0.2

6 5 0
                                    

heyoo Nabesiniz birazcık duysal bi bölüm olucak ona göre yani mendil felan bide guzel bi kahve alın yanıniza hee bide şu güzel şarkıyı açın
(pera veda busesi)

on dakikadır sudenin susması tuafıma gitmişti en sonun da dayanamayıp ben konuşmaya başlamıştım

"eee sen bize çok uzakta uturmuyosun herhalde"

"yanii sizin evele aramız da yaklaşık bi dokuz on ev var aramız ama yine de çok sayılmaz"

"aynen çok sayılmaz yaa"

bunu söylerken gülmemek için dudağımın iç kısmını ısırıyodum en sonun da sude gülünce ona dönüp sorar gözlerle bakmaya başladım neye gülüyodu ki şimdi

"bu halin yani beni kırmamak için gülmemeye çalışmaman çok tatlış da ona güldüm"

dedi

"napıyım hasas birisin sana kıyamıyorum"

"hasas diğilim annem yüzden çok ama çok değişik bi psikolojim var"

"şey yani eğer özel diğilse annenle aranız da nası bişey var anlatmak ister misin"

onun kırmak çok zor diğildi ki herşeye kırılıyodu sonuçta ama bi insan onu tanıyosa anlardı diymi ? yoksa seni tanıyo olmazdı yada anlıyo olmazdı bana göre insanlar birini cidden severse onu kırmaktan korkmalı bence çünkü o üzülürse onu kıran kişi daha çok üzülmeli bana göre çünkü bu onu çokta sevmediği yada tanıyamadığı anlamına gelir neden mi ? çünkü neye kırılıcağını bile bile o şeyi yapıyosa sevmiyodur bana göre yada tanıyamamıştır

"aslında çok ta önemli bişey diğil ikisi yani annem ve babam boşandiklarından beri bana düşmanlar diyelim bu ben çok küçükken oldu sanki sebep benmişm gibi gösterildi hep bana annem hep nefret etti lan sanki sana beni doğur diyen bendim yada heyy ben dünyaya gelicem dedim ben mi seçtim ki sizin ailem olmanızı seçe bilsem sizi asla seçmezdim yada boşanmanızı ben mi seçtim neden bana böyle davranıyolar anlamıyorum"

bunalrı söylerken gözlerinden yaşlar süzülmüştü yine dayanamayıp onu kendime çekip göğsüme bastırdım sanki daha önce hiç sarılmamış gibiydi yüzünü avuç içlerime alıp göz yaşlarını sildim ve onun yanaklarına iki minik öpücük kondurdum

"bazen oluyo hatalar senin suçun olsun yada olmasın kurban sen seçiliyosun tıpkı hiç bi suçu olmadan kesilen kurbanlıklar gibi nolucağını bilemiyosun ki hayat acımasız insanlarsa daha da acımasız hayatın da daha kötü şeyler de ola bilirmiş çok ta üzülme sonuçta nolursa olsun yaşamayı seven birisin bu da seni çok güçlü yapıyo ileride ailen yerine arkadaşların olucak onlar asla sevmese de ben seve bilirim seni merak etme ve ağlama senin inci gibi olan göz yaşların çok değerli bunu da hiç unutma"

bunu söylerken sude daha da sıkı sarmıştı kolarını bana

"yanlız yakında bomba yiyemiycez pastane de kalmıycak oraya mı gitsek artık"

"hiii koşş çabukk hadi evet unutumm yaaa sahilde yeriz olur mu bildiğim çok güzel çok huzurlu bi yer var fazla uzak da diğil hem"

ona gülümseyerek olur dediğimde gözlerinde ki parırtıyı görmeliydiniz diyorum ya bu kız nası iki dakika önce ağlayodu diyemezsiniz onu mutlu etmek zor da diğildi ki ona rağmen mutlu edememişlerdi onu alıp parka bile götürsen sevnirdi çünkü o hiç çocuk olamamıştı ki içinde ki çocukluğu hissedebilirsiniz sanki çığlıklar atıyodu beni sevin diye nası onu suçlaya bilmişlerdi neden ki o napmış ola bilirdi fazla masumdu çok fazla insanların nefreti onu etkilememiş aksine sevecen yapmıştı sevgiyi bilmeden büyümüş diyemezdiniz ona öyle güzel bi sevgisi vardı ki kalbin de öyle de bi ağırlık asla kıyamazlar dediğim insanlara nası böyle şeyler yaşata biliyodu bu insanlar ya o masum küçük bi kızmış ama ailesi sanki canavarmış gibi davranmışlar sudenin bana seslenmesiyle düşüncelerimden sıyrılıp gerçeklere döndüm

"ee kaç tane yiyoruz"

sorusu içimi ısıtmıştı sen hiç büyüme be sude böyle kal ben sana yaşata bildiğim kadar yaşatıyım o yaşayamadığım çocukluğunu

"canın kaçtane istiyosa o kadar al balım"

"B-balım mı balınmıyım ben senin gerçekten"

kızaran yüzüne baktım sanki hiç iltifat da almamıştı bu kadar masumdu işte o kalbi saf düşünceleri temizdi

"hıhı balımsın"

minik bi hıçkırık atınca gülmemi tutamadım o da yanımdan ayrılıp bomba almaya gitti
.....
devem edicek

artık kısa kısa bölümler yazmaya karar verdim sanki daha iyi yani hem kitap uzun olur hem heycanlı olur ilerki bölümlerde seviyorum sizleri baş ağrım hâlâ geçmedi zonkluyo resmen beynim yerinden çıkıyo ve çok yoruldum kitaplardan diğil bu yorgunluk ailem beni pekte sevmeyen düşünmeyen arkadaşlarım yüzden bunaldım burası sevildiğimi az da olsa hissettiğim bi yer fırtınalı havada dalgalı deniz de bulduğum geçici sığınıcak limanım gibi :") neyse yaa gelecek bölüm de görüşmek üzere boşverin beni boş yazarınız balcacık he lütfen bana hayat diye diğilde balca diye hitap edin♥

beklenmeyen misafirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin