içinde peçeteyle oynarken buldu, ama onu ters çevirdiğinde gördüğü şeyle neredeyse sandalyeden yere düşüyordu.
Bana mesaj at, üzgün görünüyorsun.
xxxxxxxxxxx
- l.m
Jisung hevesle tezgaha baktı, ancak aşık olduğu kişinin kahve makinesine ölümcül düşmanı gibi dikkatle baktığını gördü. Ama kulaklarının ucundaki kızarıklık Jisung'un göğsündeki sıcaklığı doldurmaya yetiyordu. Hafif bir gülümsemeyle kendini stüdyoya zıplayarak girerken buldu ve kendini hala kötü hissettiği halde bunu görmezden gelerek yoluna devam etti.
