ERCER (ERDAL - CEREN)

669 19 8
                                    

Cemreden:

Ayyy çok heyecanlıyım, bugün beni istemeye gelecekler. Ayyy, kapı çaldı. Yes ve. Geldiler. Heyecandan ölebilirim.

Cemre: Hoşgeld- Erdal nerede?

Efnan: (Erdal zıkkımının anası) Erdal çikolatadır, çiçektir falan onları almaya gitti gelir birazdan.

Hüsamettin:(Erdal zıkkımının babası)
E, Cemre kızım içeri almayacak mısın bizi?

Cemre: I-ı-ı ş-ey alacağım tabi Hüsamettin amcam.

Efnan: Aaa, baba desene kızım. Seni istemeye geldik burda. Aaaaa!

Cemre:Şey, alacağım tabi Hüs- Hüsamettin baba.

Hüsamettin: Hüsamettin baba diyen ağzını yerim senin canım gelinim.

Müge:(şu mal Cemre'nin halasıydı ya) E, hadi içeri geçin Efnan hanım.

Efnan: Ay, geçelim geçelim.

Daha sonra salona geçtiler ve oturdular. Ben de kahve yapmaya gittim. Ve zil çaldı. Gelenin Erdal olması dileğiyle, kapının açılma sesini duyunca salona götürdüm kahveleri ama, gelen Cellattı. Halam beni elimde kahve ile görünce konuşmaya başladı:

- Efnan Hanım, Erdal'ı bir arasanız mı? Yani çok geç kaldı o yüzden diyorum.

+ Tabi, arayayım bakalım.

Dedi ve Erdal'ı aradı. Hoparlörü açtı.

Efnan: Hah, oğlum Erdal'ım nerede kaldın paşam? Seni bekliyoruz burda iki saattir.

Erdal: Ya anne sen Cemregili oyala. Ben Ceren diye bi kızla beraberim. İçiyoruz da içiyoruz. Neyse kapıyorum ben. Daha 13 şişe daha içeceğim.

Bir anda dondum kaldım. Elimden tepsi düştü. Hayır, hayır olamazdı değil mi? Olamazdı hayır özür dilemişti. Ahhh,! Yine saflık yaptım. Bi, bi, bi dakika! C-Ceren mi? Hayır, kötü düşünceler çıkın aklımdan ne olur çıkın! Bizim Ceren olamaz! Ceren Yaldız olamaz!

Cemre: Hayır, yapmaz, yapmaz!! Yapamaz! Nasıl yapar bunu?

Müge: Cemrecim iyi misin canım?

Cemre: İyi değilim, iyi değilim! İYİ DEĞİLİM!!!!!!

Cellattan:

İçeriden Cemrenin sesi geliyordu. Herhalde Erdal geldi ve tuzlu kahveden dolayı ortalık karıştı. O sırada kapı çaldı. Gelen Cerendi.

- Ceren'im aşkım. Nerdeyd- Ceren! İçtin mi sen! Hamilesin hadi kendini düşünmüyorsun onu anladık, Gülpembeyi de mi düşünmüyorsun?!!

- Cellat içeri geç bi şey konuşacaz!

- Olmaz senin derhal dinlenmen lazım.

Dedim ve onu yatağa yatırdım. 1-2 saat başında bekledim ve o sırada Erdal gil gitti. Ceren de uyandı.

- Hah, aşkım Ceren'im iyisin değil mi?

- Cellat seninle bir şey konuşmak istiyorum.

- Peki bebeğim.

O sırada içeri Cemre ve Yiğit girdi.

- Cellat ben başkası ile birlikte içtim şarabı. İyice sarhoş oldum ve sonrasını anlamışsınızdır umarım.

Cemre: *Ağlayarak* Al abi al! Demiştim işte,demiştim!! Aldatmış beni pislik.

Yiğit: O değilde, Cellata bi bakar mısın? Çocuk çok kötü bakıyor.

O sırada Ceren dışarı çıktı.

Cemre: Ya abi, Erdal neyse de, Ceren nasıl yapar bunu bana!?

Yiğit: Haklısın kardeşim, haklısın. Başka ne diyebilirim ki,

Cemre: Abi ben hayatımda iki defa aldatıldım. Birincisinde Özgür, Diğerinde Erdal! Bu mu ya benim hayatım?! Aldatılmak mı?!

Yiğit: Canımın içi, tamam hadi yat uyu, yarın okullar açılıyor.

Cemre: Ya ama ab-

Yiğit: Hadi amaaa.

Cellat: Hadi gidin.

Cemreden:

Cemre: Abi sen okula gidecek misin?

Yiğit: Evet?

Cemre: Cellat neden gitmiyor?

Yiğit: Ben önceki yıl sınıfta kaldım. Neyse hadi yat uyu.

Dedi ve ışığımı söndürüp odamdan çıktı. Gözlerimi kapatıp uyudum

:
.
:
.
__________________________

Yiğitten:

Zıkkım alarm çalmaya başladı. İlk önce kalkmayacaktım ama saate baktığımda yerimden sıçyarak kalktım. Daha okulun ilk gününden geç kalmıştım. Arabama binip son süratle okula gittim. Dersi dinlemiyordum. Saate bakıp bakıp öğle arasına kaç dakika kaldığına bakıyordum. Sonunda öğle arası vakti geldi. Bahçeye çıktım. Banka oturup etrafa anlamsızca bakışlar attım. O sırada yanıma biri oturdu. İlk önce umursamadım. Daha sonra kim olduğunu merak ettiğim için o tarafa baktım.

Feride: Merhaba.

Yiğit:  Merhaba?

Feride:B-ben sana bi şey söyleyeceğim

Yiğit: De hayde

Feride: Iııı, şey, b-ben sana a-a-aşığım Yiğit. Ben sana aşığım Yiğit.

Yiğit: Ne,! Bu şaka mı kıyamete Kaç gün kaldı acaba?

Abimin Kankası Sevgilimdir|TEXTİNG  •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin