Draco heyecanlıydı, hemde çok. 24 Ay, yani iki yıl olmuştu. Yaşadığı bu sokaklara gelmeyeli iki yıl olmuştu ama sokaklar umurunda değildi. O sadece evine gitmek istiyordu.Elimde bir demet zambak vardı. Harry en çok zambak severdi, ona annesini hatırlatırdı bu çiçekler.
Bir haftalığına şehirde istediği gibi gezmesine izin vardı. Ardından ise akıl hastanesinde kısa süreli bir tedavi olacaktı. Bunu ona söylememişlerdi, imzaladığı anlaşmada sadece 2 Ay tedavi göreceği ama iyileşemezse tedaviye daha uzun süre devam edileceği yazıyordu. Draco iyileşeceğine emindi. Tek ihtiyacı olan şey Harry'e sarılmaktı.
Kendi evlerini gördüğünde yüzünü bir gülümseme kapladı. Bu onun eviydi, evin içindeki adam ise yuvasıydı.
Minik bir mahallede oturuyorlardı. İki katlı küçük ve müstakil bir evleri vardı. Ailelerinden aldıkları destek ve kendi birikimleri ile bu samimi yuvayı almışlardı kendilerine. 15 Yaşındayken tanışmış, 16 yaşındayken çıkmaya başlamışlardı. Şuan ikisi de 24 yaşındaydı. 8 Yıldır birliktelerdi, evleneceklerdi.
Draco hapishaneye girmeden önce 6 Yıldır çıkıyolardı ve kendi evlerine taşınmalarının üzerinden 4 yıl geçmişti. Üniversiteyi beraber okuyarak mezun olmuşlardı, Harry 3. Sınıfta kendi sınavını geçemeyince, bir gece boyunca Draco yaptığı araştırmalarla alan dışı bir konu çalışarak sevgilisine o konuyu öğretmişti.
4 Yılın sonunda Harry Fizik, Draco ise Kimya öğretmeni olmuştu. Draco onunla hep "Bu kadar harika fizikteki biri tabiki de fizik öğretmeni olmalı." Diyerek dalga geçiyordu.
Mutluydular, ta ki Cedric hayatlarına bodoslama girene kadar. İşte o andan sonra ikilinin hayatı asla düzelmemişti.
Harry markette giderken Draco son sınavlarını vermek için evde ders çalışıyordu. Harry eve geldiğindeyse gözleri ağlamaktan şişmiş ve kızarmıştı, hala daha hıçkırıyordu.
Draco hemen sevgilisine sarılmış ve o sakinleşene kadar da bırakmamıştı. Harry sakinleştiğinde ise konuşmayı reddetmişti. Draco olanları anca ertesi gün öğrenebilmişti.
Harry marketten dönerken sarhoş olan Cedric onu bir ara sokağa sıkıştırarak taciz etmişti. Neyseki Harry çok ileri gidemeden onu durdurmuş ve oradan kaçmıştı. Bu olaydan bir hafta sonrasına kadar ise Draco'nun ona dokunmasına izin vermemişti. Kendini kirli hissettiği için sürekli banyo yapıyordu.
O bir haftada Draco bulabildiği her bağlantıyı kullanarak Cedric'i tutuklatmaya çalışmıştı ama kanıt olmadığı için tutuklanamamıştı. Bu Draco'yu daha da delirtmiş ve adalete olan inancının bitmesini sağlamıştı. Sevgilisinin halini görüyor ve hala kanıt olmadığını söylüyorlardı çünkü.
Harry kendine gelmeye başladığında Draco'nun gözü çoktan dönmüştü. Planı onu sadece itiraf ettirecek kadar korkutmaktı.
Limanda ise işler planladığı gibi gitmemişti. Cedric yine sarhoştu ve Harry hakkında kirli, iğrenç ve aşağılık sözler etmişti. Draco'nun sinirden silahı tutan elleri titriyordu. Cedric ise Draco'nun onu vuramayacağından emin bir şekilde ağzına geleni söylüyordu.
O sırada bu buluşmayı nereden öğrendiyse artık Harry gelmişti, Draco'nun önüne geçerek onu sakinleştirmeye çalışmıştı. Draco dediklerini daha dün gibi hatırlıyordu.
"Bebeğim," Demişti Draco'ya. "O an neler hissettiğimi biliyorsun, farkındayım ve bu seni delirtiyor. İnan bende senin kadar sinirliyim. Ama adaleti biz sağlayamayız. Kanıt bulmamız lazım. Elini kana bulama. Seni kaybetmek istemiyorum. Sevgilim, lütfen."
Draco pes etmek üzereydi. Ta ki Cedric'in söylediklerini duyana kadar. "Harry tatlım harika yalvarıyorsun, ama keşke altımdayken hızlanmam için yalvarsaydın."
Draco o an silahı ateşlemişti. Sonrasında Cedric'in bedeninin yere yığıldığını görmüştü. Draco ise tüm vücuduyla titreyerek yerde yatan bedenin yanına gitmişti. Göğsünden akan kanlar limanın ıslak zemini ile birleşiyor ve olduğundan daha fazla kan varmış gibi görünmesini sağlıyordu.
Draco ağlıyordu, neden ağladığını bilmiyordu. Bunu yapmak istemişti ama yapmak istememişti de. Ellerine baktığında kanla kaplı olduklarını görmüştü. Ruh görmüş gibi bedeni bırakıp geri tökezlerken Harry'nin adıyla çığlık atıyordu çünkü ona sarılmaya ve bu olanların rüya olduğunu söylemesine ihtiyacı vardı. Maalesef Harry'nin ona sarılıp sarılmadığını bile hatırlamıyordu. Draco onun nerede olduğunu bile göremeyecek kadar krizdeydi.
Deliriş o deliriş, ondan sonra Draco'nun zihni tamir edilemeyecek kadar delirmişti. Silah sesini duyan komşular polis çağırmış ve Draco kısa sürede tutuklanmıştı. Sayıkladığı tek birşey vardı. "Harry'e iyi bakın. O iyi olsun."
Draco Harry için delirmişti ve delirirken bile tek düşündüğü Harry'ydi.
Ama hepsi geçmişte kalmıştı, Draco sonunda o özlediği sevgilisi ile buluşacaktı.
Evin kapısına geldiğinde üstündeki gömleği düzeltmiş ve büyük bir şekilde gülümsemişti. Ardından zile basmıştı.
Adım sesleri ile kapı açılmıştı.
Bu Finalin Part 2'si de var, ardından özel bölüm, ondan sonra da (belki) iki farklı alternatif son var. Sizi finallere boğuyorum öpüldünüz 💋❤️
![](https://img.wattpad.com/cover/250835505-288-k360781.jpg)