Finale Bir Kala 9

1K 116 22
                                    

Hozier-Wasteland, Baby!

Yavaşça yüzüne eğildiğinde Baekhyun'un gülümsemesi de yavaş yavaş silinmişti dudaklarından. Çünkü dudaklarına bastırılan dudaklar gülümsemesinden çok daha önemliydi.

Dudakları ayrıldığında Baekhyun yüzünü Chanyeol'ün göğsüne sakladı. Ne tepki vermesi gerektiğini bilmiyordu, yalnızca utandığını biliyordu ve Chanyeol'ün de bunu bildiğini biliyordu. Yalnızca birkaç saniye süren öpücüğün kalplerini bu kadar hızlandırması normal miydi?

Baekhyun yaslandığı göğüsten ayrılmadan önce hızlı kalp atışlarını dinledi bir süre. Geri çekildiğinde yüzünün kızardığına emin olsa da yapabileceği bir şey yoktu. Chanyeol'e bakarken uzun olanın gülümsemesi Baekhyun'u da gülümsetmişti istemeden.

"Utanıyor musun?"

"Belli olmuyorsa diye söylüyorum, yüzüm domates gibi."

Baekhyun göz devirerek söylediğinde Chanyeol gülümsedi ve Baekhyun'un yüzüne eğilip dudaklarına saniyelik bir öpücük daha bıraktı. "Yanakların sevimli gözüküyor."

Baekhyun'un kollarını uzun olanın beline sardı ve çenesini göğsüne sürttü. "Dalga geçme."

"Geçmedim güzelim, gerçekten sevimli."

Chanyeol tekrardan yüzüne eğildi. Bu kez burnunun ucunu ve yanaklarını öpmüştü. Kısa olan olabilirmiş gibi daha fazla utanırken geri çekildi ve kızaran yanaklarını bir nebze de olsa saklayabilmek için soğuk ellerini yanaklarına bastırdı.

"Kahven soğuyor."

"Tabii, kahvem." Gülümseyerek kısa olana bakarken kenarda duran kahveyi avucuna aldı ve bir yudum aldıktan sonra çalışma masasındaki kitapları incelemeye başladı.

"Ders çalışmayı seviyor musun cidden?"

Baekhyun başını salladı ve yatağının üzerinde bağdaş kurdu. "Yapacak daha iyi bir şey olmadığı için seviyorum."

Chanyeol sessiz bir mırıltıyla onayladı. Çalışma masasının üzerindeki her şeyi büyük bir ilgiyle incelerken Baekhyun da onu izliyordu. Hala gerçekçi gelmiyordu burada oluşu.

Baekhyun dudaklarını aralayacağı sırada gelen bildirim sesiyle durmuştu. Telefonu şarja takılı olduğu için çalışma masasının üzerindeydi. Gizleyeceği bir şey yoktu ve yerinden kalkmak için fazla üşengeçti. "Gelen bildirime bakar mısın, kalkmak istemiyorum.."

Uzun olan ona kısa bir baş sallaması verdi ve kilidi olmayan telefonun ekranını açtı. Bildirim kısmındaki mesajı okuduğunda dudaklarını birbirine bastırmış ve Baekhyun'a dönmüştü.

"Beni eve atmış mısın Baekhyun?"

Baekhyun gözlerini irileştirdi ve hızlıca ayağa kalkıp Chanyeol'ün yanına ilerledi. Telefonu elinden alırken ikizinin ona attığı mesaja göz devirmişti. "Bae'yi dövmem gerekecek, kısa bir zaman içinde hem de.."

"Attın mı beni eve?"

"Atmadım."

"Ama evindeyim."

"Ama.. İşte."

Chanyeol Baekhyun'un sevimli bir şekilde pes edişine güldü ve hemen yanında duran bedene biraz daha yaklaştı. Gözlerinin hafifçe kızarmaya başladığını görmesiyle kaşları çatılmıştı.

"Uykun mu geldi?"

Baekhyun konunun değişmesine sevinirken omuz silkti. "Birazcık."

"Hemen uyuyacaksan gideyim ben."

Get You Alone / ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin